Almanya’daki Sosyalist Eşitlik Partisi (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP) 11 Mart Pazartesi günü, Avrupa seçimlerine katılımını sağlamak için 4.080 onaylı imzayı Wiesbaden’deki Federal Seçim Komiseri’ne teslim etti. SGP, 6-9 Haziran 2024 tarihlerinde AB genelinde düzenlenecek seçimlere savaşa ve diktatörlüğe karşı mücadeleye ses olmak ve sosyalist bir perspektif kazandırmak amacıyla katılacak.
Partinin Avrupa seçimlerindeki adaylarından Marianne Arens, “Bu seçim kampanyasını Fransa, Britanya, Türkiye, Ukrayna ve Rusya’daki yoldaşlarımızla birlikte yürüteceğiz,” dedi. Pazartesi günü Wiesbaden’deki Federal İstatistik Dairesi’ne imzaları teslim eden Arens şunları vurguladı: “Sosyalist Eşitlik Partisi, Avrupa Birleşik Sosyalist Devletleri programıyla AB’nin kapitalist barbarlığına karşı çıkan tek partidir.”
SGP ekipleri destek imzalarını toplamak için son aylarda Almanya’nın dört bir yanını dolaştılar. On binlerce işçi ve gençle görüştüler ve savaşa doğru akıldışı yarışı durdurmak için işçi sınıfının yeni bir önderliği olarak Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’ni (DEUK) inşa etme ihtiyacını anlattılar.
Sosyal ve siyasi kutuplaşmanın muazzam bir şekilde yoğunlaştığı hissediliyordu. Alman hükümetinin savaş yanlısı politikasından endişe duydukları, Filistinlilere karşı İsrail’e verilen desteği reddettikleri ve bu insanlık dışı politikanın bedelini işçilerin ödemesini kabul etmedikleri için seçim dilekçelerini imzalamak isteyenlerin sayısı giderek artıyor. Berlinli bir otobüs şoförünün ifadesiyle “Alman hükümeti bir dünya savaşını göze alıyor.”
İmza standındaki “Gazze’deki soykırımı durdurun” afişi yoldan geçenlerin, özellikle de gençlerin ilgisini çekiyordu. İmza atmaya gönüllüydüler çünkü kendileri de İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği cinayetlere karşı harekete geçmek için bir yol arıyorlardı. Berlin Leopoldplatz’da SGP destekçileri kısa bir süre önce aynı anda üç stant açarak çalışıyordu; çünkü gençlerden oluşan gruplar toplu olarak imza vermek istiyordu. Gençler defalarca SGP’nin açık bir tavır almasının ne kadar önemli olduğunu vurguladılar. “Çünkü burada başka kimse bunu yapmıyor,” diyorlardı. Diğerleri ise sosyal medyada paylaşmak üzere afişin fotoğrafını çekti. Birçoğu bizzat SGP için imza toplamaya hazır olduğunu belirtti.
SGP’nin kampanyası, tren makinistleri, havaalanı işçileri, kamu sektörü çalışanları ve yerel ulaşımda çalışan tramvay ve otobüs sürücülerinin iş bıraktığı çok sayıda uyarı greviyle aynı zamana denk geldi. Birçoğu Sosyalist Eşitlik Partisi’nin “tren makinistleri grevindeki siyasi meseleler“ üzerine yaptığı “enflasyona, gerçek ücret kesintilerine ve işçilerin artan çalışma yüküne karşı mücadelenin sendikalarla birlikte yürütülemeyeceği”, bununla birlikte, bu mücadelesini “savaşa ve yeniden silahlanmaya karşı mücadeleden ayrılamayacağı” yönündeki açıklamasını onayladı.
Birçok grevci işçi, Demiryolu Eylem Komitesi’nin “Askeri taşımacılığı durdurun” çağrısından oldukça etkilendi. Berlinli otobüs şoförlerinin bir kısmı SGP’nin Avrupa seçimlerine katılımını desteklemekle kalmadı, aynı zamanda daha iyi ücretler için ve savaşa karşı mücadeleyi sendikalardan bağımsız olarak kendi ellerine almak üzere eylem komiteleri kurmaya da ilgi gösterdi.
