Julian Assange’a özgürlük! 19 Haziran’da Londra’daki gece nöbetini destekleyin

Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP), WikiLeaks’in editörü Julian Assange’ın özgürlüğü için 19 Haziran’da Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği dışında düzenlenecek olan gece nöbetini destekleme çağrısı yapar.

İşçiler ve gençler, Theresa May’in Muhafazakar hükümetinin Assange’a yönelik acımasız zulmüne son vermesini, ona yönelik kefaletle ilgili davalardan vazgeçmesini ve onun tutuklanma korkusu olmaksızın, büyükelçilikten ve eğer isterse Britanya’dan ayrılmasına izin vermesini talep etmeliler.

Assange’ın savunusu, internet özgürlüğünü, düşünceyi ifade özgürlüğünü ve işçi sınıfının tüm sosyal ve demokratik haklarını savunma mücadelesinin en ileri noktasıdır.

SEP, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi ve Dünya Sosyalist Web Sitesi, Assange’ın özgürlüğünü sağlamak için dünya çapındaki her çabayı desteklemektedir. Avustralya’daki kardeş partimiz de, Turnbull hükümetinden, Assange’a bir yurttaş olarak sahip olması gereken haklarını vermesini; onun suçlanmaya ve ABD’ye iade edilmeye karşı güvencelerle Avustralya’ya geri dönüşünü sağlamasını talep ediyor. Bu kampanya, 17 Haziran’da Sidney Belediye Sarayı Meydanı’nda düzenlenecek bir gösteriyle son bulacak.

Assange, önce, İsveç’teki düzmece cinsel istismar suçlamalarından dolayı (tüm dava artık düşmüş durumda) ve şimdi de kefalet şartlarını ihlal ettiği ve Ekvador büyükelçiliğine sığınma başvurusunda bulunduğu için, yaklaşık sekiz yıldır Londra’da keyfi olarak alıkonuluyor.

Herkes, Assange’ın hedef alınmasının asıl nedeninin, ABD’nin ve diğer büyük güçlerin (özellikle Britanya’nın) suçlarını; ölüm saçan savaşları, suikastları, gözaltı uçuşlarını, keyfi gözaltıları, işkenceleri ve kendi yurttaşlarına yönelik gözetlemelerini ifşa etmesi olduğunu biliyor.

Ömür boyu hapis, hatta idam cezası getirebilecek casusluk suçlamaları üzerine bir Büyük Jüri iddianamesi hazırlayan ABD, Assange’ı sonsuza dek susturmak istediğini açıkça ortaya koymuştur.

İsveç, ona karşı herhangi bir fiili suçlama getirmeksizin, yalnızca onu ABD’ye gönderebilmek için, Asssange’ın iade edilmesi ile ilgil bir Avrupa tutuklama kararı çıkartmıştı. Fakat bu plan Britanya’nın işbirliğine dayanıyordu. O zamandan beri, Assange’ın gözaltına alınmasının tek gerekçesi, sınır dışı edilmeyi engellemek için kefalet şartlarını ihlal etmiş olmasıdır.

Britanya, Assange’ı, altı yıldır, yoğun polis denetimi ve aralıksız gözetim altında, büyükelçilikte kapana kıstırmıştır. Doğrudan güneş ışığı ve gerekli tıbbi tedavi olmaksızın küçük bir binada hapsedilmesinin Assange’ın sağlığı üzerindeki etkisi korkunçtur ama bu, Britanya’nın egemenlerini ilgilendirmemektedir.

Ona yönelik muamale, faşist diktatör ve kitle katili Augusto Pinochet’ye gösterilen muamele ile taban tabana zıttır. Pinochet’nin bir uluslararası tutuklama kararı doğrultusunda İspanya’ya iade edilmesine bir yılı aşkın süre direnilmiş; bu arada o, dönemin İşçi Partisi hükümetinin İçişleri Bakanı Jack Straw onun Şili’ye geri dönmesine izin veren “insani gerekçeler”den söz edene kadar lüks içinde yaşamıştı. Pinochet’yi savunan avukatlar arasında, Assange’ın iade edilmesini isteyen İsveç makamlarını temsil eden Britanya’nın Kraliyet Başsavcılığı’nın hukukçusu Clare Montgomery de vardı.

Bu yıl, Kraliyet Başsavcılığı’nın, 2012’de İsveç’ten gelen ve komplo girişiminden vazgeçmek zorunda kalabileceklerini belirten bir öneriye, “Sakın korkmayın!!!” uyarısı ile karşılık verdiğini gösteren belgeler ortaya çıktı.

İsveç savcıları, Assange’a karşı hiçbir zaman bir davanın söz konusu olmadığını ve onun WikiLeaks ile birlikte bir “kalleşlik” operasyonunun hedefi olduğunu etkin biçimde doğrular şekilde, geçtiğimiz yıl soruşturmalarını kapattılar. Ancak Britanyalı bir yargıç, Şubat ayında, ABD Adalet Bakanlığı’nın Assange’a yönelik davasının devam ettiğini Reuters’a doğrulamasından sadece bir gün sonra, Assange’ın büyükelçilikten ayrılması durumunda hala gözaltına alınacağına karar verdi.

