Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP) Salı günü 2024 seçimlerindeki adaylarını belirlediğini açıkladı: başkan adayı Joseph Kishore ve başkan yardımcısı adayı Jerry White.
SEP, kampanyası için socialism2024.org adresinde bir web sitesi kurdu.
44 yaşındaki Kishore 1999’dan beri SEP’in (ABD) üyesidir. Yaklaşık 16 yıldır partinin ulusal sekreteri olarak görev yapan Kishore, ilk kez 2008 yılında partinin kuruluş kongresinde bu göreve seçildi. SEP’in 2020 seçimlerindeki başkan adayıydı.
64 yaşındaki White, Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin işçi mücadeleleri editörüdür. White 2008, 2012 ve 2016 yıllarında SEP’in başkan adayı olarak gösterildi.
SEP (ABD) Ulusal Başkanı David North, SEP’in kampanyasını duyuran bir açıklama yaparak kampanyanın amacını şöyle açıkladı:
Sosyalist Eşitlik Partisi, bu seçimlere işçi sınıfının siyasi bilincini yükseltmek, emekçilerin karşı karşıya olduğu hiçbir soruna kapitalist sistemin sona erdirilmesi ve yerine sosyalizmin kurulması dışında çözüm bulunamayacağı anlayışını geliştirmek için müdahale ediyor. Ve bu büyük tarihsel görev ancak Amerikan ve uluslararası işçi sınıfının gücünün dünya kapitalist sistemine karşı birleşik bir mücadelede seferber edilmesini amaçlayan küresel bir stratejinin benimsenmesiyle başarılabilir.
North, SEP’in kampanyasının uluslararası işçi sınıfına yöneleceğini vurgulayarak şunları söyledi: “ABD seçimleri dünya çapında bir olaydır. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşananlar dünyadaki her ülkeyi etkilemektedir. ABD seçimlerinin küresel etkisi göz önüne alındığında, dünyadaki her insanın Kasım ayında oy kullanma hakkına sahip olması gerekir.” North SEP’in işçileri uluslararası düzeyde birleştirmeye çalışacağını ve “ kapitalist partilerin kirli şovenizmine karşı mücadele” edeceğini de sözlerine ekledi.
North, Sosyalist Eşitlik Partisi seçime katılarak “şirket-finans diktatörlüğünün sona erdirilmesini, holdinglerin kamu mülkiyeti altına alınıp demokratik olarak denetlenmesini ve devasa ordu-sanayi bloğunun tasfiyesini talep eden bir program öne sürecek,” diye belirtti.
“Sosyalist Eşitlik Partisi, oy avcısı bir örgüt değildir. Demagojik sloganlar atmaz, basmakalıp laflar etmez ve programını en düşük ortak paydaya uyarlamaz,” diyen North, “SEP bir tarih partisidir. Teorik, siyasi ve pratik çalışmaları, devrimci mücadelenin yüzyılı aşkın bir süreye yayılan engin deneyimine dayanmaktadır,” diyor ve şunları ekliyor: “Geleneklerimiz, Marksist sosyalizmin uluslararası ilkelerine ve programına dayanmaktadır. Bunlar, 1923’teki kuruluşundan bu yana Troçkist hareket tarafından Stalinizme, sosyal demokrasiye, gerici milliyetçiliğe ve orta sınıf siyasetinin sayısız çeşidine karşı savunulup geliştirilmiştir.”
SEP’in başkan adayı olan Kishore şunları belirtti:
Demokratların ve Cumhuriyetçilerin iki muhtemel adayı, Başkan Biden ve eski Başkan Trump, kapitalist şirket-finans oligarşisinin iki hizbini temsil etmektedir. Onlar, milyarderler, Wall Street’in süper zengin hissedarları, şirket çıkarları ve ordu-sanayi bloğu adına konuşuyor ve onların savaş, diktatörlük, eşitsizlik ve yoksulluk programlarına göre hareket ediyorlar. SEP’in adayları olarak Jerry ve ben ise, nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfının çıkarlarını temsil ediyoruz.
İki parti sisteminin şu anda önde gelen figürlerinin başlıca özelliklerini açıklayan Kishore, “Trump, başkanlık için değil diktatörlük için yarışıyor… Cumhuriyetçiler, gerici milliyetçiliğin yalanlarını pazarlayarak, Amerikalı işçileri dünyanın dört bir yanındaki sınıf kardeşlerimizle karşı karşıya getirmeye çalışarak, toplumsal sıkıntıları istismar etmeye ve yanlış yere yönlendirmeye uğraşıyor,” diye konuştu.
