Sahte solun Suriye’ye ve Rusya’ya karşı savaş yönelimindeki sessiz suç ortaklığı

Siyasi eğilimleri değerlendirirken, sadece ne söyledikleri değil ama ne söylemedikleri de dikkate alınmalıdır. Eğer bir örgüt ABD ve Avrupa emperyalizminin Rusya’ya karşı savaş yönelimi ya da ABD’nin Suriye müdahalesindeki yaklaşan tırmanma gibi önemli jeopolitik gelişmelere hiçbir şey söylememeyi tercih ederek karşılık veriyorsa, bu sessizlik, eskilerin söylediği gibi, onayı simgeler.

Kapitalizm ve emperyalizm yanlısı politikalarını popülist ve radikal görünümlü söylemlerle maskeleyen, üst orta sınıfın varlıklı kesimlerini temsil eden sahte sol eğilimleri oluşturan çeşitli örgütlerin basınındaki durum budur.

En öne çıkan dört sahte sol web sitesi (Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri ile yakından ilişkili Jacobin dergisi; Uluslararası Sosyalist Örgüt’ün internet gazetesi Socialist Worker; Sosyalist Alternatif’in web sitesi ve Pablocu, eski Troçkist Birleşik Sekreterlik’in dergisi International Viewpoint), büyük bir dünya savaşı yönünde giderek artan tehlike hakkında neredeyse hiçbir şey yazmamıştır. Onların yazdıkları az sayıda şey, yalnızca, Amerikan ve dünya emperyalizmine desteklerinin altını çizmektedir.

Jacobin, Skripal olayı; yani, Britanya ile ABD’nin, ikili ajan Sergey Skripal’in iddia edilen zehirlenmesinin arkasında Rusya’nın olduğu yönündeki kanıtlanmamış suçlamaları kullanma (ki bunlar Rusya’ya karşı savaş kışkırtıcılığını meşrulaştırmak için kullanılıyor) çabası hakkında hiçbir şey yazmadı. Skripal’in zehirlendiğine ilişkin resmi anlatı çökerken, medya ve emperyalist hükümetler, savaş talep etmek için, Suriye’nin kimyasal silah kullandığı iddiası üzerine CIA’in örgütlediği provokasyona geçiş yaptılar.

9 Nisan günü itibarıyla, “Skripal,” “Rusya” ve “Suriye” sözcükleri, Jacobin'in web sitesinin ana sayfasında görünmemektedir. Dahası, Jacobinmag.com’da yapılan bir “skripal” araması sıfır sonuç vermektedir. Yani, Jacobin, ABD ve Britanya medyasının sürekli bir propaganda kampanyası yürüttüğü geçtiğimiz ay boyunca hiçbir şey yazmamıştı.

Jacobin'in web sitesinde “Skripal” sözcüğünü içeren yazılar için yapılan arama sıfır sonuç veriyor.

Jacobin’in sıfır yazı yazdığı bir diğer konu başlığı, emperyalist devletlerin emriyle hareket eden Ekvador hükümetinin WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın internete erişimini kesme kararıdır. Jacobin’in emperyalist savaş hazırlıkları konusundaki sessizliği, muhalefeti bastırmak için alınan antidemokratik önlemler konusundaki sessizliği ile uyumludur.

Socialist Worker’a bakıldığında da durum farklı değil. Yine, bir “skripal” araması sıfır sonuçveriyor. Ulusararas Sosyalist Örgüt’ün (ISO) yayın organı, bu yayının ulusalcı yönelimine uygun olarak, son iki haftada dış politika konuları üzerine sadece bir yazı üretmiş.

Socialist Worker’da da, benzer şekilde, “Skripal” sözcüğü araması hiçbir sonuç vermiyor

International Viewpoint de Skripal üzerine kampanya ya da Assange konusunda hiçbir şey yazmamıştır. Ama o, kısa süre önce, ABD’nin önderlik ettiği Guta’daki vekil güçlerin yenilgisini “dünya çapında ırkçılıkla ve kapitalist otoriter rejimle mücadele edenler adına büyük bir yenilgi” olarak kınayan bir Suriye açıklaması yayınladı.

Sosyalist Alternatif, Julian Assange konusunda hiçbir şey yazmadı. Ancak o, dört grup arasında, bu satırların yazarının söyleyebileceği kadarıyla, Skripal olayı üzerine bir makale yazan tek gruptur. Sosyalist Alternatif’in Britanya’daki şubesi olan Sosyalist Parti tarafından yapılan açıklama, Jeremy Corbyn’i, Rusya’nın iddia edilen saldırıdan sorumlu olduğu yargısına varma yönündeki uluslararası telaşa yönelik ılımlı eleştirilerinden dolayı Muhafazakarlardan ve İşçi Partisi’nin sağ kanadından gelen saldırılar karşısında savunma kampanyasını kötülüyor.