Berlin’de BVG otobüs şoförleri, Verdi’nin taleplerinin çok düşük olduğunu ve hizmet sektöründe örgütlü bu sendikanın işçilere “daha iyi çalışma koşulları üzerine ne düşündüğümüzü” bile sormadığını söyledi. Diğerleri ise IG Metall’den Verdi’ye, EVG’den GDL’ye kadar genel olarak sendikaların hükümetin askeri taşımacılık ve savaş politikasını desteklediğini doğruladı.
Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren-Vestfalya’da (NRW) SGP üyeleri, bilhassa Köln’ün işçi sınıfı mahallelerinde ve Ruhr bölgesinde, özellikle de çok sayıda göçmenin yaşadığı kuzeyde çok sayıda imza topladı. Duisburg’da düzenlenen büyük bir AfD karşıtı gösteride SGP’nin “Soykırımı Durdurun!” afişi katılımcıları ayrıştırdı. Hükümet koalisyonunun destekçileri (Sosyal Demokratlar, Liberal Demokratlar, Yeşiller) kendilerini İsrail’in yanında konumlandırırken, gösteriye katılan birçok kişi kendiliğinden SGP standına geldi ve imzalarıyla partiyi destekledi.
Hem Kuzey Ren-Vestfalya’da -Düsseldorf, Köln, Münster ve Bielefeld’de- hem de Berlin, Münih, Stuttgart, Frankfurt, Mannheim ve Nürnberg’de Gazze’deki soykırıma karşı düzenlenen gösterilerde SGP’nin seçim kampanyasına önemli bir destek vardı. İşçiler SGP’ye savaşa ve soykırıma karşı direnmenin önemli olduğunu düşündüklerini söylediler.
Stuttgart’ta ilk kez bir gösteriye katılan bir kişi “bir süredir işlerin bu şekilde devam edemeyeceğini hissettiğini” söyledi. Mannheim’da bir grup genç işçi, “Biz işçileri temsil eden ve Ukrayna’daki ve tabii ki Gazze’deki savaş da dahil olmak üzere savaşa karşı duran bir partiye ihtiyacımız var,” dedi.
Berlin’de bir kişi, kimlik siyaseti yerine sınıf meselelerine ve anti-militarizme odaklanan “klasik bir sol” partiyi yeniden görmekten mutlu olduğunu söyleyerek minnettarlığını dile getirdi.
SGP son birkaç ay boyunca imza toplama faaliyetlerini sosyalist bir program için yürüttüğü kampanya ile birleştirdi. Parti, sansüre, savaş ve soykırım karşıtlarının “antisemitik” olarak karalanmasına karşı mücadelede öne çıktı.
Berlin’de SGP, Berlin Senatosu’nun (eyalet yönetimi) AfD parlamento grubunun kışkırtmasıyla tüm fonları geri çekmesi nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olan Oyoun kültür merkezini savunmak için bir kampanya başlattı. Yalana dayalı “gerekçe” ise Oyoun’un “antisemitik” bir tutum sergilediği ve “fazla siyasi içerikli” olduğu yönündeydi. SGP, 14 Kasım 2023 tarihinde kültür merkezinde “Gazze’deki katliamı durdurun” etkinliğini gerçekleştirebilmiş ve bu etkinlikte DEUK Sekreteri Peter Schwarz Gazze’ye yönelik saldırının tarihsel ve uluslararası arka planı hakkında konuşmuş ve sosyalist bir perspektifi ortaya koymuştu.
Konuyla ilgili bir başka coşkulu etkinlik 11 Kasım 2023 tarihinde Stuttgart’ta düzenlendi. Ruhr-Universität Bochum’da (RUB) ve Berlin Humboldt Üniversitesi önünde, Dördüncü Enternasyonal’in gençlik örgütü olan Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), Gazze’deki soykırıma karşı, birkaç yüz destekçinin katıldığı iki miting düzenledi. WSWS Uluslararası Yayın Kurulu Başkanı David North, 14 Aralık’ta Humboldt Üniversitesi’nde “İsrail devletinin faşist ideolojisi ve Gazze’deki soykırım” konulu bir konferans verdi.
