Sosyalist Eşitlik Partisi Kaliforniya’daki ara seçim adaylarını açıklıyor

Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP), ABD Kongresi ara seçimleri için Kaliforniya’daadaylar çıkarıyor. SEP, ABD Senatosu adayı olarak David Moore’u ve 51. Kongre Seçim Bölgesi’nden Temsilciler Meclisi adayı olarak Kevin Mitchell’i seçti. Moore ve Mitchell, Kaliforniya’daki ve tüm dünyadaki işçi sınıfının çıkarları doğrultusunda, savaş ve kapitalizm karşıtı sosyalist bir programla yarışacaklar.

Hem Moore hem de Mitchell oy pusulası statüsü elde etti ve 5 Haziran’da eyalet çapında yapılacak doğrudan ön seçimde partisiz adaylar olarak listede yer alacaklar.

31 yaşındaki David Moore, Oakland’da bir özel eğitim öğretmeni. Ventura County’de bir çiftçi ailesinde yetişmiş olan David, 2008 krizinin kalıcı etkisini görmesinin ardından 2010’da Sosyalist Eşitlik Partisi’ne katıldı. David, Dünya Sosyalist Web Sitesi’ne (WSWS) katkı sağlayan biri olarak, toplumsal kriz ve petrol, taşımacılık ve sağlık işçilerinin grevlerine ilişkin ilk elden yayınlar dahil, işçi sınıfı mücadeleleri üzerine kapsamlı yazılar yazdı.

30 yaşındaki Kevin Mitchell, Güney Kaliforniya’da büyüdü ve Kaliforniya Riverside Üniversitesi’nde film eğitimi aldı. San Diego’da yaşayan Kevin, WSWS’nin yazarı ve göçten evsizliğe ve toplumsal krize kadar çeşitli konular üzerine yazıyor. O, ayrıca, düzenli olarak, film ve kültür üzerine makalelere katkıda bulunuyor. Kevin, partiye, Irak Savaşı ve SEP’in 2006 ara seçimlerine müdahalesi eliyle radikalleşmesinin ardından, 2007’de katıldı.

SEP’in kampanyası, Kaliforniya, ABD ve uluslararası işçi sınıfını, Demokratlara ve Cumhuriyetçilere ve savaş, toplumsal karşıdevrim, sansür ve otoriter rejim biçimindeki egemen sınıf gündemine karşı harekete geçirmek için mücadele edecek.

2018’in ilk üç ayında, sınıf çatışmasında dünya çapında bir yoğunlaşmaya tanık olundu. ABD’de, Batı Virginia öğretmenlerinin grevini, diğer kentlerdeki ve eyaletlerdeki öğretmenlerin protestoları ve grevleri izliyor. Öğrenci gençliğin okullardaki silahlı saldırılara karşı kitlesel protestoları, savaşa ve toplumsal eşitsizliğe yönelik yaygın muhalefeti dışavurdu.

ABD’de giderek büyüyen grev ve protesto dalgası, uluslararası bir gelişmenin parçasıdır. Yılın başından bu yana, Britanya’da, Almanya’da, İspanya’da, Fransa’da, Yunanistan’da, Doğu Avrupa’da, İran’da, Tunus’ta ve Kenya’da büyük grevler ve işçi sınıfı protestoları gerçekleşti.

ABD’de sınıf mücadelesinin yükselişi, işçileri kapitalist egemen seçkinlerle ve onların iki partisi ile çatışma içine sokuyor. Trump yönetimi, işçi sınıfına karşı bir savaş yürütüyor, göçmenlere karşı bir terör kampanyası sürdürüyor ve Kuzey Kore’yi nükleer imha ile tehdit ediyor. Demokratlar, Trump’a yönelik muhalefetlerini, onun zenginler için vergi indirimlerine, göçmenlere yönelik cadı avına, polis şiddetini teşvik etmesine, sosyal programlardaki kesintilerine ve şirket düzenlemelerini ortadan kaldırmasına değil ama ABD’nin Rusya karşı saldırganlığını tırmandırması ve Washington’ın Suriye’deki müdahalesini genişletmesi talebine odaklıyorlar. ABD işlerine “Rus müdahalesi”ne ilişkin doğrulanmamış iddialar, İkinci Dünya Savaşı’ndan beri ifade özgürlüğüne yönelik en büyük saldırıyla interneti sansürlemek için kullanılıyor.

