Brezilya seçimlerinin askerileştirilmesini destekleyen Morenoculara yanıt

Dünya Sosyalist Web Sitesi, Arjantin’deki Sosyalist İşçi Partisi’nin (PTS) ve Fransa’daki Yeni Anti-Kapitalist Parti (NPA) içindeki Sürekli Devrim (Révolution Permanente) hizbinin üyesi olduğu Morenocu “Troçkist Fraksiyon”un Brezilya şubesi olan Devrimci İşçi Hareketi’nin (MRT) bir önderinden aşağıdaki mektubu aldı. Mektup, WSWS’nin 27 Ekim’de yayımladığı “Brezilyalı Morenocular yerel seçimlerde ordu yanlısı partileri destekliyor” başlıklı yazıyı eleştiriyor. Yazı, MRT’nin, Brezilya’daki en büyük sahte sol oluşum olan Sosyalizm ve Özgürlük Partisi (PSOL) tarafından yürütülen ordu yanlısı seçim kampanyasındaki suç ortaklığını teşhir ediyordu. Mektubun yazarı André Barbieri, MRT’nin web sitesi Esquerda Diário’nun editörüdür. Mektubunun altında Sosyalist Eşitlik Grubu’nun (Brezilya) yanıtını bulacaksınız.

*** ***

“WSWS’deki bu delilerin söylediklerini sahiden dinleyen var mı? Benim açımdan bu arkeolojik bir deneyimdi. Onlarca yıllık katıksız yozlaşmanın, işçi sınıfından tam anlamıyla kopmanın ve ırkçılık karşıtı mücadeleye karşı—WSWS’yi ABD’deki sınıf mücadelesine ilgisiz kılan—açık muhalefetin ardından, Troçkist Fraksiyon’a karşı iftiralarla şanslarını deniyorlar. Gülünç. Healyciler, MRT’nin Brezilya’da siyasetin askerileştirilmesiyle ‘işbirliği’ yaptığını söylüyor. WSWS, Brezilya’da—ya da David North’un ofisinin dışında bir yerde—herhangi bir çalışmaları olmadığı için, MRT’nin Brezilya topraklarında polise (Left Voice ile ABD’deki polise) ve siyasetin askerileştirilmesine karşı ilkeli bir mücadele veren tek sol örgüt olduğunu gizleme ihtiyacı duyuyor. PT ve PSOL ise polisle ve siyasetin askerileştirilmesi konusunda gerçekten işbirliği yapıyor. WSWS, tabii ki, MRT’nin Rio de Janeiro’daki adaylarını çektiğini ve bir ordu mensubunun PSOL’nin belediye başkanı adaylığına katılmasını reddettiğini kabul etmek zorunda kalıyor. Troçki’nin, Stalinistlerin aptallıkları ışığında söylediği gibi, iftiraların bile bir miktar mantığı olmalıdır. WSWS, Stalinist türden karalamalar yoluyla yaşam için epizodik sancılarla dirilmeye çalışan bu kadavra gibi siyasi eğilimin ne kadar da acıklı bir performansını temsil ediyor. Bu insanlara dünya hafif geliyor olabilir.”

*** ***

Barbieri’nin iftira niteliğindeki mektubu, MRT tarafından uygulanan politikanın doğru bir ölçütünü sunmaktadır. Dedikleri gibi, “tarz, kişiyi yansıtır” ve Barbieri’nin tarzı, kendi örgütü hakkında pek çok şeyi açığa vuran boş gürleme ve hakaretlerden biridir.

Barbieri mektubun başında şunu soruyor: “WSWS’deki bu delilerin söylediklerini sahiden dinleyen var mı?” Kendisinin aceleyle karaladığı hakaret mektubu, WSWS’nin sahiden dinlendiğinin yeterli bir kanıtıdır ve MRT, WSWS’nin onun hakkında söylediklerine son derece duyarlıdır. WSWS’nin 2 Ekim’de yeniden açılmasından beri dünya çapında 2,5 milyondan fazla okur siteye girmiştir. Buna, Brezilya’da giderek büyüyen bir okur kitlesi de dahildir.

