SEP önderi Julie Hyland Londra’daki Julian Assange’a özgürlük nöbetinde konuştu

Salı akşamı, aralarında işçilerin, gençlerin ve emeklilerin olduğu 200 dolayında insan, WikiLeaks’in editörü Julian Assange’ın özgürlüğünü talep etmek için Londra’daki Ekvador büyükelçiliğinin dışında düzenlenen nöbet eylemine katıldı.

Yunanistan, Şili, Portekiz ve Hindistan gibi çeşitli ülkelerden insanların yanı sıra ABD’li ifşaatçı Chelsea Manning’in annesi Susan Manning de katılımcılar arasındaydı. Ekvadorlu bir grup, düzenli aralıklarla “Julian Assange’a Özgürlük!” sloganı attırdı. Eyleme katılanlar, WSWS’nin ve Sosyalist Eşitlik Partisi’nin “Julian Assange’a Özgürlük”, “İfade Özgürlüğünü Savunun” ve “İnternet Sansürüne Son” yazılı dövizlerini taşıdılar. Başka hiçbir siyasi partinin katılmadığı eylem, Britanya ve Batı anaakım medyasının bir karartma uygulaması ile karşılaştı.

WSWS’nin “Sidney’deki Julian Assange savunma mitingi: İleriye doğru önemli bir adım” başlıklı açıklaması dağıtıldı ve protestocuların çoğu tarafından istekle okundu. Açıklama, Avustralya hükümetinin bir Avustralya yurttaşı olan Assange’ı koruması; eve geri dönme ve ABD’ye iade edilmeden özgür kalma hakkını güvence altına alması talebiyle Sosyalist Eşitlik Partisi (Avustralya) tarafından örgütlenen Sidney’deki başarılı miting hakkında bilgi veriyordu.

Sidney’deki protesto ve Londra’daki nöbet eylemi, altı yıldır Büyükelçilik’te kalmaya zorlanan Assange’ın özgürlüğü için yükselen uluslararası bir kampanyanın parçasıydı. Yeni Zelanda’dan Avustralya’ya, Sri Lanka’dan Hindistan’a, Avrupa’dan Washington, D.C. dahil ABD’nin birçok kentine kadar birçok yerde gösteriler düzenlendi.

ABD’nin Özbekistan’daki eski büyükelçisi Craig Murray ile ABD hükümetinin FBI ve NASA bilgisayarlarını heklemekle suçladığı ve Britanya’dan iade edilmesine karşı mücadele etmiş genç bir Britanya yurttaşı olan Lauri Love, Assange’ın savunusu yönünde konuşanlar arasındaydı. Love, ailesinin ve destekleyicilerinin onun iade edilmesine karşı sürdürdüğü ve sonunda bu yıl kazanılan başarılı kampanyayı anlattı.

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (Britanya) ulusal sekreter yardımcısı Julie Hyland, konuşmasını, alkışlar eşliğinde ve dinleyicilerden akşamın en yoğun tezahüratlarını alarak yaptı. Hyland’ın konuşmasının metnini aşağıda yayınlıyoruz.

Perşembe günü, Londra’daki nöbete katılanlar ile röportajları da içeren başka haberler yayınlanacak.

Dünya Sosyalist Web Sitesi ve Sosyalist Eşitlik Partisi adına, Julian Assange’a ve onun özgürlüğü yönündeki taleplerle dayanışmamızı ifade etmek istiyorum.

“Britanya hükümeti, Julian’a yönelik intikamcı zulmünü sona erdirmeli; onun, tutuklanma ya da müdahale korkusu olmaksızın Ekvador büyükelçiliğinden ve isterse Britanya’dan ayrılmasına izin vermelidir.

“Julian Assange masum bir insandır. O, bir siyasi tutuklu; iğrenç bir komplonun kurbanıdır.

“İsveç’in ona yönelik düzmece suçlamalarını düşürmesinin üzerinden bir; Birleşmiş Milletler’in onun alıkonulmasını ‘keyfi, nedensiz, gereksiz, aşırı’ olarak mahkum etmesinin üzerinden ise üç yıldan uzun bir süre geçti.

“Bütün bunlara rağmen, o, altı yılın ardından, hala Ekvador Büyükelçiliği’nden ayrılamıyor. Daha Şubat ayında, Britanyalı bir yargıç, binadan ayrılmaya çalışması durumunda onun kefalet koşullarını ihlalden tutuklanmakla karşı karşıya kalacağını belirtti.

“Bunlar, onun, idam cezası getirebilecek casusluk suçlamalarıyla karşılaşmak üzere ABD’ye iade edilmesine direnme yönündeki meşru çabalarının bir sonucu olarak uygulanan kefalet koşullarıydı. Britanyalı yargıcın tehdidi, ABD Adalet Bakanlığı’nın hala Assange’ın iadesini istediğini doğrulamasından sadece bir gün sonra geldi.

“Assange, herhangi bir ihlal için olandan çok daha fazla bedel ödemiştir. O, hiçbir zaman herhangi bir şeyle suçlanmamış olmasına rağmen, hüküm giymiş bir katilden çok daha az hakka sahiptir. Altı yıldır güneş ışığına, temiz havaya ve egzersize erişimi olmadan hapsedilen Assange’ın sağlı ciddi biçimde kötüleşmiş durumda.

