75 yıl önce: Kızıl Ordu Berlin’i ele geçirirken Nazi Almanyası teslim oldu

Harabeye dönen Berlin’deki Brandenburg Kapısı, Haziran 1945

8 Mayıs 1945’te, Alman silahlı kuvvetlerinin üç kolunu temsil eden üst düzey Alman komutanları, Berlin’de Sovyet, Britanya, ABD ve Fransa askeri ve sivil yetkililerin önünde resmi teslim belgesini imzaladılar. Nazilerin Üçüncü Reich’ının yenilgisi, Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın sonunu müjdeliyordu.

Teslimiyet, Berlin’in Sovyet Kızıl Ordusu tarafından ele geçirilmesinin ardından geldi. Alman başkenti için iki hafta boyunca göğüs göğüse şiddetli çatışmalar meydana gelmiş; Sovyet birlikleri Nazi birliklerini şehrin dört bir yanındaki müstahkem mevzilerden çıkarmak için savaşmıştı.

Alman diktatör Adolf Hitler, savunmanın umutsuz olduğu söylendikten sonra, 30 Nisan’da Berlin’deki sığınağında intihar etti. Şehrin ana garnizonu 2 Mayıs’ta teslim oldu. Bazı askeri birlikler Berlin’in batı, kuzeybatı ve güneybatısında 8 Mayıs’a kadar savaşmaya devam etti. Savaşın sonunda, topçu mermileri ve yoğun hava bombardımanı sonucunda şehrin büyük bölümü enkaz haline geldi. Britanya ve ABD uçakları şehre yaklaşık 75.000 ton bomba atmıştı.

8 Mayıs’taki imza töreni, bir gün önce Fransa’nın kuzeyindeki Reims’te düzenlenen ve Almanya silahlı kuvvetlerinin harekat dairesi başkanı General Alfred Jodl’un koşulsuz teslim olma anlaşması imzaladığı benzer bir törenin ardından gerçekleşti. Müttefiklere bağlı ABD’li komutan Dwight D. Eisenhower’ın ikametinde gerçekleşen olay, Kızıl Ordu unsurları tarafından Sovyetler Birliği’nin zaferde oynadığı merkezi rolü küçümseme girişimi olarak görülmüştü. Bu durumun Alman ordusunun üç kolundan sadece ikisinin Reims’te temsil edilmesiyle birleşmesi, Berlin’deki imzala törenini daha da gerekli kıldı.

Haziran ayı başında Müttefikler, Almanya’daki tüm sivil hükümet otoritelerini resmen dağıtan bir bildiri yayımladılar. Takip eden haftalar ve aylar boyunca, Stalinist Sovyet bürokrasisi, kıtadaki kitlesel anti-faşist duyguların kâr sistemine karşı devrimci sosyalist bir mücadeleye dönüşmesini önlemek için kapitalist Müttefik hükümetlerle yakın işbirliği içinde çalıştı.

Loading