Uluslararası Sosyalist Birlik’in Rusya’ya karşı ABD/NATO savaş yönelimini desteklemesinin arkasında ne yatıyor? – IV. Bölüm

I. Bölüm| II. Bölüm | III. Bölüm

***

ISL nedir?

ISL, farklı anti-Troçkist kökenlere sahip ulusal eğilimlerin siyasi bir karışımıdır. Bu eğilimlerin ortak noktası, oportünizmlerini ve işçi sınıfına ihanet sicillerini yeni bir siyasi dış görünüş altında gizleme ihtiyacıdır.

ISL, Nahuel Moreno’nun Sosyalizme Doğru Hareket’inin (Movimiento al Socialismo, MAS) 1992’de bölünmesiyle ortaya çıkan bir parti olan Arjantin’deki Sosyalist İşçi Hareketi’nin (MST) girişimiyle 2019 yılında kuruldu. Onları MAS’tan ve onun uluslararası örgütü olan LIT-CI’den kopmaya iten siyasi nedenlere dair herhangi bir açıklama bulmak mümkün olmasa da, sonraki sicilleri Morenoculuğun en çürümüş yönlerini pekiştirmekten başka bir şey ifade etmemektedir.

MST, 1997-2005 yılları arasında Stalinist Arjantin Komünist Partisi (PCA) ile “Birleşik Sol” (Izquierda Unida, IU) adlı seçim ittifakı içinde yer aldı. Onlar, Arjantin’deki askeri diktatörlüğün sona ermesinin ardından Moreno’nun MAS’ı ile zaten gözden düşmüş olan PCA arasında kurulan oportünist ittifaklardan birinin adını ödünç almıştılar. MST, Stalinistlerle ittifakı 2005 yılında bozulduktan sonra bile bunu temel siyasi modeli olarak sürdürmeye devam etti. 2015 yılında, İşçi Partisi (Partido Obrero, PO) ve Sosyalist İşçi Partisi (Partido de los Trabajadores Socialistas, PTS) liderliğindeki Solun ve İşçilerin Cephesi’ne (Frente de Izquierda y de Trabajadores, FIT) katıldı ve bugüne kadar da onun içinde kaldı. PO, Yunanistan’daki İşçilerin Devrimci Partisi (EEK) ve Türkiye’deki Devrimci İşçi Partisi (DİP) ile birlikte Dördüncü Enternasyonal’i Rus Stalinistlerle ittifak halinde “yeniden kurmak” için bir girişim başlatmıştı.

ISL’nin bir diğer kurucu şubesi olan Venezuela’daki Sosyalist Eğilim (Marea Socialista, MS), Hugo Chavez’in burjuva ulusalcı hükümetinin iktidara yükselişi sırasında kurulmuş ve bunu bir “devrim” olarak tanımlamıştı. MS, 2008 yılında Chavez’in iktidardaki Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi’ne (Partido Socialista Unido de Venezuela, PSUV) katıldı ve 2015 yılında yeni Devlet Başkanı Nicolás Maduro’nun “sapmalarına” karşı “gerçek chavismo”yu temsil ettiğini iddia ederek oradan ayrıldı.

Kendi burjuva ulusal devletlerine ve siyaset kurumlarına yönelimleri, ISL’nin tüm şubelerinin politikalarını belirlemektedir. Bu da örgüt içi bir patlama için sürekli bir potansiyel yaratmaktadır. Geçen yıl Şili’de yapılan devlet başkanlığı seçimleri bunu açıkça gösterdi. ISL’nin Şili ve Türkiye şubeleri, sahte solcu aday Gabriel Boric’in aşırı sağcı rakibi José Antonio Kast’a karşı kazandığı zafer üzerine çelişkili açıklamalar yaptılar. Şili’deki Antikapitalist Hareket (Movimiento Anticapitalista) Boric lehine “Kast’a karşı oy kullanmaya açık çağrı” yapar ve “Pinochetçiliğin yenilgisi”ni kutlarken, Türkiye’deki Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) “devrimciler Boric’in devlet başkanlığını kazanmasından neden heyecan duysunlar ki!” diye yazıyordu.

ISL, bırakın tüm bağlarını kopardığı Troçkist hareketin 80 yıllık tarihini ilkeli bir şekilde sahiplenme yoluyla kurulmayı, kendi siyasi deneyimlerinin eleştirel bir analizine dayalı olarak kurulmamıştır, kurulamazdı da. Aksine, bu tarihi tahrif etme ve Dördüncü Enternasyonal’in aslında hiçbir zaman var olmadığını, 1940’ta Troçki’nin öldürülmesiyle başarısızlıkla sonuçlanan bir projeden başka bir şey olmadığını iddia etme girişiminden yola çıkmaktadır.