“O, yaklaşık üç aydır, avukatları dışında dış dünya ile bağlantı kurma hakkından yoksun bırakılıyor. Ailesiyle konuşamıyor, ziyaretçi alamıyor, telefon görüşmesi yapamıyor ya da internete giremiyor.

“Bunun, onun büyükelçilikten çıkarılmasının başlangıcı olduğu yönünde ciddi ve yakın bir tehlike söz konusu.

“Assange’a karşı uygulanan acımasız ve insanlık dışı muamele, 1998’de faşist diktatör ve kitle katili General Augusto Pinochet’ye gösterilen kibar muamele ile taban tabana zıttır. Pinochet, dönemin İşçi Partisi hükümetinin İçişleri Bakanı Jack Straw onun Şili’ye geri dönmesine izin veren “insani gerekçeler”den söz edene kadar lüks içinde yaşarken, onun bir uluslararası tutuklama kararı doğrultusunda Londra’dan İspanya’ya iade edilmesine bir yıldan uzun süre direnilmişti.

“Julian Assange, bugünlerde çok ender görülen bir insan olduğu için; gerçeği söyleyen ve hükümetlerin, dev şirketlerin ve diğer güçlü kurumların suçlarını cesurca gözler önüne seren bir gazeteci olduğu için cezalandırılıyor.

“ABD ile müttefiklerinin Afganistan’ı ve Irak’ı yasadışı bir şekilde istila etmelerinin ardından bu ülkelerde yüzlerce sivili ayrım gözetmeden öldürmeleri, bu suçlar arasındadır.

“CIA’in, ABD’deki ve tüm dünyadaki on milyonlarca insanın iletişimini gözetleyebilmek için telefonları, bilgisayarları, akıllı televizyonları ve hatta araçların bilgisayar sistemlerini hekleme operasyonları, bu komplolar arasındadır.

“O, gerçek haberleri korkusuzca bildirdiği için, ABD tarafından hedef alınıyor, birbirini izleyen Britanya hükümetleri tarafından fiili gözaltına tabi tutuluyor ve Avustralyalı yetkililer tarafından kaderine terk ediliyor. Bu üç ülke, son yirmi yıldır dünya genelindeki rejim değişikliği operasyonlarının en ön safındadır.

“Onun iletişiminin, Suriye’ye yönelik ABD öncülüğündeki bombardımandan, İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri topluca vurup öldürmesinden ve şu anda Yemen’e yönelik Suudi önderliğindeki (Britanya’nın tedarik ettiği silahların kullanıldığı) saldırıdan hemen önce kesilmesi bir rastlantı değildir.

“Julian Assange’a yönelik saldırı, tüm dünyadaki hükümetlerin, Google, Facebook ve benzeri şirketler ile uyum içinde ifade özgürlüğüne karşı gerçekleştirdiği saldırının ve medya sansürünün merkezindedir.

“Baştakiler, sadece geçmişteki suçlarını örtbas etmeye çalışmıyor; yeni ve çok daha kötülerini hazırlıyorlar.

“Onlar, nükleer güçler arasında bir çatışma tehdidi yaratan savaş kışkırtıcılıklarına yönelik çok büyük bir muhalefetin olduğunu biliyorlar.

“Onlar, yaşamsal sosyal hakları ortadan kaldıran ve rekor seviyelerde toplumsal eşitsizlik yaratan kemer sıkma politikalarına büyük bir muhalefet olduğunu biliyorlar.

“Onların devlet baskısına ve sansüre yönelmelerinin altında bu yatmaktadır.

“Assange’ın karalamasında başrolü oynayan Guardian ve New York Times gibi sözde ‘liberal’ medyanın eylemleri, haydi haydi tiksindiricidir. John Pilger, bunu, haklı olarak, savaş dönemi Fransa’sında Nazi işgali ile işbirliği yapmış olan Vichy hükümetine atıfla, Vichy gazeteciliği olarak tanımlamıştı.

“Vichy gazeteciliğine katılanlar arasında, Assange’a yönelik saldırı karşısında sessiz kalan çok sayıda ‘ilerici’, ‘solcu’ ve ‘sosyalist’ örgüt ve birey bulunuyor.

“Jeremy Corbyn’in, yaklaşık üç yıl önce, 2015’te parti önderi seçilmesinden bu yana Julian’ı savunan tek bir açıklama yapmamış olması utanç vericidir.

“Hiç kuşku yok ki, eğer o, hatırı sayılır [taban] desteğini İşçi Partisi’nin Assange’ı ve WikiLeaks’i savunma sözü vermesi için kullanmış olsaydı, bugün burada binlerce kişi olacak ve onlar, Assange’a komplo kuranları iki kez düşünmeye zorlayacaklardı.

“Önümüzdeki haftalar son derece önemli. Bizler, Britanya’daki ve tüm dünyadaki işçileri ve gençleri, ifade özgürlüğünün, eleştirel ve bağımsız bir medyanın savunusu için yaşamsal bir gereklilik olarak, Assange’ın özgürlüğü uğruna mücadeleyi yenileyerek bu sessizlik duvarını yıkmaya çağırıyoruz.”

Loading