Julian Assange’a özgürlük talep edin! 17 Haziran’da Sidney’deki gösteriye katılın!

Sosyalist Eşitlik Partisi, Avustralya hükümetinin WikiLeaks’in editörü ve Avustralya yurttaşı Julian Assange’ın özgürlüğünü sağlamak üzere hemen harekete geçmesini talep etmek için 17 Haziran Pazar günü Sidney’de bir gösteri çağrısı yaptı. Tüm işçileri, öğrencileri ve düşünceyi ifade özgürlüğünü, demokratik hakları ve özgürlükleri savunan örgütleri, gösteriye katılmaya çağırıyoruz. Assange’ın karşı karşıya olduğu büyük tehlike, en geniş seferberliği gerektiriyor.

Assange’ın durumu, doğrudan doğruya, Avustralya hükümetinin kendi yurttaşlarından birini diğer hükümetlerin zulmünden korumayı reddetmesinden kaynaklanmaktadır. Canberra, bunun yerine, Assange’ın haklarını, en iğrenç şekilde ayaklar altına almıştır.

Amerikan devleti, WikiLeaks’i ve onun çalışanlarını, 2010 yılında onun Irak ile Afganistan’daki savaş suçlarını ve dünya çapındaki entrikalarını ortaya seren verileri yayınladıkları için “casusluk” ile suçluyor. WikiLeaks, geçtiğimiz yıl, CIA’in interneti ve diğer iletişim kaynaklarını hekleme ve gözetleme operasyonlarını açığa vuran yeni belgeler yayınlamıştı.

Eğer Assange ABD’de göstermelik bir şekilde yargılanırsa, bir gazetecinin yapması gerekeni yaptığı, yani dünyaya gerçekleri açıkladığı için, onlarca yıllık hapisle, hatta idam cezasıyla karşı karşıya kalabilir.

2010 sonlarında, İsveçli bir savcı Assange’ın cinsel saldırıda bulunmuş “olabileceği” iddiaları üzerine siyasi nedelerle bir soruşturma başlattığında, Avustralya Başbakanı Julia Gillard’ın İşçi Partisi hükümeti hiçbir şey yapmadı. ABD’nin savaş suçları hakkında yayınladığı mahkum edici bilgiler nedeniyle WikiLeaks’e karşı şiddetli bir kampanyanın yürütüldüğü koşullarda, bu iftiranın amacı hem Assange’ı gözden düşürmek, hem de onun “sorgulanmak” üzere İsveç’e iade edilmesi yönünde bir kararı gerekçelendirmekti. Assange ve avukatları, haklı olarak, onun İsveç’te tutuklanması durumunda ABD’ye teslim edilmekle karşılaşabileceğinden korktular.

Gillard ve onun İşçi Partili bakanları, Assange’ı savunmak yerine, WikiLeaks’i “yasadışı” faaliyetlerde bulunmakla suçladılar ve onu kovuşturması için ABD’ye yardım edeceklerini açıkladılar.

Avustralya tarafından her türlü korumadan yoksun bırakılan Assange, bir Britanya mahkemesinin İsveç’e iade edilmesine karşı yaptığı son yasal başvuruyu reddetmesinin ardından, 19 Haziran 2012’de Londra’daki Ekvador büyükelçiliğine siyasi sığınma başvurusu yapmak zorunda kaldı. Assange, Britanya hükümetinin, binadan ayrılması durumunda kefalet şartlarını çiğnediği suçlamasıyla tutuklama ısrarı yüzünden, altı yıldır büyükelçilikte hapsedilmiş durumda. Dahası, Britanya hükümeti, onun ABD’ye iade edilmesine yardım etmeyeceği yönünde herhangi bir güvence vermeyi de reddetti.

Bu, bir Birleşmiş Milletler çalışma grubunun, Şubat 2016’da, Assange’ın insan hakları ihlal edilerek keyfi bir şekilde alıkonulduğunu ve serbest bırakılması gerektiği kararına rağmen oldu.

Mayıs 2017’de, İsveç makamları, sonunda Assange’ı Britanya’da sorgulamayı kabul etmelerinin ardından, soruşturmalarına son verdiler. WikiLeaks editörüne karşı şimdiye kadar hiçbir suç yüklenmedi.

Ne var ki, Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull’un hükümeti, müdahale edip Britanya’nın kefalet şartlarını ihlal üzerinden Assange’ı takip etmeyi bırakmasını ve Londra büyükelçiliğinden ayrılmasına izin vermesini talep etmeyi reddetti.

Tersine, tüm kanıtlar, Avustralya’nın, Ekvador hükümetine Assange’ın aleyhine dönme baskısı yapan büyük güçler çetesinin bir parçası olduğunu düşündürecekti. 28 Mart’ta, Ekvador büyükelçiliği, Assange’ın dış dünya ile iletişim kurma, hatta avukatları dışında kişisel ziyaretçi kabul etme olanağını ortadan kaldırdı.

Assange’ın sağlığı, ona dayatılan neredeyse tamamen yalıtılma baskısından önce, doğrudan güneş ışığı olmadan ve gerekli tıbbi tedaviden yoksun bir şekilde küçük bir binanın içine altı yıl hapsedilmesinin ardından, zaten ciddi şekilde risk altındaydı. Haberler, Ekvador’un Assange’a büyükelçiliği terk etmesi için baskı yaptığına, hatta Ekvador hükümetinin sığınma hakkını kaldırıp onu dışarıda bekleyen Britanya polisine teslim edebileceğine işaret ediyor.

