Sahte sol Seymour Hersh’in ABD’nin Suriye saldırısını açığa vuran yazısı konusunda sessiz

Alman gazetesi Die Welt’in, Seymour Hersh’in ABD’nin Nisan ayında Suriye’ye karşı füze saldırısını açığa vuran makalesini yayınlanmasından bu yana bir hafta geçti. Başlıca sahte sol örgütler ve yayınlar, Pulitzer ödüllü gazetecinin en son makalesi üzerine bir ölüm sessizliği içinde olmayı sürdürüyorlar.

Hersh’in ABD istihbarat kaynaklarına dayanan “Trump’ın Kırmızı Çizgisi” başlıklı makalesi, ABD istihbarat aygıtının, Suriye hükümetinin 4 Nisan’daki Han Şeyhun saldırısının rejim karşıtı İslamcıların toplantısına yönelik bir konvansiyonel silah saldırısı olduğunu bildiğini belgeliyor.

Hersh, makalesinde şöyle yazıyor: “ABD ordusunun Bomba Hasar Değerlendirmesi (BDA), sonradan, 230 kiloluk Suriye bombasının ısısının ve gücünün, kasaba üzerine yayılmaya başlayan çok büyük bir zehirli gaz meydana getirebilecek bir dizi ikincil patlamayı tetiklediğine karar vermiş. Onun etkisi, bodrum katında depolanmış gübrenin, dezenfektanların ve diğer maddelerin açığa çıkmasından oluşmuş ve etkisi, dumanı yere yakın şekilde sıkıştıran yoğun sabah havasıyla artmış.”

Suriye’nin Han Şeyhun’u bombalaması, Trump yönetimi tarafından, El Şayrat hava üssüne 59 Tomahawk güdümlü füzesi fırlatmanın bahanesi olarak kullanılmış ve haberlere göre dokuz sivil ölmüştü. Trump’a yönelik muhalefetini onun Suriye’ye ve Rusya’ya karşı daha sert bir tutum benimsemesi talebi üzerine kurmuş olan Demokratik Parti, hava saldırılarını desteklemişti.

Sahte sol, Hersh’in makalesini titizlikle görmezden gelen ana akım basının önderliğini takip ediyor. Bu yazı yazılırken, söz konusu makaleden Socialist Worker’da (Uluslararası Sosyalist Örgüt’ün -ISO- yayını), International Viewpoint’te (Pablocu Birleşik Sekreterlik’in yayın organı), Jacobin’de (Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri’ne bağlı bir dergi) ya da Sosyalist Alternatif’in web sitesinde herhangi bir şekilde söz edilmemişti.

Bu yayınlar ve örgütler, sosyalizm, Marksizm ve hatta Troçkizm ile ilişkili şeylere bağlı oldukları iddiasındalar. Onların hepsi, emperyalizme ve Donald Trump’ın sağcı başkanlığına karşı olduklarını iddia ediyorlar. Buna rağmen, onlar, Vietnam Savaşı sırasındaki My Lai Katliamı’nı ifşa etmiş kıdemli araştırmacı gazeteci Hersh’in Trump yönetiminin eski bir sömürge ülkesini bombalama bahanesinin düzmece olduğunun bilindiğine ilişkin ayrıntılı kanıt sunmasının ardından, hiçbir şey söylemiyorlar.

Sahte solun Hersh’in makalesi konusundaki sessizliğinin siyasi olarak masum bir açıklaması yoktur. Özellikle ISO ve International Viewpoint, Suriye’de ABD emperyalizmini desteklemektedir. Onlar, Demokratik Parti’nin ve devletin onunla müttefik olan kesimlerinin siyasi uzantıları işlevi görmektedir.

ISO, düzenli olarak, savaş propagandacıları Ashley Smith ile Gilbert Achcar’ın makalelerini yayınlıyor. Dönemin ABD Başkanı Barack Obama’yı, “ÖSO’ya [Özgür Suriye Ordusu], kendisini rejimin hava saldırılarına karşı savunmak için istediği silahlar vermeyi reddettiği” için eleştiren Smith, Suriye’ye karşı savaşın arsız bir “sol” savunucusu olarak ortaya çıkmıştır.

2015’te, Socialist Worker’da yazan Michael Karadjis, Hersh’in Nisan 2014’te London Review of Books’ta yayınlanan “Kırmızı Çizgi ve Gizli Hat” başlıklı makalesinden, “büyük ölçüde güvenilmez” diye söz etmişti. Hersh’in bu makalesi, Suriye’deki vekilleriyle birlikte çalışan Türkiye hükümetinin, Beşar Esad yönetime yönelik doğrudan bir ABD askeri saldırısına bahane sağlamak amacıyla, Ağustos 2013’te Şam’ın bir mahallesinde gaz saldırısını düzenlediğini anlatıyordu. Makaleye kim güvenmiyordu? Hangi bilgi ile? Karadjis bu konularda hiçbir şey söylemedi.

