Güney Asya’daki sellerde ölü sayısı 1.300’e çıktı

Seller Hindistan’ın Bihar, Uttar Pradesh ve Assam eyaletlerinden kısmen geri çekilirken, felaketin yol açtığı ölü sayısı 1.300’ü buldu. Sellerden, Güney Asya genelinde 45 milyon kişinin etkilendiği tahmin ediliyor.

Yardım kuruluşları, ölenlerin yüzde 30-40’ının çocuk olduğunu bildiriyor. Tüm köyler ve geniş tarım arazileri, ekinler ve büyükbaş hayvanlar ile birlikte yıkıma uğramış durumda. On binlerce ev, okul ve hastane selden zarar gördü.

Evlerinin, ekinlerinin, çiftlik hayvanlarının, geçim kaynaklarının ve mülklerinin kaybını atlamaya çalışan kırsal ve kentsel alanlardaki milyonlarca sel mağduru, çaresiz bir durum ile karşı karşıya. Virüslü su, sivrisineklerin yayılması ve sudan kaynaklanan hastalıklar nedeniyle derinleşen sağlık krizi durumu daha da kötüleştiriyor.

Çocukları Kurtarın Vakfı’nın Hindistan şubesinden Ray Kancharla, kızılda, sıtmada, chikungunyada ve sivrisineklerden kaynaklanan diğer hastalıklarda bu yıl büyük bir artış uyarısında bulundu. Kancharla, “Bu riskler, özellikle çocuklar ve kadınlar için çok büyük.” dedi. Çocukları Kurtarın Vakfı, Hindistan’daki 17 milyon çocuğun acil olarak temel besin desteğini, sağlık hizmetlerini ve eğitimi kapsayan insani yardıma ihtiyaç duyduğunu tahmin ediyor.

Hükümet yetkilileri ve medya sürekli olarak sellerin bir “doğal afet” olduğundan bahsetse de, bu felaketler tamamen öngörülebilirdir ve genel olarak her yıl Haziran-Eylül ayları arasındaki muson mevsiminde meydana gelmektedir.

BM’ye göre, Hindistan’da, sellerden 32 milyondan fazla insan etkilenmiş durumda. Sellerden, kuzeydeki Uttar Pradesh eyaletinde 2,5 milyon dolayında insan etkilenir ve 109 kişi ölürken, doğudaki Bihar eyaletinde 514 kişi öldü, 17,1 milyon kişi etkilendi.

Haziran ve Temmuz ayları arasında, batıdaki Gujarat eyaletindeki şiddetli seller 224 can aldı. Doğudaki Batı Bengal eyaletinde en az 152 kişi öldü, 2,7 milyon insan etkilendi. Batı Bengal yönetimi, eyaletteki toplam zararın 140 milyon rupi (2,2 milyar dolar) olduğunu tahmin ediyor.

29 Ağustos’ta, Hindistan’ın finans başkenti Mumbai, dokuz saat içinde, kaotik koşullara yol açan, binlerce binayı su içinde bırakan ve beş can kaybıyla sonuçlanan 331,4 litre/metre kare yağış aldı (son on yıldaki en yüksek rakam).

Bangladeş’te, en az 140 insan öldü, 700.000’den fazla ev yıkıma uğradı ve geniş tarım arazileri, uzun vadeli kıtlık riski doğuracak şekilde mahvoldu. 3 milyonu çocuk olmak üzere 8 milyondan fazla insan yerinden yurdundan oldu ve yaklaşık 2,4 milyon hektar tarım arazisi harap hale geldi.

Bangladeş Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu’na göre, 13.000 dolayında insan ishal oldu ve yetkililer, enfeksiyon oranının ciddi olduğu uyarısında bulunuyor.

30 Ağustos’ta başlayan uzun süreli sağanak yağışın ardından 1 Eylül’de geniş alanları sel basınca, Pakistan’ın liman kenti Karaçi’de yedisi çocuk en az 23 kişi öldü.

Nepal’de 160 kişi öldü, 25 kişi kayıp; okullar, hastaneler ve köprüler ile birlikte 1,5 milyon ev yıkıma uğradı. Bir UNICEF yetkilisi şu açıklamayı yaptı: “Buradaki insanlar çok yoksul ve evler çamurdan yapılmış. Bu yüzden seller gelince, evleri alıp götürdü ve su kimi yerlerde o kadar hızlı ve güçlü geldi ki, gördüğüm bir köy kasırgaya ya da hortuma uğramış gibiydi.”

Hindistan hükümeti ve eyalet yetkilileri, milyonlarca insanın zor durumu karşısında kayıtsız. Meteoroloji ve afet planlama uzmanlarından gelen sayısız uyarıya rağmen, birbirini izleyen hükümetler selle başa çıkmak için en temel hafifletme önlemlerini bile almayı reddettiler.

2005’teki büyük selin ardından, Mumbai’daki yetkililer, su yolları sistemi geliştirmek, erken uyarı sistemleri kurmak, su yollarını ve nehir yataklarını genişletmek ve imar yasasını iyileştirmek zorunda oldukları konusunda uyarılmıştı. Aradan geçen 12 yılda, bu talepler büyük ölçüde görmezden gelindi.

Hindistan’da hükümet harcamalarını denetleyen Genel Müfettişlik ve Hesap Denetimi Kurumu’nun son bir raporu, Hindistan’ın 4.862 büyük barajından yalnızca 349’unun acil durum afet planına sahip olduğunu ve sel yönetimi fonundaki on milyonlarca doların harcanmamış olarak durduğunu ortaya çıkardı.

Hindistan hükümeti, sel mağdurlarına çok düşük bir acil durum yardımı önerdi. Selden etkilenen kuzeydoğu eyaletlerindeki zarar karşılama maliyetinin toplam 300 milyar rupi olduğu tahmin edilirken, hükümet yalnızca 23,5 milyar rupi sağlıyor.

Buna karşın, jeopolitik çıkarlar peşinde koşan Yeni Delhi, savaşa hazırlık olarak gelişmiş silahlara milyarlarca dolar harcıyor ve bölge genelinde milyonlarca yaşamı tehdit ediyor.

Hindistan, kısa süre önce, Japonya’nın Mitsubishi Heavy Industries ve Kawasaki Heavy Industries şirketlerine, altı gelişmiş denizaltı almak üzere tahminen 8 milyar dolarlık bir sözleşme için “bilgi istek talebi” gönderdi.

Yeni Delhi’nin karayla çevrili Nepal’e sel yardımı olarak 400 milyon Nepal rupisi gönderme teklifinin ardında, insani kaygılar değil, Hindistan seçkinlerinin egemenlik emelleri yatmaktadır. Çin ile Nepal üzerinde stratejik bir etki yarışına girmiş olan egemen seçkinler, bu aşırı yoksul, dağlık ülkeyi kendi arka bahçelerinin parçası olarak görüyorlar.

Loading