Britanya hükümetinin Assange’ı cezalandırma kararlılığından vazgeçmeyeceği ya da ABD’ye iade edilmeyeceğinin güvencesini vermeyeceği koşullarda, Avustralya hükümetinin ve daha geniş siyaset ve medya kurumunun suçluluğu apaçık ortadadır.

Avustralya devleti, bir Avustralya yurttaşını ve gazeteciyi zulümden kurtarmak için inkar edilemez araçlara sahiptir. O, Assange’ı Avustralya topraklarına geri getirmek ve iade edilmeyeceğine ilişkin koşulsuz bir güvence sağlamak üzere harekete geçebilir.

Son örnekler apaçık ortadadır.

Avustralyalı gazeteci Peter Greste, Aralık 2013’te, başka Al Jazeera çalışanları ile birlikte, Mısır makamları tarafından, düzmece “ulusal güvenliğe zarar verme” suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Greste, göstermelik bir duruşmaya çıkarılmış ve yedi yıl hapse mahkum edilmişti.

Avustralya’daki çok geniş halk öfkesine karşılık olarak, Washington ve Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen hükümet, Greste’nin serbest bırakılması çağrısı yapmış ve Mısır’a yoğun bir diplomatik baskı uygulanmıştı. Greste, 1 Şubat 2015’te serbest bırakıldı ve Avustralya’ya geri gönderildi.

Daha önce, 2007’de, hükümet, Avustralya yurttaşı David Hicks’in Guantanamo Körfezi’ndeki ABD toplama kampına kapatılmasına yönelik yaygın öfkenin baskısı altında, Bush yönetiminden onu serbest bırakmasını istemişti.

Eğer Britanya hükümeti bir Avustralya yurttaşını bir Amerikan hapishanesine ya da daha kötüsüne zorlama ısrarını sürdürse, o durumda, Avustralya hükümetinin onun Avustralya yargısına başvurmasını sağlayabileceği çok sayıda eylem söz konusudur.

Ancak hükümet, bunu, yalnızca, işçi sınıfının harekete geçmesinin yaratacağı büyük baskı koşullarında yapacaktır. Avustralya devleti, hem İşçi Partisi hem de Liberal-Ulusal Koalisyon hükümetleri altında, Assange’a ve WikiLeaks’e yönelik düşmanlığını göstermiştir.

Canberra’nın önceliği, ABD-Avustralya askeri ittifakını; ABD’nin ve Britanya’nın siyasi, askeri ve istihbarat çevreleri ile olan ilişkiler ağını savunmaktır. Avustralya hükümetleri, Irak’ta, Afganistan’da ve başka yerlerde ABD önderliğindeki bütün canice savaşları desteklemiş ya da bunlara katılmıştır ve WikiLeaks gibi medya kurumlarının susturulmasına ondan daha az destek vermemiştir.

Assange’a ve WikiLeaks’e yönelik saldırı, toplumsal eşitsizliğe, baskıya, emperyalist devletlerin militarist politikalarına ve nükleer silahlı devletler arasında durmadan artan savaş tehlikesine yönelik tüm muhalefeti sansürleme ya da tamamen susturma biçimindeki daha kapsamlı kampanyanın özellikle keskin bir ifadesidir.

Assange’ı savunma mücadelesi, ülkelerin birbiri ardına diktatörce yönetim biçimlerine kaymasına karşı tüm demokratik hakları savunma mücadelesinin asli bir parçasıdır. Bu, uluslararası işçi sınıfını kendi çıkarları uğruna ortak bir mücadelede birleştirme mücadelesinin parçasıdır.

Dünya çapında milyonlarca işçi ve genç, egemen çevrelerin Assange’a ve WikiLeaks’e duyduğu nefrete taban tabana zıt şekilde, onların ABD önderliğindeki savaşları ve siyasi entrikaları çevreleyen yalanları açığa vurma eylemlerinin cesur ve asil çabalar olduğunu düşünüyor.

2010 ve 2011 yıllarında, ABD önderliğindeki zulüm artarken, Avustralya genelinde çok sayıda örgüt ve binlerce birey, bu küresel duyarlılığı yansıtacak şekilde, Assange’a ve WikiLeaks’e destek açıklamaları yayınlamıştı.

Bu kritik anda çağrısı yapılan 17 Haziran’daki gösteri, bu tür örgütlere ve bireylere yeniden bir adım öne çıkma fırsatı vermektedir. Bizler, tüm demokratik hak savunucularını, seslerini SEP’in ve John Pilger gibi WikiLeaks savunucularının seslerine katmaya ve Turnbull hükümetini Assange’ın özgürlüğünü sağlamaya zorlamak için gerekli kitlesel bir siyasi kampanyayı inşa etme mücadelesine katılmaya çağırıyoruz.

17 Haziran gösterisini destekleyen ve ona katılmak isteyen örgütlerin, sep@sep.org.au adresi üzerinden SEP’e bilgi vermesi gerekiyor.

Julian Assange’a özgürlük! Onu Avustralya’ya geri getirin!
17 Haziran Pazar, saat 13.00
Sidney Belediye Sarayı Meydan

Loading