WSWS’nin MRT’ye iftira attığı ve onu karaladığı iddialarına gelince, Barbieri’nin mesajı yalnızca söz konusu makalemizin özünü doğrulamaya hizmet etmektedir. O makalede şöyle yazmıştık: Brezilyalı Morenocular “faşizan Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’ya karşı muhalefet olarak kabul edilen, Brezilya’nın en büyük sahte sol oluşumu Sosyalizm ve Özgürlük Partisi’nin (PSOL) de aralarında bulunduğu güçler tarafından yürütülen ordu yanlısı kampanyaların arkasına diziliyorlar.” MRT, Kasım ayında düzenlenecek belediye seçimlerinde PSOL’nin listesinden adaylar çıkarıyor.

Barbieri, Rio de Janeiro belediye seçimlerinde MRT kendi aday listesini geri çektiği için bunun bir iftira olduğunu iddia ediyor. Rio de Janeiro, PSOL’nin orduya ve polise en dikkat çekici biçimde yöneldiği yerdir. Burada belediye başkan yardımcılığına gösterilen aday, yılda yaklaşık 1.800 kişiyi katleden Rio jandarmasının eski komutanı, Jandarma Albay Íbis Souza’dır.

Morenocular, sinik bir şekilde, Rio kampanyasına katılmalarının kendi temel siyasi misyonlarını baltalayacağını hesap ettiler. Bu misyon, PSOL’ye sol bir örtü sağlamaktır.

Ancak Rio kampanyası sadece bir hata veya sapma değildir. PSOL, ülke genelinde en az 26 askeri veya polisi aday gösteriyor. MRT’nin başlıca belediye kampanyasını yürüttüğü Sao Paulo’da, PSOL’nin belediye başkanı adayı olan anti-Marksist şarlatan Guilherme Boulos, geçtiğimiz hafta Sao Paulo polis sendikasını ziyaret etti ve seçilmesi halinde 2 bin polis daha görevlendireceğini taahhüt etti. MRT, kendisiyle aynı listeden seçime katılan Boulos’un polisin takviye edilmesine verdiği desteğe yanıt olarak, “bu perspektifin hataları hakkında açık bir tartışma” yapmak istediğini söylüyordu.

MRT, PSOL’ye sol bir örtü sağlarken, PSOL de İşçi Partisi’nin (PT) ve burjuva siyaset kurumunun tüm diğer partilerinin ordu yanlısı yönelişinin yalnızca sol kanadını oluşturmaktadır. PT, 126 polisi ve askeri aday gösteriyor.

Mayıs ayında 13 kişiyi öldürdükleri bir baskının ardından poz veren Özel Harekât polisleri

Bizzat Barbieri, PSOL “polisle ve siyasetin askerileştirilmesi konusunda gerçekten işbirliği yapıyor” diye kabul ediyor ama MRT’nin, Rio de Janeiro’daki tek adayını geri çekip ülkenin geri kalan her yerinde bu partiyi desteklemeye devam ederken “ilkeli bir mücadele” verdiğini iddia ediyor. Doğrusu, Barbieri’nin WSWS’ye yazdığı mektubunda PSOL’ye ilişkin ilkesiz ve ordu yanlısı bir örgüt biçimindeki samimi değerlendirmesi, MRT’nin kamuoyundan gizlediği bir değerlendirmedir. MRT, PSOL’yi durmadan desteklemekte ve en açık sağcı politikalarını “hatalar” olarak göstermektedir.

MRT’nin PSOL ile tamamen bütünleşmemiş olması, bunu denememiş olmasından kaynaklanmıyor. 2013’ten 2017’ye kadar MRT, tüm çabalarını PSOL’ye girmeye odaklamıştı. PSOL önderliği ise, Morenocuların her koşulda kendilerine sol bir örtü sağladıklarını göz önünde bulundurarak, onları partiye kabul etmenin zahmete değmeyeceğine karar verdiler.

MRT önderi Diana Assunção, 2017’de, örgütü PSOL içinde tasfiye etme girişimi sonunda başarısız olunca, şu acınası başlığı taşıyan bir makale yazdı: “PSOL önderliği MRT’nin partiye girmesine neden izin vermeyecek?” Assunção, bu makalede şunları kabulleniyordu: MRT “herhangi bir örgütsel koşul koymuyor ve görüştüğümüz önderlere, eğer bunun akımların oluşturduğu parti içi güç ilişkisini değiştireceğini düşünüyorlarsa, ilk başta herhangi bir önderlik pozisyonu talep etmeyeceğimizi bildiriyor.” Başka bir ifadeyle, Morenocular, PSOL önderliği ile kapalı kapılar arkasında yaptıkları pazarlıklarda, seçim listelerinde potansiyel yerler karşılığında kendilerini PSOL’nin sağcı oportünist politikasına tabi kılma sözü vermişlerdi.