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin adayları, kampanyayı, kapitalizme yönelik sosyalist alternatifi ileri sürmek ve işçilerin ve gençlerin siyasi bilincini yükseltmek için kullanacaklar. SEP adayları, ulusal şovenizmin, ırkçılığın ve göçmen karşıtı saldırganlığın bütün biçimlerine karşıdır. Onlar, Kaliforniya’daki, ABD’deki ve dünya çapındaki işçileri birleştirmek ve işçi sınıfını kendisini bekleyen tarihsel mücadelelere hazırlamak için mücadele ediyorlar.

1. ABD militarizmine karşı çıkın! III. Dünya Savaşı’na gidişi durdurun!

2001’den beri, Libya’da, Suriye’de, Afganistan’da, Pakistan’da, Yemen’de ve başka ülkelerde milyonlarca insan, artık 15. yılında olan bitmek bilmeyen “terörle mücadele” düzmece bahanesi altında, ABD tarafından öldürüldü, sakatlandı ya da sığınmacı haline getirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı, kısa süre önce, “terörle mücadele” bahanesini bıraktı ve nükleer silahlı Rusya’ya ve Çin’e karşı savaş hazırlıkları çağrısı yaparak, “ABD ulusal güvenliğinin öncelikli odak noktası artık terörizm değil, büyük güç rekabetidir.” diye ilan etti.

ABD emperyalizminin, Suriye iç savaşından Kuzey Kore’ye ve İran’a karşı savaş çığırtkanlığına kadar kışkırttığı pervasız çatışmalar, kontrolden çıkma ve nükleer savaşa yol açma tehdidi yaratmaktadır. Milyarlarca insanın ölümüne yol açacak küresel savaş yönünde süregiden hazırlıklar, yalanlarla ve gizlilikle örtülüyor. SEP’in kampanyası, işçileri ve gençleri karşı karşı oldukları devasa tehlikeler konusunda uyaracak ve güçlü bir savaş karşıtı hareketin temelini atacaktır.

Demokratlar, Trump’ın savaşçı dış politikasına savaş karşıtı bir muhalefeti temsil etmek şöyle dursun, onun yönetimine, Rusya konusunda “aşırı yumuşak” olduğu gerekçesiyle sağdan saldırıyorlar. Onlar, Demokratik Parti adaylarının büyük bölümünü CIA ve ordu görevlilerinin oluşturduğu bu seçimlerde, ordu-istihbarat aygıtının partisi olarak kampanya yürütüyorlar.

2. Demokratik hakları savunun! İnternet sansürüne karşı çıkın!

En temel demokratik haklar paramparça ediliyor. Trump yönetimi başkanın etrafında otoriter ve kişiselci bir yönetim kurmaya çalışırken, Kaliforniya Senatörü Dianne Feinstein’ın dahil olduğu Demokratlar interneti sansürleme ve iç muhalefete suçlu muamelesi yapma yöneliminde başı çekiyor.

ABD istihbarat kurumları, internetteki solcu içeriği izleyip sansürlemek için teknoloji devleri Google, Facebook ve Twitter ile işbirliği yapıyorlar. Hiçbir ciddi kanıt sunmaksızın 2016 seçimlerine iddia edilen Rus müdahalesi bahanesini kullanan Google, arama sonuçlarında “güvenilir kaynakları” (hükümet propagandasının şirket medyasındaki çığırtkanları için güzel bir adlandırma) yükseltmek için sosyalist, savaş karşıtı ve ilerici web sitelerini aşağı indiriyor. Facebook, “bölünme tohumları ekmeye çalışan insanlar”ın çabalarına karşı koymak için 15.000 sansürcüyü işe aldığını duyurdu.

Egemen sınıf, işçi sınıfı içindeki toplumsal muhalefetin büyümesinden dehşete kapılıyor. Öğretmenlerin ülke genelindeki grev ve protesto dalgası, kapitalizm yanlısı ve işçi sınıfı karşıtı sendikaların sınırlamalarının dışında, sosyal medya üzerinden taban düzeyinde örgütleniyor.

İnternet milyarderlerin ve şirketlerin özel denetiminden çıkarılmalı; günlük bilgi ve iletişim için ona bel bağlayan halk kitlelerinin demokratik denetimi altına alınmalıdır. Hükümetin devasa casusluk aygıtı dağıtılmalıdır. Gerçek demokrasi, tüm kararların, dev şirketleri ve bankaları kontrol eden ve işçi sınıfının haklarına ve çıkarlarına her zamankinden daha çok saldırı talep eden bir egemen sınıf tarafından dayatıldığı bir ekonomik sistemle bağdaşmaz.