Bununla birlikte, bir dünya savaşı olasılığının “ortadan kalktı”ğını ve kampanyanın nihai sonucunun “sadece, Londra’daki ve Avrupa’daki oligarkların tırnaklarını kesmekten başka bir anlama gelmeyeceği”ni yazan yazarlar, Skripal’in zehirlenmesi üzerine kampanyanın tehlikeli sonuçlarını gizlemek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Söz konusu meseleler göz önünde bulundurulduğunda, bırakalım sosyalisti, herhangi bir ilerici örgütün, işçi sınıfını eğitmek ve savaş propagandasına karşı hazırlamak amacıyla, Rusya’ya ve Suriye’ye karşı savaş kampanyasını yoğun eleştiriye ve çözümlemeye tabi tutması beklenir.

Ne var ki, Jacobin, Socialist Worker ve diğerleri, solcu yayınlar değiller. Onlar, sağcı, emperyalizm ve kapitalizm yanlısı yayınlardır ve ABD’de, Rusya’ya karşı saldırganlığın, Assange’a karşı kampanyanın ve internet sansürü yöneliminin başını çeken Demokratik Parti’nin siyasi yardımcısı örgütler işlevi görmektedirler.

Dünya Sosyalist Web Sitesi, 8 Mart’tan bu yana Skripal olayı üzerine 50 makale yazdı

Bu grupların hepsi, uzun süredir, Rusya ile cepheleşmeyi desteklemekte ve bu yönde ajitasyon yapmaktadır. Onlar, ABD emperyalizminin, sahtekar bir şekilde “devrim” olarak alkışladıkları Suriye’deki vekil savaşına Rusya’nın müdahalesi olarak gördükleri şeye özellikle öfkeliler. Obama ve Trump yönetimlerini vekillerine daha fazla ağır silah ve hava desteği sağlamadıkları gerekçesiyle eleştiren bu gruplar, Suriye’de daha büyük bir ABD varlığı lehine ajitasyon yürütmüştür.

Sahte sol, bir kimyasal silah saldırısına ilişkin iddiaların Trump yönetimi tarafından Suriye’ye karşı hava saldırılarını gerekçelendirmek için kullanıldığı Nisan 2017’de, önce (propaganda kampanyası sırasında) sessizlikle ve daha sonra, bombardımanın ardından, emperyalist devletlerin yalanlarının doğruymuş gibi tanıtımını yapan ve Trump yönetimini gerçekten rejim değişikliği istememekle eleştiren açıklamalarla karşılık vermişlerdi. Socialist Worker’dan Ashley Smith, “ABD yalnızca bir üssü vurdu ve oradaki uçak pistini bile havaya uçurmadı” diye sızlanıyor ve “Trump’ın insani savlarını ciddiye almak zor,” çünkü “Trump,” bu zamana dek “Esad ve Rusya ile bir tür uzlaşmayı savundu” diye yakınıyordu.

Bu eğilimler, tam da işçi sınıfının yaşam standartlarında çöküşe tanık olduğu son otuz yılda yükselen gelirleri onları Amerikan emperyalizmini doğrudan desteklemeye yönlendirmiş olan dar bir ayrıcalıklı üst orta sınıf akademisyenler, uzmanlar ve sendika görevlileri tabakasının çıkarlarını dile getirmektedir. Sahte sol, NATO’nun 1990’larda Balkanlar’ı bombalamasından beri, tüm “insani” emperyalist müdahalelere ve emperyalist destekli ayrılıkçı ve milliyetçi hareketlere arka çıkmıştır.

Bu tabakalar, işçi sınıfı içinde, onların şişirilmiş gelirlerini ve ayrıcalıklarını tehdit edecek kitlesel, savaş karşıtı ve sosyalist bir hareketin ortaya çıkmasına yapısal olarak düşmandır. Burjuva politikasının çerçevesi içinde, onların işlevi, artan toplumsal muhalefetin kafasını karıştırıp yatıştırmak ve onun burjuvazinin siyasi boyunduruğundan kurtulmasını önlemektir.

Yazar ayrıca şu makaleyi öneriyor:

Sahte sol Suriye’ye karşı emperyalist saldırıyı destekliyor

[11 Nisan 2017]