Hükümet bütçe üzerinde anlaşamazken Portekiz genelinde grevler patlak verdi

Başbakan António Costa’nın yedi yıllık Sosyalist Parti (PS) azınlık hükümeti, Çarşamba günü parlementonun bütçe önerisini reddetmesi ile düştü. 2015’ten beri Costa hükümetini dışarıdan destekleyen sahte sol Portekiz Komünist Partisi (PCP) ve Sol Blok (BE), aniden bütçeye karşı çıktı. Portekiz’de 1974 Karanfil Devrimi faşizan diktatör António Salazar’ın Estado Novo rejimini devirdiğinden beri ilk kez bir bütçe reddedilmiş oldu.

Maliye Bakanı Joao Leao, hükümetin devlet bütçesinin oylanmasından önce Portekiz Parlamentosu’ndaki bir tartışma sırasında başını tutuyor. Lizbon, 27 Ekim 2021, Çarşamba. (AP Photo/Armando Franca)

Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa, önde gelen partilerle erken seçim hazırlıkları için bir hafta boyunca sürecek olan görüşmeler planlarken, egemen seçkinler sınıf mücadelesinin patlamasından açıkça dehşete kapılıyor.

Başkent Lizbon’da Metro de Lisboa işçileri ücret zammı, daha iyi yaşam ve çalışma koşulları ve mesleki ilerleme planları için bir haftadır grevdeler. İşçilerin kitlesel olarak greve katılması nedeniyle Perşembe sabahı tüm istasyonlar kapatıldı. Metro işçileri uzun süredir ücretlerin dondurulmasına büyük öfke duyarken, önümüzdeki hafta için yeni grevler planlanıyor. Bu ayın başlarında, devlete ait Comboios de Portugal’daki demiryolu işçilerinin yüzde 90’ı daha yüksek ücret ve daha fazla işe alım için grev yaptı.

Cuma günü, Portekiz Ulusal Sağlık Hizmetleri eczacıları, ücret artışları ve mesleki gelişime daha fazla olanak sağlanmasını talep etmek için 2 Kasım’a kadar greve çıktılar. Onlara, Sagres de Vialonga şişeleme fabrikasında grev ve protesto yapacak olan bira ve alkol dağıtıcısı Novadis’teki işçiler de katıldı. Novadis işçileri, ücret zammı, Lizbon ve Portekiz’in diğer bölgelerindeki işçiler arasındaki ücret eşitsizliklerinin giderilmesini, esnek çalışma programları uygulamak ve fazla mesai ücretini sınırlamak için dayatılan “saat bankası” planının kaldırılmasını talep ediyorlar.

Önümüzdeki hafta 3-4 Kasım’da hemşireler de greve gidecek. Hemşireler, Halk Sağlığı Sistemi için çalışan geçici hemşirelerin kalıcı olarak işe alınmasını, daha fazla personelin işe alınmasını ve COVID-19 pandemisi sırasında sağlık emekçilerine ödenen ikramiyelerin artırılmasını talep ediyorlar.

5 Kasım’da öğretmenler, PS’nin artık başarısız olan bütçesinde belirlenmiş ve resmi enflasyon oranının oldukça altında olan yüzde 5’lik düşük ücret artışını protesto etmek için grev yapacaklar. Öğretmenler, daha önce Eylül ayında öğretim yılı başladığında iş bırakmışlardı. Öğretmenler şimdi de, 12 Kasım’da ülke çapında kamu emekçileri tarafından yapılması planlanan bir günlük protesto grevine katılmaya hazırlanıyorlar.

Kamu emekçileri, PS tarafından önerilen yüzde 0,9 maaş zammına karşı grev yapacaklar. Bu oran gerçek ücretlerde yüzde 4’ün üzerinde bir düşüş anlamına geliyor. 11-12 Kasım’da itfaiyeciler ve gardiyanlar grev yapacak. İtfaiyeciler, maaş zammı ve güvenlik güçlerine ödenenle eşdeğer bir risk primi verilmesini talep ediyor. Vergi İşçileri Sendikası da 5 Aralık’ta greve gideceğini ilan etti.

Avrupa Birliği’nin (AB) 2008’deki Wall Street çöküşünden bu yana uygulanan ve Costa yönetiminde de devam eden kemer sıkma politikaları işçi sınıfını harap etmiş durumda. Portekiz en eşitsiz AB ülkelerinden biri. 2020 resmi verileri, çalışan işçilerin yüzde 10’u da dahil olmak üzere Portekizlilerin yüzde 16’sının ya da 1,6 milyon kişinin, yoksulluk sınırının altında bir gelirlerle yaşadığını gösteriyor. Veriler ayrıca, 2 milyon kişinin yoksulluk ve sosyal dışlanma ile karşı karşıya olduğunu da gösterdi. Portekiz çapında işçi sınıfı muhalefeti, 2019’da, Fransa’daki toplumsal eşitsizliğe karşı “sarı yelek” protestolarından esinlenen protesto ve grev dalgası biçiminde patlak vermişti.

COVID-19 pandemisinin ilk şoku Portekiz’de sınıf mücadelesinin patlamasını geçici olarak durdurmuş olsa da, şimdi mücadele tam sürat geri dönüyor. İşçiler öfkeli; PS, Brüksel ile milyarlarca avroluk bir AB pandemi kurtarma ödemesini müzakere ederken, emekçilerin gerçek ücretlerini düşürmeye ve süper zenginlere büyük meblağlar dağıtmaya çalışıyor.