3. Yoksulluğa ve toplumsal eşitsizliğe son verin!

SEP, süper zenginlerin dünya genelinde milyarlarca işçinin emeğini sömürdüğü bir sistemi ortadan kaldırmak için mücadele etmektedir. Biz, düzgün ücretli bir iş, nitelikli eğitim, uygun konut, ücretsiz sağlık, onurlu bir emeklilik ve kültüre erişim hakkını kapsayan temel sosyal hakları güvence altına almak için servetin geniş çaplı bir şekilde yeniden bölüşümü çağrısı yapıyoruz.

2008 mali çöküşünden on yıl sonra, Kaliforniya’daki ve ABD genelindeki yaşamın yıkıcı gerçekliği, resmi “ekonomik toparlanma” açıklamaları ile keskin bir şekilde çelişmektedir. Hisse senedi piyasası yükselir ve Kaliforniya ekonomisi bir bütün olarak ABD oranının yaklaşık iki katı büyürken, ülkedeki en büyük eyalet, ulusun en yüksek yoksulluk oranına sahip olmayı sürdürmektedir. Yükselen konut fiyatları, artan hayat pahalılığı ve hiç artmayan ücretler, binlerce işçi ailesini açlığa ve evsizliğe itmiştir.

Toplumsal eşitsizlik, bugün, hiç olmadığı kadar büyüktür. ABD’deki en zengin üç milyarder, alttaki 160 milyon Amerikalının toplamı kadar servete sahiptir. Zenginler yalnızca tarifsiz bir servetin ve ayrıcalığın tadını çıkarmakla kalmıyor, daha uzun yaşıyorlar. En zengin ve en yoksul Amerikalılar arasındaki yaşam beklentisi uçurumu, ortalama olarak, erkeklerde 15, kadınlarda ise 10 yıl kadardır.

Gençler 1 trilyon doları aşan öğrenim kredisi borcu altında eziliyor, milyonlarca insanın gıda yardımı kesiliyor ve milyonlarca kişi emeklilik maaşlarının ve sağlık hizmetlerinin kesintiye uğradığına ya da ortadan kaldırıldığına tanık oluyor. Hükümet, ülkedeki devlet okullarının ve temel altyapının çökmesine izin verirken, devasa askeri aygıta ve sözde “iç güvenlik”e trilyonlar harcıyor.

SEP, kapitalizmin iyileştirilmesi değil; ortadan kaldırılması ve yerini sosyalizme bırakması yönünde bir program ileri sürmektedir. Dünyadaki servet bir avuç kapitalistin sınırsız açgözlülüğünü doyurmak için heba edildiği sürece, hiçbir toplumsal sorun (sağlık hizmetleri, konut, emeklilikler, eğitim, altyapı) çözülemez. İşçi sınıfının sosyal hakları, kapitalist sınıfın servetine ve iktidarına; mali aristokrasinin ekonomik yaşam üzerindeki egemenliğine doğrudan bir saldırı olmaksızın güvence altına alınamaz. Bu, büyük şirketlerin özel mülkiyetine son verilmesi ve onların, işçi sınıfın demokratik denetimi altında kamuya ait işletmelere dönüştürülmesi demektir. SEP, ihtiyacı olan herkese nitelikli bir iş sağlamak için, ülke genelinde dökülen altyapıyı yeniden inşa etmek üzere trilyonlarca dolarlık bir bayındırlık işleri programı çağrısı yapar. Herkes için yeni hastaneler, klinikler ve okullar inşa etmek ve daha küçük sınıfları ve daha yüksek nitelikli eğitimi sağlamak üzere yüz binlerce öğretmeni işe almak için kaynaklar mevcuttur.

4. Göçmenleri savunun! ICE’yi dağıtın ve sınırları açın!

SEP, işçilerin diledikleri ülkede yaşama ve çalışma hakkı için mücadele etmektedir. Biz, Göç ve Gümrük Muhafaza (ICE) baskınlarına ve sığınmacıların alıkonulup sınır dışı edilmesine derhal son verilmesini talep ediyoruz.

Dünya, çeyrek yüzyıldır sonu gelmeyen savaş ve ekonomik çalkantı eliyle körüklenmiş, II. Dünya Savaşı’ndan beri yaşanan en büyük sığınmacı krizi ile karşı karşıya bulunuyor. Her yıl, daha iyi bir yaşam arayışı içinde olan yüzlerce işçi ABD-Meksika sınırını geçerken ölüyor. ABD hükümetinin dünyaya askeri olarak hakim olma çabaları, toplumsal hoşnutsuzluğu ırkçı, göçmen karşıtı kanallara saptırma çabalarıyla el ele gidiyor.

