Güney Afrika: Elektrik kesintileri ANC hükümeti krizini derinleştiriyor

Afrika Ulusal Kongresi (ANC) Başkanı Cyril Ramaphosa, Dünya Ekonomik Forumu'nun (EEF) Davos'taki yıllık toplantısına yapmayı planladığı ziyareti iptal etmek zorunda kaldı. Ramaphosa’nın hükümeti, Güney Afrika'nın elektriğinin yüzde 90'ını üreten devlete ait elektrik şirketi Eskom'un yaygın elektrik kesintileri nedeniyle artan öfkeyle karşı karşıya.

Geçtiğimiz hafta Eskom, şimdiye kadar yaşanan bu en kötü elektrik kesintilerinin süresiz olarak devam edeceğini duyurdu ve fabrikaları, işyerlerini, okulları, hastaneleri ve evleri günde 11 saate kadar elektriksiz bırakan en az 100 günlük kesinti uyguladığı geçen yılın rekorunu geride bıraktı. Elektrik kesintilerinin yılda yaklaşık 235 milyon dolara mal olduğuna inanılıyor.

Ramaphosa, Amerika Başkanı Joe Biden ile birlikte, Eylül 2022. [Photo: The White House]

İşsizlik oranının yüzde 33'e ulaştığı bir ortamda çalışamayan pek çok kişi gelirini kaybetti. Sokaklar aydınlatılmıyor, trafik ışıkları çalışmıyor. Yollarda büyük aksaklıklar yaşanırken, demiryolları neredeyse çalışmıyor. İşyerlerinin kapanmak zorunda kalması, tedarik zincirinin bozulması nedeniyle gıdaların çürümesi ve suç oranının artması güney yarımküredeki yaz mevsiminin aşırı sıcağı ve susuzluk ortasında hayal kırıklığı ve öfkeyi arttırdı.

İşçilerin öfkesine ek olarak, düzenleyici makamlar iflasla karşı karşıya olan Eskom'un önümüzdeki iki yıl içinde fiyatlarını üçte biri kadar artırmasına izin verdi. Güney Afrika'nın yıllık enflasyon oranı Aralık ayında yüzde 7 ile 2008-09'daki küresel gıda fiyatlarındaki artıştan bu yana en yüksek seviyesine ulaşırken, temel gıda fiyatları son bir yılda yüzde 12 arttı. Bir somun beyaz ekmek bir yıl önce 13,55 rand iken şimdi 16,18 rand ve yakıt fiyatı da yüzde 56,2 oranında arttı.

Ulusal borç GSYH'nin yüzde 84'üne yükselirken istikrarsızlığın uluslararası finans kuruluşları ve piyasalar tarafından talep edilen “reformları” engelleyebileceği korkusuyla son bir yıl içinde 1 ABD dolarının 15 randdan 17 randa ulaşması ile ulusal para değer kaybetti. Güney Afrika Merkez Bankası son bir yıl içinde yedi kez faiz oranlarını arttırarak randı desteklemeye çalıştı. Merkez Bankası’nın bu ay içinde tekrar faiz arttırması bekleniyor.

Halk 40 saatten fazla elektriksiz kaldıktan sonra sokaklara döküldü. Doğudaki liman kenti Durban'da halk yol boyunca lastik ve ağaçlar koyarak bunları ateşe verdi.

ANC hükümeti, Eskom'un mali krizini hafifletmek ve elektrik santrallerini çalıştırmak için mazot ithal etmesine olanak sağlamak amacıyla 25 milyar dolarlık borçlarının çoğunu devralacağını açıkladı.

Şirketin sorunları, Ramaphosa'nın kurucularından olduğu ülkenin en büyük ve en güçlü sendikası Güney Afrika Ulusal Maden İşçileri Sendikası (NUM) ve Stalinist Güney Afrika Komünist Partisi ile birlikte Güney Afrikalı siyah işçilerin mücadelelerini bastırmaya ve nefret edilen apartheid rejimine karşı devrimci bir mücadeleyi önlemeye ve böylece Güney Afrika kapitalizminin hayatta kalmasını sağlamaya çalışan ANC için yıkıcı bir suçlamadır. “Siyahların güçlendirilmesi” politikası, Güney Afrika'nın en zengin adamlarından biri olan Ramaphosa'nın başlıca faydalanıcısı olduğu küçük bir siyah kapitalistler tabakası yaratmayı amaçlayan işçi sınıfı karşıtı politikalar için bir kılıftı.

Kömür endüstrisi daha önce beyazların sahip olduğu büyük şirketlerin kontrolü altındayken, 1994 yılında ANC'nin iktidara gelmesinin ardından, siyah iş insanları sektörün yarısından fazlasına ve ilişkili birçok faaliyete sahip oldu. Suç çetelerinin elektrik santrallerine giden kömürü kaçırarak yurt dışında çok daha yüksek fiyatlara satması ve elektrik santrallerine taş ve hurda ile karıştırılmış kalitesiz kömür göndererek jeneratörleri mahvetmesi nedeniyle sektörün faaliyetleri yaygın şekilde haraca bağlanmış durumda.

Eskom ve kömür endüstrisi, elektrik için fahiş fiyatlar ödemek zorunda kalan işçiler pahasına bir avuç siyah iş insanına büyük servetler yarattı.

Çıkarları ayrılmaz bir şekilde Eskom'un tekeline ve kömürün ticari kullanılabilirliğine bağlı olan ANC, yakın zamana kadar Eskom'un diğer enerji kaynakları tedarikçileri de dahil olmak üzere özel sağlayıcılardan tedarikini ve mazot satın alma kabiliyetini kısıtladı. Eskom şu anda nominal kapasitesinin sadece yarısıyla çalışıyor.

