İlkelerime ihanet etmek, “hükümetin yapabileceklerinden çok daha kötü bir hapishanedir”

İki aydır hapiste olan Chelsea Manning, güçlü bir temyiz başvurusu yaptı

İfşaatçı ve siyasi tutuklu Chelsea Manning, Pazartesi günü, Virginia’nın Doğu Bölgesi’ndeki federal mahkemeye, hapishaneden tahliye edilmesi talebiyle temyiz başvurusunda bulundu.

Manning, 8 Mart’tan beri Alexandria City Hapishanesi’nde tutuluyor. Manning, WikiLeaks’in yayıncısı ve gazeteci Julian Assange’a karşı düzmece suçlamalar getirmek için oluşturulmuş bir büyük jüri önünde ifade vermeyi reddetmesinin ardından, mahkemeye itaatsizlikten tutuklanmıştı.

Manning’in avukatları, Pazartesi günü, yazılı bir açıklamayla, mahkemeye şunları belirttiler: “O [Manning], bu büyük jüri ile işbirliği yapmanın, büyük jüri işlemi ve özellikle de bu büyük jüri işlemi hakkındaki inançlarına ihanet olacağına inanıyor. İnançlarının sonuçlarına katlanmaya razı ve doğru bildiği şekilde hareket ettiğini görmek kimseyi şaşırtmamalı.”

Chelsea Manning [Kaynak: Sparrow Media]

Manning’in sekiz sayfalık açıklaması, güçlü bir siyasi ilkeler bildirgesidir. Manning, ABD hükümetinin Irak ile Afganistan’daki savaş suçlarını ifşa ettikleri için kendisine ve Assange’a karşı yaklaşık on yıldır devam eden kan davasının parçası olarak, Trump yönetimi tarafından hedef alınıyor.

Manning, açıklamasında, şunları belirtti: “İki aylık hapisten ve şu ana kadar mevcut tüm yasal mekanizmaları kullandıktan sonra, hiç çekinmeden söyleyebilirim ki, hiçbir şey, o konuda beni bu ya da başka bir büyük jüri önünde ifade vermeye ikna edemeyecek. Her geçen gün, hayal kırıklığım ve hüsranım ile beraber, doğru şeyi yapmaya ve boyun eğmeyi reddetmeyi sürdürmeye olan bağlılığım da büyüyor.”

Manning, şöyle devam ediyordu: “Hücremin anahtarlarının bende olduğu düşüncesi, bu gereksiz ve cezalandırıcı mahkeme çağrısı nedeniyle her halükarda acı çekme olasılığı ile karşı karşıya olduğum için, saçma bir düşüncedir: Ya hapse gideceğim ya da ilkelerime ihanet edeceğim. İlkelerime ihanet etmek, hükümetin yapabileceklerinden çok daha kötü bir hapishanedir.”

Manning, 2010’da, ABD’nin savaş suçlarını ifşa eden gizli ve hassas belgeleri WikiLeaks’e sızdırmaktan hüküm giymesinin ardından, 35 yıllık cezasının yedi yılını bir askeri hapishanede geçirdi. O, en dikkat çekici olarak, “İkincil Cinayet” videosunu açığa çıkarmıştı. Video, 2007’de Bağdat’ta ABD Apache savaş helikopterinin, iki Reuters muhabirini ve en az bir düzine Iraklıyı öldürdüğünü gösteriyordu.

Manning herhangi bir yeni suçla suçlanmamış ya da hüküm giymemiş olmasına rağmen, hapisteki ilk 28 gününde hücre hapsinde tutuldu ve bir hükümlü muamelesi görüyor. BM’nin İşkence Özel Raportörü Juan E. Méndez, uzatılmış tecridin, bir ceza olarak kullanıldığında, tutuklu yargılanma sırasında, süresiz olarak ya da kişi halihazırda zihinsel bir engelin sıkıntısını çekiyorsa, işkence ile eşanlamlı olduğunu açıkladı.

Manning, avukatlarının serbest bırakılması için yaptıkları önceki başvuruda belirttikleri gibi, hükümete, 2013’teki yargılama sırasında WikiLeaks ve Assange ile ilişkisi hakkında bildiği her şeyi zaten söylemiş olduğunu ve büyük jüri önündeki herhangi bir ifadenin tekrarlayıcı olacağını belirtiyor. Hükümetin onu büyük jüri önünde ifade vermeye zorlamasının asıl amacı, Assange’ın bir savunma tanığı olarak ifadesine zarar vermektir.