Dahası bu, ABD’deki otomotiv, sağlık ve gıda işçilerinin grevlerinin, Almanya ve Fransa’daki demiryolu ve ulaşım işçileri grevlerinin, Britanya’daki otobüs ve üniversite işçilerinin grevlerinin, Güney Kore ve Sri Lanka’da ülke çapında yapılan iş durdurma eylemlerinin uluslararası ölçekte patlamasının ortasında geliyor. Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) açıkladığı üzere, kritik mesele, işçi sınıfının bağımsız örgütlenmesi ve uluslararası birliğidir. DEUK, Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı’nı (TK-Uİİ) inşa etmek için mücadele ediyor.

Portekiz’deki işçiler, emekçileri uluslararası sınıf kardeşlerinden koparan sendika bürokrasileriyle, PS gibi gerici burjuva partileriyle ve onun sahte sol uyduları olan PCP ve BE karşı karşıya bulunuyor. Bu partiler sadece yıllardır AB’nin kemer sıkma politikasını ve emekçilere gerçek ücret kesintilerini dayatmakla kalmadılar, pandemi sırasında AB’nin ölümcül “virüsle yaşama” politikasını da uyguladılar. Sadece 10 milyon nüfusu olan bir ülkede 1 milyondan fazla insan COVID-19’a yakalandı ve 18.000 kişi öldü. Şu anda günlük vaka sayıları 1.000’e doğru tırmanıyor.

PCP ve BE’nin sınıf mücadelesine şiddetli düşmanlığı, PS’nin orduyu grevi kırmaya çağırdığı ve kamyon şoförlerini silah zoruyla çalışmaya zorladığı 2019 kamyon şoförleri grevinde ortaya çıkmıştı. PCP, BE ve sendika bürokrasisi, grevi tecrit ederek, kamyon şoförlerine karşı askeri saldırıyı durdurmak için daha geniş işçi kesimlerinin dayanışma eylemi yapmasını engelledi. Bütçe görüşmeleri, hali vakti yerinde orta sınıfın bu iflas etmiş sahte sol örgütlerini bir kez daha teşhir ediyor.

PS’nin kemer sıkma bütçesini geçirmekte başarısız olabileceğine dair işaretler bu ay artmıştı. BE, 18 Ekim’de, öğretmenler arasında bütçeye yönelik öfke artarken, PS hükümetinin BE’nin her zamanki gibi bütçesini destekleyeceği iddiasını reddeden bir “kamuoyuna duyuru” yayımladı. BE, “devlet bütçesini uygulanabilir kılmak” ve böylece “sosyal ve ekonomik bir yeniden başlatmayı teşvik etmek” için hâlâ PS ile bir “uzlaşma” aradığını belli belirsiz ilan ediyordu.

Geçen hafta sonu, PCP Sekreteri Jerónimo de Sousa, PCP’nin merkez komite toplantısı üzerine bir bildiri yayımladı. Sousa şöyle belirtiyordu: “Portekiz’in bir bütçeye değil, mevcut sorunlara yönelik bir yanıta ihtiyacı var. … Ülkenin durumu ve onlarca yıllık sağcı politikalar nedeniyle karşı karşıya olduğu, pandemi eliyle ağırlaştırılan sorunlar, bir yanıt ve bekleyemeyecek bir çözüm gerektiriyor.” Sousa, ücret zamları ve sosyal programlar için birkaç talepte bulunarak, “her zaman aynı tutarlılık ve kararlı eylemle, her zaman işçilerin ve halkın yanında” hareket etme sözü veriyordu.

Bunlar, şu anda kınamakta olduğu aynı sağcı politikaların dayatılmasına yıllarını veren gösterişçi bir bürokratın yalanlarından ibarettir. BE ve PCP, kemer sıkmaya “karşı olma” şeklindeki sahte iddiayı sürdürmek için 27 Ekim’de parlamentoda yapılan oylamada bütçeye karşı çıkmak zorunda kaldılar ve bu da ardından bütçenin başarısız olmasına yol açtı.

Cumhurbaşkanı de Sousa şimdi hükümeti feshetmek ve erken seçim çağrısı yapmak için harekete geçiyor: “Benim konumum çok basit; ya bir bütçe olur ya da hükümet fesholur.” De Sousa açıkça, işçileri bir seçim kampanyasıyla oyalayarak yükselen sınıf mücadelelerini etkisiz hale getirmeyi ve ardından işçi sınıfına AB kemer sıkma ve öldürücü pandemi politikalarını dayatmaya devam edecek yeni, gerici bir hükümet kurmayı hedefliyor.

Perşembe günü, AB Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, Portekiz’den kemer sıkmaya devam etmesini talep etti: “Hedeflere ulaşılmadıkça ödeme yapılmayacak.” Dombrovskis, Portekiz’i bir sonraki 1,3 milyar avroluk AB kurtarma ödemesini durdurmakla tehdit etti. Yani, düşen gerçek ücretlerle, sosyal kesintilerle ve COVID-19 pandemisinin ekonomik yıkımı ile kanları emilen emekçilere değil de hepsi süper zenginlere gittiği sürece bol miktarda para var.

Costa ve Sousa veya AB ve Dombrovskis ile müzakere edilecek hiçbir şey yoktur. İşçiler için kritik görev, mücadeleyi ulusal sendika bürokrasilerinin elinden almak ve işçi sınıfı içinde var olan geniş muhalefeti Portekiz ve AB yetkililerinin askeri ve mali tehditlerine karşı harekete geçirebilecek güçlü bir uluslararası hareket oluşturmaktır. DEUK, bu hareket içinde, siyasi iktidarı işçi sınıfına aktarma ve Avrupa Birleşik Sosyalist Devletleri’ni inşa etme gereği konusunda işçilerin bilincini artıracak siyasi bir hareket inşa etmek için mücadele ediyor.

Loading