İngiltere’nin kuzeyindeki Manchester Arena konser salonunun fuayesinin dışında yerel saatle 22.33’te gerçekleşen bir patlama en az 19 kişinin ölümüne, 59 kişinin yaralanmasına yol açtı. Görgü tanıklarına göre, patlama, Amerikalı pop sanatçısı Ariana Grande’in konserini bitirmesinden sadece birkaç dakika sonra, konsere giden binlerce kişi çıkışa doğru giderken meydana geldi. Konsere gidenlerin büyük kısmı 20’li yaşlardaki ve daha küçük gençlerdi, bazıları ise sadece 12 yaşındaydı.
Yakındaki Victoria İstasyonu tahliye edilir ve tramvaylar geçici olarak durdurulurken, kent genelindeki acil servisler hazır hale getirildi. Haberlere göre, yaralılar altı hastanede tedavi ediliyor.
Manchester sakinleri, bir dayanışma seli halinde, toplu taşımanın kapatılması nedeniyle zor durumda kalan binlerce gencin yardımına koştu. Söz konusu bölgede yaşayanlar, insanları evlerine davet ettiler ve aileleriyle bağlantı kurmalarına yardımcı oldular. Civardaki oteller ve kulüpler, onlarca genci aldı. Taksi sürücüleri insanları evlerine ücretsiz götürmek üzere bölgeye akın etti.
Alanın çevresinde ve Manchester merkezi genelinde ağır silahlı polisler konumlandı. Önümüzdeki günlerde, Britanya genelinde belirli noktalarda arttırılmış polis operasyonları bekleniyor.
Yetkililer henüz (bu yazı yazılırken) patlamanın doğası hakkında bilgi vermemiş olsa da, bunu bir terör eylemi olarak ele aldıklarını duyurdular. Britanya Başbakanı Teresa May, ilk açıklamasında, patlama, “polis tarafından korkunç bir terör saldırısı olarak ele alınıyor.” dedi.
Manchester Emniyeti’nin resmi açıklaması, onun “ulusal terörle mücadele izleme ağı ve Britanya’nın istihbarat ortakları [özellikle Amerikan kurumları] ile yakın bir şekilde çalıştıkları”nı bildiriyordu.
Şu ana kadar, IŞİD veya El Kaide dahil hiçbir terör örgütü sorumluluğu üstlenmedi.
Görgü tanıkları, 21.000 dolayındaki kapasitesiyle Avrupa’daki en büyük kapalı konser alanlarından biri olan Manchester Arena içindeki paniği ve dehşeti anlattılar
Andy, BBC5’e, fuayede eşini ve kızını beklediği sırada patlamanın etkisiyle yere savrulduğunu söyledi. O, şunları anlattı: “Ayağa kalkıp çevreme baktığımda, her yerde sadece cesetler vardı. 20-30 ceset tahmin ediyorum. Bazılarının ölü olduğunu söyleyemem ama ölü gibi görünüyorlardı. Kan içindeydiler ve gerçekten ciddi biçimde yaralanmışlardı.
“Yaptığım ilk şey, ailemi bulmak için salona koşmak oldu. Onları bulamadım. Bu yüzden ailem olup olmadıklarını görmek için insanlara bakmak üzere herkesin yaralı olduğu yere geri döndüm. Ailemi bulmaya çalışırken, aynı zamanda acil servislere elimden geldiği kadar yardım etmeye başladım.”
Emma, Manchester Radyosu’na, patlamanın, eşiyle birlikte 17 yaşındaki erkek ve 15 yaşındaki kız çocuklarını beklerken meydana geldiğini söyledi ve şunları anlattı: “Kesinlikle bir bombaydı. Kesinlikle fuayedeydi, yaklaşık 15 adım uzakta. Biz, merdivenlerin en tepesinde duruyorduk ve cam patladı… Tüm bina sarsıldı. Bir patlama ve ardından bir alev parlaması oldu.
“Biz bunun ardından çocuklarımızı bulmaya koştuk ve neyse ki hepimiz olayı anlatacak kadar güvendeydik.”
13 yaşındaki kızına konserde eşlik eden David, Manchester News’e şunları söyledi: “Konserin ardından ışıklar açıldı ve insanlar ayrılmaya başlıyordu. Ben sola dönerken orada bir patlama oldu. Bizden yaklaşık 40 adım geride, çıkışlardan birinin yakınındaydı. Biz onun sadece insanların dalaşması olduğunu düşünüyorduk. Ardından yeniden oldu. Başka bir patlama…
“Sonra duman gördük. Herkes kaçıyordu. Bazı insanlar yaralanmıştı. Dışarı çıktığımızda insanların üstünde kan gördük.”
Gece 01.30’da, bir polis bomba timi, alanın güneyindeki bir park bölgesi ve toplanma yeri olan Cathedral Gardens’ta bomba olduğundan kuşkulanılan bir şeyin “kontrollü patlatılması”nı gerçekleştirdi. Kısa süre sonra, kuşkulanılan şeyin bırakılmış bir giysi yığını olduğu doğrulandı.
CNN, daha sonra, ismi açıklanmayan bir “emniyet” kaynağından, patlamanın erkek bir “intihar bombacısı” tarafından gerçekleştirilmiş olduğuna ilişkin bilgi aldığını bildirdi. Daily Mail gibi Britanya gazetelerindeki doğrulanmamış haberler, patlamanın bir “çivi bombası”ndan kaynaklandığını ileri sürdüler. Söylendiğine göre, sağlık görevlileri de, BBC’ye, yaralılardan bazılarının “şarapnel benzeri yaraları” olduğunu söylemiş.
May’in Muhafazakar Parti hükümetindeki güvenlik bakanı Ben Wallace, geç saatlerde, ülke genelindeki polisleri “uyanık” olmaya çağıran ve “şüpheli bir şey görürseniz terörle mücadele acil hattını arayın” diyen bir açıklama yayınladı.
Manchester’daki katliam ve terör, 8 Haziran’daki erken seçimlerden sadece 17 gün önce meydana geldi. Siyaset kurumunun ve medyanın geniş kesimleri, bundan, Fransa’da olduğu gibi, terörizmi ve ulusal güvenliği seçim kampanyasının merkezine yerleştirmek için yararlanacaktır. Fransa’da, yetkililerce bilinen bir aşırılıkçı, Nisan ayındaki başkanlık seçimlerinin ilk turu öncesinde Paris’te polise ateş etmişti.
Başbakan May’in ofisi, onun hükümetin yanıtını tartışmak üzere, sabah “acil” bir bakanlar kurulu toplantısına başkanlık edeceğini açıkladı. Muhafazakar Parti, Liberal Demokratlar ve İskoçya Ulusal Partisi, şimdiden, seçim kampanyalarını “askıya aldıklarını” duyurdular.
23 Mayıs 2017