Eskom'un görevden ayrılan CEO'su Andre de Ruyter, 2020 yılında göreve başladığında “Güney Afrika'nın en büyük suç örgütünün başı” olduğu için tebrik edildiğini açıklamıştı. Yolsuzlukları temizlemekte başarısız olan de Ruyter, siyasi destek eksikliğini gerekçe göstererek istifa etti. Polis şu anda Ruyter’in siyanür katılmış bir fincan kahve içtikten sonra zehirlendiği iddialarını araştırıyor.

Kendisini güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerjiye karşı çıkan bir “kömür köktencisi” olarak tanımlayan ANC Başkanı ve Madencilik Bakanı Gwede Mantashe, Eskom'u hükümeti devirmeye çalışmakla bile suçladı.

Elektrik kesintileri Ramaphosa ve ANC'nin siyasi krizini büyük ölçüde şiddetlendirdi. ANC, geçen yıl yapılan yerel seçimlerde, yolsuzluklarla dolu yönetimine karşı artan öfke nedeniyle çoğunluğu kaybederken, kamuoyu yoklamaları da gelecek yılki seçimler yaklaştıkça ANC'nin desteğinin daha da azaldığını gösteriyor.

Johannesburg'da bir alışveriş merkezindeki elektrik kesintisi sırasında karanlık bir geçit. Güney Afrikalılar ülke genelinde hane ve işyerlerini vuran artan elektrik kesintileriyle başa çıkmak için karanlıkta mücadele ediyor. Yıllardır devam eden elektrik kesintileri bu hafta ülkenin devlete ait enerji kuruluşu Eskom tarafından uzatıldı ve böylece bazı konut ve işyerleri günde 9 saatten fazla elektriksiz kaldı. Perşembe, 30 Haziran 2022. [AP Photo/Denis Farrell]

Ramaphosa, Güney Afrika İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (COSATU) onur konuğu olduğu geçen yılki 1 Mayıs mitinginde, Sibanye-Stillwater'daki grevci altın madencileri tarafından yuhalanarak sahneden indirilmişti. Hayat pahalılığı, elektrik kesintileri ve yaygın işsizlik nedeniyle yapılan grev ve protestolar, COSATU ve rakip Güney Afrika İşçi Sendikaları Federasyonu'nu (SAFTU), ANC'nin harekete geçmesi talebiyle Ağustos ayında hayati olmayan işlerde çalışan işçiler için “toplu iş bırakma” çağrısı yapmaya zorladı.

Ramaphosa, Phala Phala oyun çiftliğinde büyük miktarda nakit paranın çalınmasıyla ilgili olarak parlamento soruşturması açılmasını tavsiye eden bir parlamento raporuna rağmen Aralık ayında parti liderliğini korumayı başardı.

Eskom'un elektrik kesintileri ve Nisan ayında yüzde 18,6, gelecek yıl da yüzde 12,74 oranında elektrik tarifesi zammına karşı ulusal çapta bir iş bırakma eylemi için çağrılar artıyor. En büyük muhalefet partisi Demokratik İttifak'ın lideri John Steenhuisen, partisinin “ANC tarafından yaratılan krize” karşı ticari başkent Johannesburg'daki ANC genel merkezine bir yürüyüş düzenlediğini söyledi.

ANC'nin gençlik kollarının eski liderlerinden Ekonomik Özgürlük Savaşçıları lideri Julius Malema, “Biz kendi kendimizin kurtarıcısıyız; ANC'yi iktidardan uzaklaştırmalıyız ama bundan da önce Ramaphosa derhal düşmeli ve bunu başaramazsak onu görevden almalıyız,” dedi.

Güney Afrikalı işçiler bu kapitalist politikacılara güvenmemelidir. Apartheid rejiminin çöküşünden bu yana ülkenin tüm tarihi, tamamen farklı bir siyasi perspektif ve program ihtiyacını ortaya koymuştur. Dünyanın dört bir yanındaki işçiler kapitalist sınıfa karşı mücadeleye girerken, sömürge yönetiminin resmi olarak sona ermesinin ardından iktidarı ele geçiren tüm Afrika burjuva rejimlerini devirmek ve değiştirmek için birleşik bir mücadelenin koşulları ortaya çıkmaktadır.

O zaman olduğu gibi şimdi de belirleyici sorun, işçi sınıfının siyasi bağımsızlığını güvence altına alacak devrimci bir önderliğin oluşturulması, egemen seçkinlerin şu ya da bu kanadının hakimiyetini sürdürmeye çalışan tüm güçlere karşı amansız bir mücadele verilmesi, Afrikalı işçilerin mücadelesinin uluslararası alanda, özellikle de emperyalist ülkelerdeki kardeşlerinin kapitalizme karşı ve sosyalizm için verdiği mücadeleyle birleştirilmesidir.

Bu, Dördüncü Enternasyonal'in Uluslararası Komitesi (DEUK) tarafından uğruna mücadele edilen sürekli devrim perspektifidir. DEUK, işçi sınıfının gelişmekte olan küresel hareketine siyasi ve örgütsel bir ifade kazandırmak için işyerlerinde, Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı aracılığıyla ulusal ve uluslararası düzeyde koordine edilen taban komitelerinin inşa edilmesi ve bu mücadeleyi yürütmek için gerekli siyasi önderliği sağlamak üzere DEUK'un Güney Afrika şubesinin kurulması çağrısında bulunuyor.

Loading