Başkan Trump ve faşizan danışmanları, Demokratik Parti’den hiçbir muhalefet olmaksızın ve şirket medyasının çok az ilgi göstermesiyle, sessizce, ABD’nin göç politikasında son yüzyıl içindeki en çarpıcı sağa kayışı gerçekleştiriyorlar. Onlar, insanları kitleler halinde toplamanın ve yüz binlerce göçmeni ülke geneline yayılan bir toplama kampları ağına kapatmanın temellerini atıyorlar.

Bernie Sanders gibi görünüşte solcu Demokratlar, Trump yönetiminin göçmen karşıtı politikalarını “sınır güvenliği” ve “Amerikan işlerinin korunması” adına destekliyorlar. Demokratların, DACA (Çocukluk Dönemi Gelişleri İçin Ertelenmiş Eylem) programına kayıtlı 800.000 göçmen genci sınır dışı edilmekle karşı karşı bırakan bir bütçenin geçmesini kabul etmesi, Obama yönetiminin, rekor sayıda sınır dışı işlemini kapsayan göçmen karşıtı politikalarıyla uyumludur.

SEP, tüm ulusal önyargılara karşı çıkar ve ABD’deki göçmen ve yerli işçilerin, onları sömüren patronlara ve milyarderlere karşı ortak bir mücadeleyi paylaştığında ısrar eder.

5. Demokratlardan ve Cumhuriyetçilerden kopun! Sosyalist Eşitlik Partisi’ne katılın!

Barış, eşitlik ve demokrasi uğruna mücadele, küresel ekonomiyi suçlu mali seçkinlere tabi kılan kapitalist sisteme karşı mücadeleden ayrılamaz. Oligarklar, siyasi sistemi ve her iki büyük partiyi kontrol etmektedir. İşçilerin, haklarını savunmaları için, kendi partilerine ihtiyaçları var.

Kaliforniya’da, Demokratik Parti, eyalet meclisini yaklaşık 50 yıldır kontrol etmektedir. Sonuç, çoğunluk için kitlesel yoksulluk, açlık ve evsizlik, bir avuç kişi için ise inanılmaz servet birikimi olmuştur. Kaliforniya, ABD’deki en büyük evsiz nüfusun yanında, toplam servetleri 725 milyar doları aşan 144 milyarderle, en çok sayıda milyardere ev sahipliği yapmaktadır.

Demokratların Kaliforniya’dan kıdemli senatörü Dianne Feinstein, Amerikan militarizminin ve ABD casusluk kurumlarının yasadışı faaliyetlerinin sadık bir savunucusudur. Feinstein, Irak istilasından PATRIOT [Yurtseverlik] Yasası’na, Meksika ile sınır duvarından NSA’nın ABD yurttaşlarını gizlice gözetlemesine kadar, ABD emperyalizminin istikrarlı bir destekleyicisi olmuştur.

ABD-Meksika sınırındaki 51. Kongre Seçim Bölgesi’nde, görevdeki Juan Vargas (Demokrat), kendisine bir göçmen ve yoksul savunucusu süsü veriyor. Vargas, bir belediye binasında, 3 milyon kişinin sınır dışı edildiği Obama dönemindeki göçmen karşıtı saldırıyı rahatlıkla görmezden gelirken, sorumluluğu Trump yönetimine yükledi. Vargas, Demokratik Parti’nin militarist gündeminin parçası olarak, sürekli, İran’a ve Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımların arttırılması yönündeki yasalara oy vermiştir.

Dünya emperyalizminin merkezindeki işçilerin ve gençlerin mücadeleleri, uluslararası sınıf mücadelesinin son derece önemli bir parçasıdır. Amerika Birleşik Devletleri’nde olanlar küresel sonuçlara sahiptir ve Amerikan egemen sınıfına karşı mücadele, yalnızca, uluslararası bir mücadele olarak verilebilir. Moore ve Mitchell, kampanyalarında, sadece Kaliforniya’daki değil; ABD ve dünya genelindeki işçilere seslenecekler.

SEP’in kampanyası, işçi sınıfının tüm kesimlerini ortak bir mücadelede birleştirmek için mücadele ediyor. Kampanyamız, egemen sınıfın işçileri bölmek için kullandığı tüm milliyetçilik, şovenizm ve bağnazlık biçimlerini reddetmektedir.

Bizim kampanyamız sadece oylarla ilgilenmemektedir. O, sosyalist bir hareket inşa etme ve ileriye giden bir yol arayan işçi ve gençlik kitlelerine siyasi bir alternatif sunma mücadelesinin önemli bir parçasıdır. Sizleri kampanyamıza katılmaya çağırıyoruz. Sosyalizm uğruna aktif bir şekilde mücadeleye girişmenin şimdi tam zamanıdır!

Loading