Sri Lanka SEP Hatton’da “Assange’a Özgürlük” mitingi ve halk toplantısı düzenledi

Sri Lanka’daki Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP) ve Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), 11 Ağustos’ta Hatton’da Julian Assange’ı ve Chelsea Manning’i savunmak için başarılı bir miting ve halk toplantısı düzenledi. Hatton, büyük çay plantasyonlarıyla çevrili bir işçi sınıfı kenti.

Plantasyon işçileri, SEP üyeleri ve destekçilerinin katıldığı miting, sabah saatlerinde Hatton otogarının önünde gerçekleştirildi. Sinhala ve Tamil dilinde pankartlar taşıyan katılımcılar, Assange’a ve Manning’e özgürlük sloganları attılar. Şiddetli yağmura rağmen bir saat kadar süren gösteri, haftalık alışveriş ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak için Hatton’a gelen pek çok işçinin desteğini aldı.

SEP gösterisinden bir kesit

Çok sayıda medya kuruluşu gösteriyi haberleştirdi. SEP siyasi komite üyeleri W.A Sunil ve M. Thevarajah, Sinhala ve Tamil dillerinde medyaya hitap ettiler. Tamilce bir yayın olan Malayagakuruvi adlı Facebook haber sayfası, Global Tamil News web sitesi ve Metro News (Tamil gazetesi Virakesari’nin eki) mitingle ilgili haber yaptı. Aynı zamanda iki televizyon kanalı olan UTV ve Dan TV, protestonun görüntülerini yayınladılar.

Heymaal toplantıda konuşurken

SEP’in öğleden sonra CWF Salonu’nda düzenlenen halka açık olan toplantısına M. Thevarajah başkanlık etti. Assange’ın karşı karşıya kaldığı ciddi durumu ortaya koyan Thevarajah, Hindistan hükümetinin Keşmir’deki askeri tecridini ve ABD’nin İran’a yönelik tehditlerini içeren küresel jeopolitik gerilimleri çözümledi. Thevarajah, Assange’a karşı uygulanan zulmün, bütün ülkelerde egemen sınıflar ve onların hükümetleri tarafından ifade özgürlüğüne yönelik artan saldırıların ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.

IYSSE üyesi Dinesh Heymaal, Assange’ın ve Manning’in kararlığını selamlayarak, dünyanın en güçlü emperyalist güçlerine karşı gösterdikleri cesur meydan okumayı övdü ve gençleri Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS) çağrısını yaptığı Assange için Küresel Savunma Komitesi’ni desteklemeye çağırdı.

Ana raporu sunan W.A. Sunil, Sri Lanka medyasının, sahte solun ve sendikaların Assange’a yönelik zulme karşı çıkmayı hala reddettiklerine dikkat çekti. “Buna rağmen, WSWS bu sessizliği kırmak için elinden gelen her şeyi yapıyor,” diyen Sunil, Troçkist hareketin yürüttüğü küresel kampanyayı değerlendirdi ve ilgili işçilerden, gençlerden, gazetecilerden ve aydınlardan aldığı desteğin önemini vurguladı.

W.A Sunil toplantıda konuşurken

Sunil, Assange’ın uluslararası bir komplo tarafından nasıl hedef alındığını ve uluslararası işçi sınıfının Assange’ın özgürlüğü için neden mücadele etmesi gerektiğini açıkladı. Sunil, egemen seçkinlerin küresel mali krize neden olan ekonomik sorunların hiçbirisini çözemediğini ve toplumsal kemer sıkmaya karşı mücadele eden uluslararası işçi sınıfının büyüyen hareketi karşısında diktatörce yönetim biçimlerine doğru yöneldiğini ifade etti.

Konuşmacı, Sri Lanka’daki siyasi durumu ve kısa süre önce sendikaların ücret artışı için mücadele eden plantasyon işçilerine ihanetini ele aldı. Sunil, Sri Lanka siyaset kurumunun, Paskalya’da gerçekleşen bombalı saldırıları, bir polis devleti inşa etme yöneliminin parçası olarak olağanüstü hal ilan etmek ve diğer antidemokratik önlemleri uygulamaya koymak için kullanmış olduğunu söyledi (Bakınız: “Terör saldırılarının ardından Sri Lanka hükümeti olağanüstü hal ilan etti”).

Sunil, Sri Lanka’da ifade özgürlüğüne yönelik artan saldırılara ve Budist aşırılık yanlısı grupların ödüllü yazar Shakthika Sathkumara’ya yönelik düzmece suçlamalarının ardından yazarın hapse atılmasına dikkat çekti. Sathkumara, dört ay hapis yattıktan sonra, kısa süre önce ağır kefalet koşullarında serbest bırakıldı.

Sunil, Assange’ın ve Manning’in savunulmasının uluslararası işçi sınıfı için merkezi önemde olduğunu vurguladı. Sınıf savaşı tutsakları olan bu iki cesur kişi, egemen seçkinlerin temel demokratik haklara yönelik saldırısının kurbanlarıdırlar.

“Bu cadı avına karşı büyük bir muhalefet var ve yapmamız gereken bu muhalefete siyasi olarak yol göstermek. Bu mücadelenin uluslararası sosyalizm mücadelesine dayanması gerekiyor,” diye belirten Sunil, toplantıya katılan herkesi Assange’ı ve Manning’i savunmak için yürütülen uluslararası kampanyaya aktif olarak katılmaya çağırdı.

SEP’in Assange bildirilerini okuyan öğrenciler

WSWS muhabirleri, otogardaki gösteriden ve düzenlenen toplantıdan önce ve sonra, işçilerle ve gençlerle konuştular.

SEP gösterisini izleyip toplantıya katılan emekli öğretmen Manikkam, şunları söyledi: “Bu insanlar [Assange ve Manning] halka hizmet ettiler. Onlara yapılan saldırılar hükümetlerin bizim gibi insanları korumak için olmadığını gösteriyor. Gerçeği cesurca ortaya çıkaran ve gazetecilik özgürlüğünü savunan insanlara zulmetmek demokratik midir? Onlar için mücadele etmeliyiz.”

Roshan

Kampanya sırasında tanıştığımız genç bir işçi olan Vijaya, Assange’ın daha acımasız koşullarla karşı karşıya kalacağı ABD’ye iade edilmesinden endişe duyuyordu. Vijaya, “Assange’ın yaptığı tamamen doğruydu. Demokratikmiş gibi davranan ABD emperyalizminin gerçek yüzünü ortaya çıkardı,” dedi ve ekledi: “Assange’ın özgürlüğünü sağlama yönündeki tüm çabaları destekliyorum.”

Kampanya sırasında tanıştığımız ve halk toplantısına katılan 34 yaşındaki elektrik işçisi Roshan, “[Toplantıda yapılan] Bütün konuşmaları düşündükten sonra, bu sorunları iş yerimle ilişkilendirebiliyorum. İş mahkemeleri düzmecedir. Wikileaks’in gizli hükümet bilgilerini ortaya çıkarması, bana Sri Lanka hükümetinin Paskalya bombalamaları hakkında önceden bilgisi olduğu gerçeğini hatırlatıyor. Sonuçta acı çekmek zorunda kalan işçi sınıfı oluyor.”

Loading