Biden’a ve Demokratlara gelince, “onların temel programı savaşı genişletmektir. Biden’ın Ukrayna’da kışkırtıp tırmandırdığı ve artık üçüncü yılına giren Rusya’ya karşı ABD-NATO savaşı ve İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırım saldırısına desteği, insanlığı nükleer yok oluş felaketine doğru götüren küresel emperyalist ve militarist gündemin bir parçasıdır.”
Demokratların ya da Cumhuriyetçilerin emekçilere ve gençlere sunabilecekleri hiçbir şeyin olmadığını söyleyen Kishore, “Savaşa ve zenginler için kurtarma paketlerine sonsuz meblağlar ayrılırken, milyonlarca işçi artan fiyatlar karşısında sofralarına yiyecek koyabilmeye uğraşıyor,” diye ekledi.
İşçilerin çıkarlarının ancak işçi sınıfının bir endüstriyel ve politik hücumunun geliştirilmesi yoluyla korunabileceğini belirten Kishore, bunun da sosyalizm mücadelesinin bir parçası olduğunu söyledi. Kishore şöyle devam ediyordu:
Sosyalizm, tüm insanlar arasında gerçek bir toplumsal eşitlik demektir. İşçi sınıfının sömürülmesine dayanan, devasa servetin en zengin yüzde 1’de toplandığı, CEO’ların ve Wall Street yöneticilerinin bir günde, hatta bir saatte bir işçinin bir yılda kazandığından daha fazlasını “kazandığı” bir ekonomik sistemin lağvedilmesi demektir. Sosyalizm, tüm zenginliği üretenler, yani işçi sınıfı tarafından yönetilen bir toplum demektir. Dünya ölçeğinde üretimde işçi sınıfı kontrolünü tesis ederek demokrasinin muazzam bir şekilde genişletilmesi demektir.
SEP’in başkan yardımcısı adayı olarak gösterilmeyi kabul eden White, yaptığı açıklamada ABD’deki sınıf mücadelelerinin tarihine dikkat çekerek şunları belirtti:
Bize 1 milyonuncu kez “sosyalizmin Amerikalı işçiler arasında asla kabul göremeyeceği” söylenecek. Bu bir yalan. Sınıf mücadelesi başka hiçbir yerde bu kadar patlayıcı olmamıştır. 1860’larda Haymarket Olayı ile doruğa ulaşan sekiz saatlik işgünü hareketinden, Amerikan sosyalizminin kurucu figürü Eugene Debs’in önderlik ettiği 1894 Büyük Pullman Grevi’ne, 1930’larda sosyalist işçilerin öncülük ettiği işkolu sendikaları mücadelelerine ve 1960’larda ezilen siyah işçilerin yurttaşlık hakları için kitlesel hareketine kadar, Amerikan işçi sınıfı kendi payına düşenden çok daha fazla kahraman ve şehit, zafer ve yenilgi üretmiştir.
White şunları ekliyordu: “Temel sorun her zaman Demokratik ve Cumhuriyetçi partilerden ve onların çeşitli orta sınıf uydularından kurtulmak olmuştur. Debs ile birlikte Amerikan işçilerine diyoruz ki: ‘Kapitalist partileri terk edin. Siz oraya ait değilsiniz.’”
White sözlerini şöyle noktalıyordu: “Tüm üçüncü partilerin ve özellikle de sosyalist partilerin görülmesini ya da duyulmasını engellemeye uğraşan Amerikan kapitalist seçimlerinin kısıtlamaları içinde çalışmak zorunda kalıyoruz. Ancak bizim seçim kampanyamız bu kısıtlamalara karşı yürütülecektir. Uluslararası arenada yürütülecek, tarihsel deneyime dayanarak yürütülecek ve Marksist-Troçkist ilkeler ve program –yani gerçek sosyalizm– temelinde yürütülecektir.”
WSWS okurları, socialism2024.org adresinde Sosyalist Eşitlik Partisi’nin seçim kampanyası hakkında daha fazla bilgi bulabilir ve kampanyaya dahil olabilirler.