Şu anda, Ekvador Devlet Başkanı Lenin Moreno Washington ile yalnızca WikiLeaks’in editörünün büyükelçilikten çıkartılmasıyla sağlanacak bir uzlaşma peşinde koştuğu için, Assange’ın dış dünya ile tüm bağlantısı kesilmiş durumda ve onun ziyaretçi almasına, telefon görüşmesi yapmasına ve internete girmesine izin verilmiyor.

Bunların hiçbiri, Assange’ın etrafına bir sessizlik duvarı örmüş olan liberal medyanın, İşçi Partisi’nin, sendika bürokrasisinin ve çeşitli sahte sol grupların oynadığı rol olmaksızın yapılamazdı.

Guardian, Assange’a, özellikle Hillary Clinton’ın ve Demokratların savaş kışkırtıcılığını ve yolsuzluğunu açığa vuran siyasi yazısının ardından, bir sapık, kendini beğenmiş ve Rus maşası olarak küfretmekte başı çekmiştir.

Sendikalar ve İşçi Partisi ise Assange’ın yazgısına yönelik mutlak sessizliklerini koruyorlar. Jeremy Corbyn, İşçi Partisi’nin başına geçer geçmez, Assange’a yönelik muameleyi eleştirmekten vazgeçti. O, bugün bile, May hükümetinin Assange’ın büyükelçilikten ayrılması durumunda onu tutuklama hazırlıklarını kınamayı reddediyor; bir İşçi Partisi hükümetinin Assange’ın ABD’ye iadesini engelleyeceğine ilişkin hiçbir güvence vermiyor.

Assange’ın, çok sayıda “sosyalist” ve “devrimci” grubun tek bir protesto ifadesi ya da kayda değer bir gösterisi olmaksızın hapsedilmiş olması, aynı derecede önemlidir.

Onların Assange’ı kurban etmelerinin nedeni, onun ifşa ettiği rejim değişikliği savaşlarını destekliyor olmalarıdır. Onlar, üniversitelerde, yerel yönetimlerde ve sendikalarda bir kariyer doğrultusunda kimlik politikalarına verdikleri desteğe aykırı hiçbir şey yapmayacaklar.

Sosyalist İşçi Partisi (SWP), 2010’da, “WikiLeaks Bir Tehdit Değildir” derken; 2012 yılında, “Assange ve bazı destekleyicileri, tecavüz iddialarını ciddiye almayı reddediyorlar” iddiasıyla, Assange’ı suçlayanların ve onun İsveç’e iade edilmesi gerektiği talebinin arkasında saf tuttu.

Sosyalist Parti, “Sosyalistler için, bir tecavüzün ciddiye alınmasına gerek olmadığı biçimindeki her türlü düşünceyi reddetmek önemlidir.” diyerek, aynı fikirde olduğunu belirtti.

Sosyalist Direniş ise, “Tecavüz ve tüm cinsel şiddet biçimleri”, “Bazen … kendilerini ilerici olarak gören ve diğer sorunlarda radikal bir şekilde hareket eden insanlar (ezici çoğunlukla erkekler) tarafından gerçekleştirilir...” diye eklemişti.

Tüm bu gruplar, Assange’ın Washington tarafından hedef alınmış olduğunu biliyordu. SWP şöyle yazmıştı: “Assange’ın ABD’de bir ‘gizli iddianame’ ile karşı karşıya olduğunu ve bir büyük jürinin Wikileaks’e karşı toplantıya çağrılmış olduğunu biliyoruz.” Hepsi, onu suçlayan iki kişinin, iddia edilen olaylardan sonra Assange ile rızaya dayalı bir şekilde yinelenen cinsel ilişkiye gimiş ve sosyal etkinliklere katılmış olduğunu biliyordu. Bu, Sosyalist Direniş’i, “Belirli bir durumda bir erkek ile cinsel ilişkiye girmeyi kabul eden bir kadın, başka durumlarda onunla cinsel ilişkiye girmeye rıza göstermiyor.” iddiasında bulunmaya zorlamıştı.

Bu, onların, Assange’a karşı uydurma seks davası çöktükten sonra bile, onun hakkında bir şey söyledikleri son seferdi.

SEP, Assange’ın ve WikiLeaks’in savunusunun yalnızca sosyalist ve kapitalizm/emperyalizm karşıtı bir perspektif temelinde başarıyla gerçekleştirilebileceğini vurgular. Her şey, işçilerin ve gençlerin mümkün olan en geniş kesimlerini böyle bir perspektif temelinde siyasi olarak harekete geçirme yönündeki kararlı çabaya bağlıdır.

Biz, temel hakların ve demokratik hakların tüm savunucularını, emperyalist rejim değişikliği savaşlarının tüm karşıtlarını, 19 Haziran’daki gece nöbetine katılmaya ve bu bilgiyi ülke genelindeki işyerlerinde, kampsülerde ve okullarda ve sosyal medyada yaymaya çağırıyoruz.

Julian Assange’a özgürlük! Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’deki gece nöbetine katılın.

19 Haziran Salı yerel saat ile 18.00-20.00 arası

3 Hans Crescent Londra, SW1X 0LN

(En yakın metro istasyonu: Knightsbridge, Piccadilly Hattı)

Gece nöbetinin daha fazla ayrıntısı için: https://wiseupaction.info/2018/

Loading