Assange’a yönelik zulüm, kitlesel savaş karşıtı duyarlılığı susturmaya yönelik bir girişimdir

Aşağıda, Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler’in (IYSSE) Melbourne Üniversitesi'ndeki başkanı Evrim Yazgın’ın 17 Haziran’da Sidney’de düzenlenen mitingde yaptığı konuşmayı yayınlıyoruz. Yazgın, konuşmasında, WikiLeaks’in ifşaatlarının gençlik ve diktatörlüğe ve savaşa karşı çıkan herkes üzerindeki küresel etkisini anlattı.

Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), Julian Assange’ın özgürlüğü uğruna mücadeleye tam destek vermektedir.

Bu, bizim kuşağımız için belirleyici bir mücadeledir. Bizler, şirket medyasının ve tüm parlamento partilerinin savaş yanlısı yalanlardan ve çarpıtmalardan oluşan bir yaylım ateşinin ortasında büyüdük.

Benim yaşımdaki çoğu gencin ilk siyasi anısı, ABD’nin Irak’ı istila etmesiydi. ABD ve aralarında Avustralya’nın da olduğu müttefikleri, kitle imha silahları hakkındaki yalanlara dayanarak, petrol uğruna bir milyon kadar insanın katledildiği bir saldırı savaşı başlatmışlardı.

2003’teki istila, o zamandan beri her yağmacı savaş için model oluşturdu. Medya, ABD ve Avustralya hükümetlerinin Irak’ta, Afganistan’da, Ukrayna’da, Afrika’da ya da Asya-Pasifik’te, insani kaygılar nedeniyle ve öz savunma için bombalar yağdırdığını, savaş yürüttüğünü ve askeri müdahalelere hazırlandığını iddia ediyor.

WikiLeaks ve Julian Assange, bu savaş propagandasına karşı hareket etmişlerdir. WikiLeaks’in İkincil Cinayet videosunu, Irak ve Afganistan savaş günlüklerini ve yüz binlerce diplomatik yazışmayı yayınlaması, emperyalist savaşın acımasız gerçekliği konusunda milyonlarca gencin gözlerini açmıştır.

WikiLeaks, bütün bir kuşağın siyasileşmesine katkıda bulunmuştur.

2011’in başında, yüz binlerce genç, Tunus’taki Bin Ali yönetimini deviren protestolarda sokaklara döküldü. Birçoğu, WikiLeaks tarafından yayınlanan ve rejimin yolsuzluklarını ve ABD ile sıkı bağlarını gözler önüne seren yazışmaları okumuştu. ABD hükümetinin temsilcileri, bunun ilk “WikiLeaks devrimi” olduğu konusunda uyarıda bulunmuşlardı.

Birkaç hafta sonra, Mısırlı gençler ve işçiler ayağa kalktı ve Mübarek rejimini devirdi. Onlar da, WikiLeaks tarafından yayınlanmış olan ve hükümetin işkence programını, halktan yağmaladığı milyarlarca doları ve CIA ile ABD ordusuyla olan sıkı bağlarını açığa vuran yazışmalardan etkilenmişlerdi.

WikiLeaks’in etkisi küreseldir. WikiLeaks, ABD Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) ve onun “Beş Göz” ittifakındaki, Avustralya’yı da içeren ortaklarının bilgisayarlarımız ve telefonlarımız üzerinden hepimizi gözetlediğini açığa vuran Edward Snowden ile işbirliği yaptı. WikiLeaks, geçtiğimiz yıl, CIA’in dünyadaki en büyük kötü amaçlı yazılım sağlayıcısı olduğunu gösteren Vault 7’yi yayınladı.

Gençler, her yerde, kapitalizm altındaki bir gelecekte savaş, otoriter yönetim, yoksulluk ve işsizlik ile karşı karşıyalar. Egemen seçkinler, bu koşulların öğrencilerin ve gençlerin kitlesel toplumsal mücadelelerine yol açacağını biliyor.

Onların buna yanıtı, gerçeği yargılamak ve örtbas etmektir. Onlar, Assange’a zulmederek, gençliği sindirmek ve savaş karşıtı kitlesel duyarlılığı susturmak istiyorlar. Onlar, WikiLeaks’ten dehşete kapılıyorlar, çünkü biliyorlar ki, büyük Rus devrimci Lev Troçki’nin bir zamanlar söylediği gibi, “gerçekler devrimcidir.”

Assange’a özgürlük talep etmek bizim sorumluluğumuzdur. Dünyanın dört bir yanındaki öğrencileri ve gençleri harekete geçirmek için mücadele eden IYSSE, işçi sınıfına yönelmektedir. Uluslararası gençlik hareketimiz, Hindistan’da, Sri Lanka’da, ABD’de, Kanada’da, Yeni Zelanda’da, Avustralya’da ve Avrupa genelinde binlerce öğrenciyle ve gençle birlikte Assange’ın savunusunu yükseltiyor. Önümüzdeki aylarda, kampanyamızı ve savaşa, kemer sıkmaya ve diktatörlüğe karşı uluslararası bir işçi sınıfı hareketi inşa etme mücadelesini yoğunlaştırmalıyız.

Loading