Manning’in açıklaması, zorunlu tecridin akıl sağlığı üzerindeki korkunç etkisini betimliyor. Bu durum, Obama yönetimi tarafından hapse atıldığında katlandığı bir yıllık hücre hapsi eliyle şiddetlendirilmişti.

Manning, şöyle açıklıyor: “Dikkatimi herhangi bir şeye vermekte güçlük yaşadım. Bu, ‘çözülmeli uyuşukluk’ diye biliniyordu. Düşünmek ve yoğunlaşmak zorlaşıyor. Kaygı, küçük şeylerden hayal kırıklığına uğrama, sinirlilik ve yerleşen her semptomu hoş görme biçimindeki bir acizlik sarmalı. Bir keresinde, kısa bir temassız kapalı görüşme sırasında, normal bir sohbete girmeye çalışırken, kendimi hasta hissetmeye başladım. Eksik uyarımla geçen haftalardan sonra, baş dönmesi (vertigo) ile kusacak hale geldim ve ziyaretimi erken bitirerek, yere kustum.”

Manning, ayrıca, durumu daha da kötüleştiren bir şeyi belirterek, kısa süre önce geçirdiği cinsiyet değiştirme ameliyatı için gerekli tıbbi yardıma erişimden yoksun bırakıldığını ifade ediyordu. Bu, kalıcı bir sakatlık ya da ölümcül bir enfeksiyon olasılığı riski yaratıyor. Manning, ayrıca, güneş ışığına düzenli erişimden yoksun bırakılıyor, iyi edebiyata ya da arkadaşlara erişim olmadan zihnini bulmacalarla meşgul etmesi gerekiyor ve kötü beslenme nedeniyle Mart ayından bu yana yaklaşık 10 kilo almış.

Manning, Assange’ı savunma konusunda cesur bir duruş sergiliyor. Assange, Lenin Moreno hükümetinin sığınmasını yasadışı iptal etmesinin ardından, 11 Nisan’da Ekvador’un Londra büyükelçiliğinden Britanya polisi tarafından zorla çıkarılmıştı.

Assange, düzmece cinsel saldırı iddiaları nedeniyle kefalet şartlarını ihlal ettiği için 50 hafta hapse mahkum edildi. Şimdi ABD’ye örtülü iade edilmekle ve ilk olarak, beş yıl hapis cezası getiren bir bilgisayar hekleme girişimi suçlamasıyla karşı karşıya. Assange, Manning’e, askeri bilgisayar ağını kullanırken kimliğini gizleyebilmesi için, bir parolayı kırmakta yardımcı olmaya çalışmakla suçlanıyor.

Assange ABD’ye getirilir getirilmez, Adalet Bakanlığı’nın ona karşı başka suçlamalar getireceği kesindir. Bunlara, idam cezası olasılığını gündeme getiren Casusluk Yasası altındaki suçlamalar dahildir.

Manning, “Bu büyük jürinin, bu hükümetin ve uluslararası toplumun geri kalanının gücü ciddi, sürekli ve sistematik biçimde kötüye kullanmasını ifşa edenleri cezalandırma amacıyla, kamuoyu söyleminin dürüstlüğünü baltalamak istediğine inanıyorum,” diyor ve şunları ekliyordu:

“Bu nedenle, potansiyel olarak başka masum insanları bu büyük jüri işlemine maruz bırakacak bu olta atma sürecine katılmak, gayrimeşru ve etik dışı bir eylem oluşturacaktır. Şimdi, mevcut tutukluluğumdan ciddi psikolojik zarara uğramamın ardından, başka hiç kimseyi, travmaya ve sivil itaatsizliğin getirdiği bitkinliğe ya da diğer hapishane veya baskı biçimlerine maruz bırakmak istemiyorum.”

Manning, her gün “meslektaşlardan, eğitimcilerden, avukatlardan, diplomatlardan, aktivistlerden, fabrika işçilerinden, eski askerlerden, gazetecilerden, sendika önderlerinden, mağaza çalışanlarından, bahçıvanlardan, aşçılardan, pilotlardan ve politikacılardan…” gelen ve ona “heyecan ve güç” veren yüzlerce destek mektubu için minnettarlığını dile getiriyordu.

ABD hükümeti gerçeği ortaya çıkarma çabalarından dolayı acımasız bir şekilde Manning’in ve Assange’ın peşini bırakmazken, onlar, tüm dünyada onların özgürlüğü için mücadele edecek milyonlarca işçinin ve gencin desteğini ve takdirini kazandılar.

Loading