AKP hükümeti 24 Haziran için erken seçim çağrısı yaptı

NATO ortaklarının Suriye’ye karşı savaş hazırlıklarıyla kapana kısılan ve derinleşen bir ekonomik krizle karşı karşıya bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, normal zamandan 17 ay önce, 24 Haziran’da parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenleme kararı aldı.

Karar, Erdoğan ile aşırı sağcı Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) önderi ve baş destekleyicisi olan Devlet Bahçeli arasında 18 Nisan’da düzenlenen kısa bir toplantıdan hemen sonra geldi. Toplantının ardından, Erdoğan, gazetecilere, “Bahçeli’nin teklifine olumlu yaklaşmamız gerektiği konusunda arkadaşlarımızla görüş birliğine vardık.” dedi.

8 Ocak’ta, Bahçeli, partisinin önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a koşulsuz desteğini açıklamıştı. Bu, AKP’nin cumhurbaşkanlığını ve parlamento çoğunluğunu güvenceye alacak yüzde 50 oy oranını kazanamayacağı açık hale geldiği için son derece önemli bir hamleydi. Meclise girmek için gerekli yüzde 10 barajının altında kalan MHP, buna karşılık olarak, Erdoğan ile bir seçim ittifakı yoluyla meclise girecekti.

“Erken seçim kararının açıklanmasıyla ortaya çıkacak belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılmasını zorunlu” kılan şeyin “Türkiye'nin önündeki iç ve dış gündemin yoğunluğu” olduğunu itiraf eden Erdoğan, gerçekte, Suriye’ye karşı tırmanan savaş yönelimi bağlamında NATO ortaklarından gelen artan basınca ve kötüleşen ekonomiye atıfta bulunuyordu.

Erdoğan’ın erken seçim ilan ettiği gün, TBMM, AKP ile MHP’nin oylarıyla, devam eden olağanüstü hali (OHAL) üç ay daha (yedinci kez) uzattı. Böylece, yaklaşan erken seçimler OHAL yönetimi altında düzenlenecek.

19 Nisan’da, TBMM anayasa komisyonu, mecliste AKP ile MHP’nin oylarıyla kabul edilecek olan erken cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri üzerine bir tasarıyı aceleyle onayladı. Bu, TBMM’nin, parlamenter sistemi hiçbir denetimin ve dengenin olmadığı bir başkanlık sistemiyle değiştiren 16 Nisan 2017 referandumu eliyle onaylanan anayasal değişiklikler doğrultusunda seçim süreçlerine ilişkin yeni yasaları henüz geçirmiş olmasına rağmen yapıldı.

Aynı gün, TBMM, vekilliği düşürülen Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili sayısını 11’e çıkaracak şekilde, partinin iki vekilinin daha milletvekilliğini düşürdü.

Yeni seçimler yönündeki acele, Türkiye egemen sınıfının güçlü hiziplerinin, işçi sınıfı ve gençlik içinde, devrimci bir kitle hareketi biçiminde patlak verebilecek olan büyüyen huzursuzluğun son derece farkında olduğunu açığa vurmaktadır. Buna, Türkiye’nin Suriye’nin Kürt bölgesine yönelik daha ileri bir harekatı eliyle kışkırtılan bir Kürt ayaklanması tehlikesi eşlik ediyor.

24 Haziran’da seçim düzenleme kararı, Batı yanlısı ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından memnuniyetle karşılandı. CHP’nin tek korkusu, uzatılmış OHAL’in seçimlere gölge düşürebilecek olması.

18 Nisan’da, CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerde zafer kazanacağı ile övündü. Hürriyet gazetesine göre, Kılıçdaroğlu, partisinin Merkez Yürütme Kurulu üyelerine şunları söyledi: “Biz seçimlere hazırız. Yaptığı açıklama Erdoğan'ın kaybedeceğini gösteriyor. Zaten millet bunlardan bıktı. 2018 demokrasinin yılı olacak.”

Aynı görüş, HDP tarafından da dile getirildi. Ankara’da partisinin il eş başkanları toplantısında konuşan HDP Eş Başkanı Sezai Temelli, AKP-MHP ittifakının erken seçimlerde yenilgiye uğrayacağına söz verdi. Temelli, “demokrasi mücadelesi”nde “bütün emek ve demokrasi güçlerini” HDP’ye katılmaya çağırdı.

Bu arada, AKP’nin 2001’de koptuğu ulusalcı İslamcı Saadet Partisi, AKP’nin kurucu üyesi ve eski genel başkanı olan ve aynı zamanda art arda gelen AKP hükümetlerinde dışişleri bakanlığı, başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerini üstlenen Abdullah Gül ile bir toplantı düzenlemek istediğini açıkladı. Saadet Partisi, yaklaşan seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak Abdullah Gül’ü göstermek istiyor. Partinin genel başkanı Temel Karamollaoğlu, “Diyaloğa açığız. Herkesle görüşeceğiz.” diyerek, diğer partilerle seçim ittifaklarına da hazır olduklarını belirtti.

Kemalist CHP de, seçimi kazanması için tek şansı olan bir ittifaklar politikası izliyor. 19 Nisan’da İstanbul’da gazetecilere konuşan Kılıçdaroğlu, partisinin demokrasi yanlısı tüm gruplara açık olduğunu belirtti. CHP önderi, diğer parti önderleriyle görüşmeler düzenleyecek ve ardından bir karara varacak. Kılıçdaroğlu, “Kim demokrasiden yanaysa, kim tek adam rejimine karşıysa, kim Türkiye'de demokrasi, huzur olsun, insanlar düşüncelerini özgürce ifade etsinler diyorlarsa herkesi Haziran ayında bekliyoruz.” diye konuştu.

Ancak İslamcısından Kemalistine, merkez sağcı laiklerden Kürt milliyetçilerine kadar Erdoğan karşıtlarının geniş yelpazesini bir araya getirmek hiç kolay değil. Oylamanın ilk turunda kendi adaylarını göstermeyi ve ardından ikinci turda Erdoğan’ın karşısına çıkacak adayın arkasında saf tutmayı hesaplayan bu yelpazenin bileşenleri, ortak bir cumhurbaşkanı adayı üzerinde bile anlaşabilmiş değil.

Dahası, hepsi AKP’nin Türkiye’deki Kürt milliyetçilerine yönelik baskısını ve Suriye’nin kuzeyindeki askeri harekatı destekleyen CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi ile HDP’nin nasıl bir ittifak kuracağına ilişkin büyük bir sorun varlığını sürdürüyor.

Ancak tüm bu burjuva güçlerin Erdoğan yönetimi karşısında çaresizlik içinde bir araya gelmesi tamamen dışlanmamalı. Bu, şu anda “Erdoğan/AKP faşizmi” diye adlandırdıkları yönetime karşı tek ilerici alternatif olarak CHP’yi destekleyen küçük burjuva sahte sol çevreler arasında da hakim olan bir duygu.

Ne var ki, Erdoğan’ın ve partisinin bu burjuva muhaliflerinin hiçbiri, emperyalist sistemin derinleşen ekonomik ve siyasi krizine, Ankara’nın geleneksel emperyalist müttefikleri ile uyumlu bir şekilde savaş ve diktatörlük yönelimini tırmandırmaktan başka hiçbir çözüm önermiyor.

Onlar, AKP hükümetinin işçilere ve gençlere yönelik baskısını, tıpkı emperyalist devletlerin bunları tüm dünyada rejim değişikliği operasyonları için bir bahane olarak kullanmasında olduğu gibi, demokratik ve savaş karşıtı duyarlılığı manipüle etmek için kullanışlı bir araç olarak görüyorlar.

Loading