Bu bağlamda, MRT yalnızca kendi revizyonist eğiliminin (Morenoculuğun) kurucusu Arjantinli Nahuel Moreno’nun ve onun Brezilya’da PT’ye entrizm politikasını benimseyen Convergência Socialista’daki takipçilerinin tarihsel ayak izlerini takip ediyordu. Morenocular, PT’nin ilk günlerinden itibaren, Brezilya işçi sınıfının çıkarlarına ihanet edip bu çıkarlara saldırarak burjuva egemenliğinin tercih edilen aracı haline gelen bir partiyi—nezaketsizce kovulana dek—inşa etmeye çalıştılar.

Bugün MRT, parlamentoda PT’den kopan bir parti olan PSOL ile ilgili olarak, işçileri ve gençleri bu kokuşmuş partiyi sola itmek için ellerinden geleni yapmaya çağırarak özünde aynı rolü oynuyor.

Morenocu “Troçkist Fraksiyon”a üye tüm gruplar da aynı rolü oynamaktadır. Onların, işçi sınıfını burjuva partilerine ve kapitalist devlete tabi kılma konusundaki siyasi kararlılıkları, [PTS’nin web sitesi] Izquierda Diario’nun kısa süre önce Bolivya’da MAS’ın zaferini kutlamasında en açık ifadesini buldu.

Web sitesi, kıdemli emperyalist politikacı, Demokrat Joe Biden’ın başkan seçilme olasılığını şöyle memnuniyetle karşılıyordu: “Kıtadaki sağın bu yenilgisi, her şeyin işaret ettiği gibi Trump da 3 Kasım’daki seçimleri kaybederse genişletilebilir.” Bu değerlendirmenin belirli bir iç siyasi mantığı var: Morenocuların ABD’deki grubu Left Voice da Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri’ni (DSA) sola itmeye çalışıyor. DSA, Biden’ı destekleyen bir Demokratik Parti hizbidir.

WSWS’nin makalesinde MRT’yi çileden çıkaran şey, onun politikaları hakkında yalan söylemiş olması değil—söylemedi—Brezilya’daki küçük burjuva ulusalcı seçim pazarlıklarını işçi sınıfının gerçekten uluslararası devrimci partisinin perspektifi temelinde nesnel bir eleştiriye tabi tutmaya cüret etmiş olmasıydı.

Barbieri’nin WSWS’nin “ilgisiz” olduğu yönündeki suçlamasının, temsil ettiği eğilimin siyaseti açısından belirli bir sebebi bulunmaktadır. MRT; PSOL’nin başlıca tabanı olan, hali vakti yerinde uzmanları, yüksek lisans öğrencilerini, akademisyenleri, sendika bürokratlarını ve “solcu” siyasi görevlileri içeren üst orta sınıf tabakalardan oluşan, nüfusun tepesindeki yüzde 10’unun çıkarlarına yönelen küçük burjuva sahte sol bir örgüttür. MRT, milliyetçilik, ırk ve toplumsal cinsiyet politikası temelinde bu tabakalara seslenmektedir. Doğrusu, Morenocuların, işçi sınıfına ve sosyalist enternasyonalizm perspektifine dayanan devrimci bir parti inşa etme mücadelesiyle hiçbir “ilgileri” olmadığı gibi, bu onlar için lanetli bir şeydir.

Bu, DEUK’un ve onun Brezilya’daki destekleyicilerinin devrimci faaliyetine yol gösteren perspektiftir. Barbieri’nin “Brezilya’da herhangi bir çalışma”mızın olmadığı iddiası da başka bir yalandır. Brezilya’daki Sosyalist Eşitlik Grubu (SEG), hâlâ genç ama var ve mücadele ediyor. Kendisini DEUK’un—Latin Amerika’daki Pablocuların ve Morenocuların acı ihanetleri dahil olmak üzere—her türden siyasi oportünizme karşı uzun süredir verdiği mücadelede savunduğu devrimci programa dayandıran SEG’in faaliyeti, işçi sınıfı mücadelelerindeki güçlü bir nesnel yükseliş ile etkileşim içinde bulunuyor. Brezilya’da bir devrimci parti, yani Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin Brezilya şubesi, buradan doğacaktır.

31 Ekim 2020

Loading