Biden yönetimi Pazartesi günü, İsrail’in Gazze’deki soykırımına ve halkı kasten açlığa mahkûm etmesine karşı küresel muhalefetin arttığı bir ortamda, İsrail’in ABD silahlarıyla işlemesine izin verdiği savaş suçları konusunda “kırmızı çizgileri” olmadığını yineledi.

Pazartesi günü Air Force One’da düzenlenen brifingde konuşan Baş Basın Sözcüsü Yardımcısı Olivia Dalton, “Çok karmaşık bir dizi politikaya ‘kırmızı çizgi’ terminolojisi atamanın verimli olduğunu düşünmüyorum,” dedi.

Bu açıklamalar, Biden’ın Cumartesi günü MSNBC’de yayımlanan bir röportajında yaptığı şu açıklamayı pekiştiriyordu: “İsrail’in savunması halen kritik önem taşıyor. Dolayısıyla kendilerini koruyan Demir Kubbe’ye sahip olmamaları için tüm silahları keseceğim bir kırmızı çizgi yok.”

ABD’nin İsrail’e verdiği açık desteği yineleyen Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Refah’ı istila planlarını eleştirerek “30.000 Filistinlinin daha ölmesine izin veremezsiniz,” dedi.

Buna karşılık Netanyahu, “Oraya gideceğiz,” diyerek Refah istilasına devam etme sözü verdi.

Netanyahu verdiği ayrı bir mülakatta “Size, gaz kesmeyeceğimizi söylüyorum,” dedi ve şunları ekledi: “Size İsrail’in güvenliği ve geleceğimizle ilgilenmemiz gerektiğini söylüyorum ve bunun için de terörist orduyu ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu zafer için bir ön koşuldur.”

Bu ayın başlarında Biden, Pazartesi günü başlayan Ramazan ayının başlangıcına kadar bir ateşkes anlaşmasının yapılabileceğini söylemişti.

Ancak Ramazan, İsrail bombardımanlarının ve kitlesel açlığın devam etmesiyle başladı. Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre hafta sonu 234 kişi öldürüldü.

Sağlık Bakanlığı’na göre Ramazan ayının ilk gününde Gazze’nin kuzeyinde iki bebek yetersiz beslenme ve tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle hayatını kaybetti. Böylece Gazze Şeridi’nde İsrail kuşatması nedeniyle yetersiz beslenme ve susuzluktan ölenlerin sayısı 27’ye yükseldi.

Filistinli çocuk doktoru Samer Lubbad Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, İsrail’in gıda ve tıbbi malzeme ablukasının “yetersiz beslenme nedeniyle çok sayıda çocuğun ölümüne yol açacağı” uyarısında bulundu.

“İki bebek, İsrail işgal ordusunun Gazze’nin kuzeyine gıda ve tıbbi malzeme girişine izin vermemesi nedeniyle öldü,” diyen Doktor Lubbad, yetersiz beslenmenin “prematüre bebekler ve bebekler için temel süt gibi çocuklara yönelik gıda kaynaklarının eksikliğinin bir sonucu olarak” ortaya çıktığını da sözlerine ekledi.

Uluslararası Filistinli Çocukları Savunma Örgütü tarafından yapılan açıklamada, “Özellikle Gazze’nin kuzeyinde çok sayıda Filistinli kıtlıkla karşı karşıya olduğundan ve Gazze’ye güneydeki Refah sınır kapısından giren sınırlı insani yardım neredeyse tamamen kesildiğinden, açlık nedeniyle gerçek ölü sayısının çok daha yüksek olmasından korkuluyor,” denildi.

Çocuk hakları grubunun hesap verebilirlik programı direktörü Ayed Abu Eqtaish, “Çocukların aç bırakılması soykırımın ayırt edici bir özelliğidir ve Biden yönetimi tarafından desteklenen İsrail’in kasıtlı bir siyasi tercihidir,” dedi.

Gazze Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada, Gazze’nin kuzeyindeki 2.000 sağlık personelinin gıdaya ihtiyaç duyduğunu ve genel nüfusla birlikte açlıkla karşı karşıya olduklarını söyledi. Sağlık Bakanlığı, çalışanların “Ramazan’ın ilk gününde oruçlarını açacak bir şey bulamadıklarını” belirterek, “Uluslar arası kuruluşları ve yardım kuruluşlarını Gazze’nin kuzeyindeki hastanelere hızlı bir şekilde gıda sağlamaya çağırıyoruz,” dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada, “Ramazan başlamış olmasına rağmen Gazze’de ölümler, bombalamalar ve kan dökme devam ediyor,” dedi ve “İsrail’in Refah’a yönelik saldırı tehdidinin Gazze halkını daha da derin bir cehennem çemberine sürükleyebileceğini” vurguladı.

Al Jazeera, Pazartesi günü Gazze genelinde bombalı saldırılarda büyük bir artış yaşandığını, Refah, Han Yunus ve Gazze Şehri’ndeki evlere düzenlenen bir dizi saldırıda 19 kişinin öldüğünü bildirdi.

Ölü sayısı artmaya devam ederken, Sağlık Bakanlığı 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze’de 31.112 kişinin öldüğünü ve 72.760 kişinin yaralandığını bildirdi.

Euro-Med İnsan Hakları Gözlemevi Pazartesi günü yaptığı açıklamada yaşlılar arasında artan ölüm oranları konusunda uyarıda bulundu. Euro-Med, saha ekibinin İsrail’in Gazze Şeridi’nde, özellikle de Gazze şehri ve şeridin kuzey bölgelerinde işlediği, aç ve tedavisiz bırakma gibi sistematik ve yaygın suçlar nedeniyle yaşlılar arasında neredeyse her gün ölümler kaydettiğini söyledi.

Raporda şu ifadelere yer verildi: “Bu vakaların çoğu, İsrail’in devam eden askeri saldırıları sonucu erişim zorluğu nedeniyle Gazze’nin kuzeyinde sadece kısmen faaliyet gösteren hastanelere ulaşamıyor. Sonuç olarak, yaşlılar evlerinde öldükten sonra ya evlerinin yakınına ya da şeridin dört bir yanına dağılmış derme çatma mezarlara gömülüyor. Şu anda 140’tan fazla bu tür mezarlık bulunmaktadır.”

Geçtiğimiz hafta Euro-Med, “İsrail ordusu tarafından tutulan Gazze Şeridi’ndeki Filistinli tutuklu ve mahkûmların, hukuk ve yargının yetki alanı dışında kasıtlı cinayetlere ve keyfi infazlara maruz kaldığını” iddia eden bir rapor yayımladı.

Raporda Sde Teman kampında ve diğer İsrail gözaltı merkezlerinde ve askeri tesislerinde Filistinli tutuklu ve mahkûmların kasten öldürüldüğüne, işkenceyle öldürülenler olduğuna dair gelmeye devam eden raporlara dikkat çekildi.

Gazze’de sürmekte olan soykırım ve kitlesel açlığın yanı sıra savaşın coğrafi kapsamı da genişlemeye devam ediyor. Pazartesi günü İsrail, Lübnan’ın derinliklerine saldırılar düzenleyerek sınırdan 100 kilometre uzaklıktaki Baalbek şehrini vurdu. Aynı gün ABD ve Britanya Yemen’e yeni bir saldırı düzenleyerek en az 11 kişiyi öldürdü.