Haftalardır milyonlarca insan hem Gazze’deki soykırıma hem de faşizmin AfD biçiminde geri dönüşüne karşı Almanya’da sokaklara dökülüyor. SGP, faşistlere karşı mücadelenin ancak AfD’nin programını etkili bir şekilde uygulamaya koyan mevcut hükümetin sağcı politikalarına karşı mücadele ederek yürütülebileceğini açıklayarak bu gösterilere yaygın bir şekilde müdahale etti.
Bu süreçle paralel olarak işçi mücadeleleri giderek artıyor. Düzen partileri protestoları siyasi olarak yumuşatmaya çalışırken ve sendikalar grevleri kısa ve yalıtılmış tutmak için ellerinden geleni yaparken, yine de en az bir merkezi sektörün greve gitmediği ve kapatılmadığı bir gün neredeyse geçmiyor.
SGP ekipleri bu protestolara ve grevlere müdahale ederek yüzlerce imza topladı. SGP’nin Avrupa seçimlerine katılımının amacı, büyüyen direniş hareketini savaş, sömürü, ırkçılık, pandemi ve çevresel bozulmanın arkasındaki gerçek itici güç olan kapitalist kâr sistemine karşı Avrupa çapında ve uluslararası güçlü bir harekete dönüştürmektir.
“Nükleer silahlarla Rus ruletini durdurun! Üçüncü Dünya Savaşı’na hayır!” başlıklı videosunda SGP genel başkanı ve baş adayı Christoph Vandreier, SGP’nin Avrupa seçimlerini “savaş politikasına karşı bir referanduma” dönüştüreceğini ilan ediyor. Vandreier şöyle diyor:
Seksen yıl sonra, Alman militarizminin geri dönüşüne, işçilerin yaşam standartlarına ve demokratik haklarına yönelik büyük saldırılar eşlik ediyor. Enflasyon gerçek ücretleri eritirken, sanayi genelinde kitlesel işten çıkarmalar hazırlanıyor. Savaş yanlısı politikaya ve Gazze’deki soykırıma karşı gösteriler yasaklanıyor ve savaş karşıtları gözaltına alınıyor. Bu politika tüm partiler tarafından destekleniyor... Savaş çılgınlığını durdurmanın tek yolu, işçi sınıfının savaşın temel nedeni olan kapitalizme karşı uluslararası bir hareket başlatmasıdır.
SGP’nin gerekli 4.000 destek imzasına ulaşmış ve bunu aşmış olması, bu mücadelede önemli bir adımdır. Şimdi partinin Troçkizm için Avrupa çapında ve uluslararası bir hücum biçiminde yürüteceği seçim kampanyası hız kazanacak.
Aynı zamanda SGP’nin kardeş partisi olan ABD’deki Sosyalist Eşitlik Partisi de Amerikan başkanlık seçimlerinde güçlü bir kampanya başlattı. SEP (ABD), Demokrat ve Cumhuriyetçi adaylar Joe Biden ve Donald Trump’a karşı iki sosyalist ve enternasyonalisti; Joseph Kishore’u başkan ve Jerry White’ı başkan yardımcısı adayı olarak gösterdi. SEP’in ABD’deki ulusal başkanı David North, partinin adaylarını açıklarken seçim kampanyasının amacını da şöyle açıkladı:
Sosyalist Eşitlik Partisi, bu seçimlere işçi sınıfının siyasi bilincini yükseltmek, emekçilerin karşı karşıya olduğu hiçbir soruna kapitalist sistemin sona erdirilmesi ve yerine sosyalizmin kurulması dışında çözüm bulunamayacağı anlayışını geliştirmek için müdahale ediyor. Ve bu büyük tarihsel görev ancak Amerikan ve uluslararası işçi sınıfının gücünün dünya kapitalist sistemine karşı birleşik bir mücadelede seferber edilmesini amaçlayan küresel bir stratejinin benimsenmesiyle başarılabilir.
SGP’nin ve Avrupalı kardeş partilerinin Avrupa seçim kampanyasındaki ana hedefleri de budur.