2020 yılında ISL, bu büyük Rus devrimcinin hayatını sözde kutlamak üzere “Lev Troçki Serisi” başlıklı bir etkinlik düzenledi. Orada ISL lideri Alejandro Bodart, örgütünün, Troçki’nin ölümünden sonraki Dördüncü Enternasyonal tarihine ilişkin hileli görüşünü şöyle özetliyordu:

[Troçki’nin] deneyimi ve yeteneği ile onun çalışmalarını sürdüren kadrolar arasındaki mesafe devasaydı. … Dördüncü Enternasyonal savaş sırasında büyük ölçüde yok edildi ve fiilen felç oldu. Ve savaşın sonunda yeniden örgütlendiğinde, önderlerinin zor koşullara uygun olmadığı ortaya çıktı. … Bu zor koşullar, Dördüncü Enternasyonal önderliğinin Troçkist hareketin bölünüp dağılmasıyla sonuçlanan bir dizi büyük hatasıyla daha da şiddetlendi. ... Bir dünya devrimi partisini inşa etme mücadelesini sürdüren bizler, bunu diğer ülkelerdeki benzer düşünen gruplarla birlikte daha gelişmiş bir partiye dayanan uluslararası akımlar inşa ederek, ayrı ayrı yaptık.

Bodart, bu uydurma tarihten çıkarılan siyasi sonuçlara işaret ederek şöyle devam ediyordu: “Dördüncü Enternasyonal’in mirasını kurtarmak, sahip olduğumuz sınırlamaların üstesinden gelmemizi gerektiriyor. ISL’nin farklı deneyimlerden ve geleneklerden, Troçkizmin farklı akımlarından gelen devrimcileri sosyalist devrim için ilkeli bir program temelinde yeniden toparlamaya çalışırken üstlendiği zorlu görev budur.”

ISL’nin II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Dördüncü Enternasyonal içinde gelişen iç mücadeleleri ele almayı reddetmesi, kritik bir siyasi rolü yerine getirmektedir. ISL, öğretiye bağlı Troçkizmin her türlü revizyonizme karşı verdiği uzun soluklu mücadelenin tarihini silip tahrif ederek, kendisinin izlediği oportünist siyasetin Dördüncü Enternasyonal’in anti-Troçkist dönekleriyle gün gibi ortada olan özdeşliğinden kaçmaya çalışmaktadır. Oysa bizzat Bodart ve MST, yakın zamana kadar Pablocu Birleşik Sekreterlik’te gözlemci statüsüyle temsil ediliyordu.

“Nasıl Bir Uluslararası Örgüte İhtiyacımız Var?” başlıklı belgesinde ISL, Dördüncü Enternasyonal’in kurulduğu ilkeleri açıkça reddederek, “farklı bir uluslararası inşa modeli”ni savunmakta ve “ISL’nin %100 aynılık üzerine inşa edilmediğini” ilan etmektedir.

ISL, savunduğu siyasi heterojenlik türünü açıklarken, “geçmişin çok klasik bir tartışması olan SSCB’nin sınıfsal doğası gibi kısmi farklılıklar ayrılık için bir neden olamaz,” demektedir.

Sözünü ettikleri “geçmişin çok klasik tartışması”, Troçkist hareket için açık bir sorun olmaktan çok uzaktı ve Troçkizm ile küçük burjuva oportünizmi arasında kesin bir ayrışmaya neden olmuştu. Max Shachtman gibi Dördüncü Enternasyonal’in SSCB’yi bir işçi devleti olarak tanımlamasına karşı çıkanların izlediği yol, ISL’nin de bugün kendisini bulduğu yer olan ABD emperyalizmiyle doğrudan işbirliği ile sonuçlandı.

ISL şubelerinin bir diğer tarihsel atası, Tony Cliff’tir. Cliff, 1950 yılında Shachtmancı devlet kapitalizmi “teorisi” temelinde Dördüncü Enternasyonal’den koparak Sovyetler Birliği’ni yeni bir sınıflı toplum biçimi ve Stalinist bürokrasiyi de yeni bir egemen sınıf ilan etti. SSCB’nin emperyalizme karşı savunulmasını reddeden Cliff, “ne Washington ne Moskova” sloganını devreye soktu.

Dördüncü Enternasyonal’in tüm tarihsel temellerini reddeden ve kendisini Shachtmancı ve Pablocu revizyonizme dayandıran ISL, Troçkizmin saygınlığını istismar eden ve bir “enternasyonal” örgüt ihtiyacını yalnızca kendi ulusal oportünist gündemlerine kılıf olarak kullanan birçok orta sınıf anti-Troçkist örgütten biridir.

Devam edecek…

Loading