ABD’nin Suriye’ye yönelik geçtiğimiz Nisan ayındaki saldırısının ardından, International Viewpoint, Frieda Afary ile Joseph Daher’in, Suriye hükümetinin 4 Nisan’da kimyasal saldırı gerçekleştirdiği iddiasını kabul ederek başlayan bir makalesini yayınladı. Makale, ABD hükümetini, Esad’ı devirmeye çalışmamakla eleştiriyor; İran’da ve Rusya’da (ABD’de değil) “savaş karşıtı hareketler” çağrısı yaparak sona eriyordu.

Aynı şekilde, editörü ve yayıncısı Bhaskar Sunkara’nın, Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri’nin (DSA) önde gelen bir üyesi olduğu Jacobin de, Hersh’in gizli işleri açığa vuran makalesini görmezden geldi. Jacobin, belirli bir eklektizm ile karakterize edilmektedir. O, Suriye konusunda, “Suriye devrimi”ni öven ve ABD’yi Esad’ın devrilmesi peşinde koşmamakla eleştiren makalelerin yanı sıra, aynı zamanda, ABD’nin bu ülkeye yönelik emperyalist müdahalesini eleştiren yazılar yayınlıyor.

Bununla birlikte, Jacobin (International Viewpoint ve ISO gibi), Achcar’ın görüşlerini olumlayarak yayınlıyor (ISO ve Pablocular onun yazılarını öylece yayınlarken, Jacobin uzun, dostane röportajlar yapıyor). Achcar, 2011’de, “insani” gerekçelerle, Libya’ya yönelik ABD-NATO bombardımanını savunuyordu. O, “Rus emperyalizmi”ni, ABD ile “emperyalistler arası rekabet”e girmiş olarak tanımladı.

Bu arada, Sosyalist Alternatif, dış ilişkiler konusunda mümkün olduğunca az şey söyleme biçimindeki eski politikasını sürdürüyor. Onun ya da üyesi olduğu Bir İşçi Enternasyonali İçin Komite adlı uluslararası örgütün web sitesinde Hersh’in makalesi hakkında hiçbir şey yok. Sosyalist Alternatif’in web sitesine yönelik bir inceleme, insanın ABD’nin bir boşlukta var olduğunu ve ABD burjuvazisinin dış politikasına karşı çıkmaksızın içeride ABD kapitalizmine karşı çıkılabileceğini sanmasına yol açabilir.

Sosyalist Alternatif, Demokratik Parti ön seçimleri sırasında, “#Movement4Bernie” [“#BernieİçinHareket”] oluşturacak kadar ileri giderek, Vermont Senatörü Bernie Sanders’ı desteklemişti. Sanders, Obama’nın, insansız hava araçları kullanımı dahil dış politikasını onayladı ve başkanlık yarışında, ordu-istihbarat blokunun tercih ettiği aday olan Hillary Clinton’ı destekledi.

Sosyalist Alternatif, Sanders artık Senato’daki Demokratik Parti önderliğinin bir üyesi olmasına rağmen, onu “yeni bir kitlesel sol parti”nin olası önderi olarak desteklemeyi sürdürüyor.

Sahte sol örgütlerin sessizliği, onları, New York Times, Washington Post, Wall Street Journal ve Hersh’i kara listeye alan; ABD hükümetinin propaganda çizgisi ile çelişen her türlü bilgiyi önemsiz gibi gösteren ya da sansürleyen televizyon ve internet haber ağlarıyla ve şirketlerin denetimindeki ve devlet güdümlü tüm düzen medyası ile fiili bir ittifaka sokmaktadır. Bu sahte sosyalist örgütler, elbette, bu kara listeye almaya katılışları hakkında okurlarına hiçbir açıklama yapmıyorlar.

Onların Hersh’in makalesi üzerine sessizlikleri ve ABD emperyalizmini örtülü ya da açık desteklemeleri, tarihlerinin ve sınıfsal yönelimlerinin sonucudur. DSA, 20. yüzyılın ilk döneminde Marksist bir kanada sahip olan Sosyalist Parti’deki bir bölünmeden ortaya çıktı. Sosyalist Alternatif, ISO ve Birleşik Sekreterlik ise, uzun süre önce Troçkizmden ve Marksizmden kopmuş olan siyasi eğilimlere dayanmaktadır.

Geçtiğimiz yarım yüzyılda, bu eğilimlerin önemli bir sağa kayışına tanık olundu. Onlar, 1960’ların radikalizmini terk ettiler ve hızla, şimdi “insani” giysiler giydirdikleri ABD emperyalizmi ile barışmaya yöneldiler. Onların başlıca toplumsal tabanı, servetleri borsaya bağlı olan ve egemen sınıfın partileriyle anlaşmazlıkları, servetin nüfusun tepedeki yüzde 10 içindeki bölüşümüne odaklanan üst orta sınıf tabakalardır.

Barack Obama’nın 2008’de seçilmesi ki ISO bunu “dönüştürücü” diye adlandırmıştı, sahte solun büyük kısmı için, emperyalizm karşıtı savlarından geriye ne kaldıysa kurtulmanın vesilesi oldu.

Yazar ayrıca şu makaleleri öneriyor:

Sahte solun savaş tehlikesi konusundaki sessizliği
[20 Nisan 2017]

Sahte sol Suriye’ye karşı emperyalist saldırıyı destekliyor
[11 Nisan 2017]

Sahte sol nedir?
[30 Temmuz 2015]

Loading