Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), öğrencilerin, kampüslerde istedikleri siyasi örgütlenmeleri kurma hakkını savunur. Öğrencilerin geniş bir yelpazede siyasi görüşlere erişimi, savunulması gereken temel demokratik bir haktır.

Uluslararası Sosyalist Örgüt’ün (ISO) Chicago Loyola Üniversitesi’nde öğrenci şubesi olan Loyola Sosyalistleri’nin kulüp kurması, gayri meşru ve anti-demokratik gerekçelerle engelleniyor. Üniversite yönetimine göre, “Kayıtlı Öğrenci Örgütlenmesi (RSO) İnceleme Kurulu, örgütün, başka bir RSO’nun kopyası olduğunu” sezinlemiş. “Ayrıca, dışarıdan gelen örgütün olası etkisi konusunda kaygı” söz konusuymuş.

ISO’ya göre, Loyola’da, iki öğrenci grubunun daha (İşçi Adaleti İçin Öğrenciler ve Üretken Adalet İçin Öğrenciler) kulüp kurması da benzer gerekçelerle engelleniyor.

IYSSE, Loyola yönetiminin eylemlerini mahkum eder ve ISO ile diğer gruplara yönelik kararların derhal geri çekilmesi çağrısında bulunur.

IYSSE, siyasi sansüre hiç yabancı değildir. Bizim ABD’deki ve diğer ülkelerdeki kampüslerde kulüp kurmamız birçok kez engellenmiştir. Biz, ayrıca, sağcı profesörlerin saldırısına uğruyoruz. 2010 yılında, IYSSE grubunun öncülü olan Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Öğrenciler’in (ISSE) Chicago Loyola Üniversitesi’nde bir grup kurması, şimdi Loyola Sosyalistleri’ni engellemek için kullanılanlarla aynı gerekçelerle engellenmişti.

New York City’de, New York Üniversitesi’ndeki (NYU) IYSSE, NYU Öğrenci Faaliyetleri Kurulu’nun (SAB) IYSSE’nin resmi kulüp statüsünü reddetme kararını geri çekmesini talep ediyor. SAB, Ekim 2016’da, IYSSE’nin kulüp statüsünü, onun kampüsteki diğer örgütlenmelerle, özellikle de ISO ile “çok benzer” olduğunu iddia ederek reddetmişti.

2014 yılında, Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi, IYSSE’nin kulüp başvurusunu, Sosyalist Alternatif (SAlt) ile örtüşen hedeflere sahip olduğu gerekçesiyle reddetmişti. IYSSE, iki buçuk yıllık bir siyasi mücadelenin ardından, geçtiğimiz Kasım ayında kulüp statüsünü kazandı.

8 Şubat’ta, Almanya’daki Humboldt Üniversitesi’nde, IYSSE’nin bir üyesini “kızıla boyanmış faşist” ve “tiksindirici muhbir” diye yaftalayan ve üniversite yönetimini “bu canilere [IYSSE] istediklerini yapma izni” verdiği gerekçesiyle “ödlek” diye adlandıran, sağcı profesör Jörg Baberowski, IYSSE’ye iftira attı. Baberowski, tercih ettiği eylem yolunun, “basitçe, [IYSSE üyelerinin] amfiye girmesini engellemek ya da enstitüde onlara bir yasak koymak” olduğunu açıkça ifade etti.

IYSSE ve onu ana örgütü Sosyalist Eşitlik Partisi, Loyola Sosyalistleri ve ISO ile herkesçe bilinen uzlaşmaz siyasi farklılıklara sahiptir. Öğrenciler, tam da bu nedenle, farklı siyasi görüşlere erişebilmelidir.

Öğrenci gruplarının idari olarak engellemesi yoluyla kampüsteki siyasi yaşama sansür uygulanması reddedilmeli ve yenilgiye uğratılmalıdır.

Loyola’da, NYU’da ve dünya çapındaki diğer kampüslerde uygulanan siyasi sansür, siyasi radikalleşme, sosyalizme artan ilgi ve büyüyen toplumsal muhalefet koşullarında, egemen sınıfın ve siyasi hizmetçilerinin keskin şekilde sağa kayışının bir ifadesidir. Hem Demokratik ve Cumhuriyetçi partilere hem de çeşitli şirket ve ordu çıkarlarına derinlemesine bağlanmış olan üniversite yönetimleri, ciddi siyasi tartışmayı bastırmak ve herhangi bir öğrenci grubunun, onların kampüslerdeki siyasi söylem üzerindeki tekelini tehdit etmesini engellemek için, mevcut her bürokratik aracı kullanmak istemektedir.

Trump yönetimi, bu otoriter ve son derece anti-demokratik sürecin en yalın ifadesidir. Göçmenlere yönelik saldırılarına, kamu eğitimini ve diğer yaşamsal sosyal programları tahrip etmesine ve savaş planlarına yönelik halk muhalefeti ile karşı karşıya olan Trump yönetiminin siyasi muhalefeti yıldırma ve susturma çabaları artacaktır.

Bu durum, kampüslerdeki siyasi sansüre karşı mücadeleyi daha da önemli kılmaktadır. IYSSE, tüm öğrenci örgütlerini, böylesi sansür uygulamalarına karşı çıkmaya ve öğrencilerin istedikleri siyasi örgütlenmeyi kurma hakkını savunmaya çağırır.