Sosyalist Eşitlik Partisi Paris’teki öğrenci toplantısında Macron’un devrilmesi çağrısında bulundu

Salı akşamı Sosyalist Eşitlik Partisi (Parti de l’égalité socialiste, PES) üyeleri Paris’in kuzeyindeki Saint Denis Üniversitesi’nde düzenlenen “Inter-facs” Üniversitelerarası Koordinasyon meclisi toplantısında konuştular.

Inter-facs meclisinde Paris genelinde üniversite siyasetinde aktif olan öğrenciler bulunuyor. Üyeleri Sorbonne-Panthéon, Tolbiac, Nanterre, Saint Denis, Gustave Eiffel, Paris-Lumière, Créteil ve Saclay üniversitelerinden geliyor. Paris bölgesindeki yarım milyondan fazla üniversite öğrencisinin çoğu bu üniversitelere gidiyor. Meclis ve başkanlık komitesi, orta sınıf Yeni Anti-Kapitalist Parti (NPA), Morenocu Révolution permanente partisi ve anarşist grupların üyelerini içeriyor.

Saint-Denis’de PES, Inter-facs’a Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un görevden alınması çağrısında bulunan ve halka seslenen bir önergenin oylanmasını önerdi. Macron’un Fransız halkının ezici çoğunluğunun karşı çıktığı emeklilik hakkına yönelik saldırıyı hayata geçirme ve NATO’nun Ukrayna’da Rusya ile savaştığı bir dönemde askeri harcamaları arttırma kararı, toplumsal öfkenin patlamasına ve şu anda çevik kuvvet polisinin acımasızca saldırdığı kitlesel grevlere yol açtı. Ancak “Inter-facs” başkanlık komitesi nihayetinde PES’in önergesinin oylanmasına izin vermeyi reddetti ve bunun konuyla alakasız olduğunu iddia etti.

Toplantı her bir üniversitedeki protestolar ve çalışmalarla ilgili raporlarla başladı. Öğrencilerin hepsi, Macron’un Ulusal Meclis’te oylama bile yapılmadan emeklilik kesintilerini dayatmasının ardından kampüslerinde öğrenci muhalefetinin ve öfkesinin hızla arttığını bildirdi.

Protesto faaliyetlerine ilişkin raporlardan eylem önerilerine geçildikten sonra, PES’in ulusal sekreteri Alexandre Lantier topluluğa hitap etmek istedi. Lantier kendini tanıttı ve şunları söyledi:

Macron, halkın iradesine karşı zor kullanarak, işçilere ve gençlere baskı uygulayarak yöneten bir rejime başkanlık etmektedir. Raporlarınız zaten bunun pek çok kanıtını sunuyor. Sorulması gereken soru şu: ne yapmalı?

Bugün Macron, hükümetinin gayrimeşru olduğunu söyleyenlerden hoşnut olmadığını açıkladı. Bu gerçekten çok kötü, çünkü Macron hükümeti gayrimeşrudur.

Yapılması gereken, Macron’u iktidardan düşürmek için siyasi bir hareket başlatmak, genel grevle onun rejimini alaşağı etmektir. Fransa’daki her üniversitede, her işyerinde genel kurullar düzenlenerek bu cumhurbaşkanının gitmesi gerektiği ilan edilmelidir. Bunu başarmak için işçi sınıfı, Macron ile siyasi olarak mücadele etmek yerine onunla müzakere eden tüm bürokrasilerden bağımsız olarak harekete geçirilmelidir.

Eğer bu meclis Macron’un görevden alınması gerektiğini, Beşinci Cumhuriyet’in cumhurbaşkanlığının açıkça bankalar tarafından işçilere karşı uygulanan gayrimeşru bir diktatörlüğün kumanda merkezi haline geldiğini belirten net bir karar alırsa, bunun muazzam bir etkisi olabilir.

Bu adım; gençlerin işyerlerine gitmelerine, işçilerle konuşmalarına, onları işyerlerinde genel kurullar toplamaya ve benzer bildirileri oylamaya teşvik etmelerine ve böylece işçilerin Macron’u devirebilecekleri, Beşinci Cumhuriyet’in anti-demokratik başkanlığını ortadan kaldırabilecekleri ve işçilerin kolektif olarak iktidarı almalarının ve sosyalizmi inşa etmelerinin yolunu açabilecekleri örgütleri yaratmalarına olanak sağlayacaktır.

Lantier’in sözleri alkışlarla karşılandı ancak meclis başkanı önergeyi önerilen eylemler listesine koymadı. Lantier tekrar tartışmaya müdahale ederek önergenin listeye alınmasını talep etti ve başkan ilk başta bunu yaptı. Ancak daha sonra başkan, toplantının önerilen eylemlerin tartışıldığı bölümünde PES üyelerini konuşmacı listesine almayı reddetti.

Kanada, Quebec’teki küçük burjuva Spartakist eğilimden gelen bir delegasyona ise bu tür kısıtlamalar uygulanmadı. Onlar, Fransız sendika bürokrasisi içinde sözde “devrimci” bir hizip kurma çağrısında bulunan Le Bolchévik adlı gazetelerini dağıttılar ve defalarca konuşmalarına izin verildi.

Tartışmalar, Çarşamba günkü protesto yürüyüşünde güvenliğin organize edilmesi ve sendika yetkilileriyle iletişim kurulması, protestoların ve üniversite boykotlarının hazırlanması ve faşist “Waffen-Assas” gençlik grubunun öğrenci protestolarına yönelik saldırılarına karşı Assas hukuk fakültesi önünde protesto düzenlenmesi gibi konulara odaklandı. Toplantı boyunca birçok öğrenci salondan ayrıldı.

Toplantının son bölümünde, meclis önerilen eylemlerin her birini oylarken, başkan PES’in önerisinin oylanmasına gerek olmadığını söyledi. Lantier neden oylama yapılmaması gerektiğini sorduğunda, başkan Lantier’in öğrenci olmadığını söyleyerek tartışmayı kesti. Toplantıdaki öğrenciler daha sonra Lantier’e, toplantıdaki herkes Macron’a karşı olduğu için PES’in önergesinin gerekli olmadığını düşündüklerini söylediler.

Ancak gerçekte, meclis başkanının PES önergesini oylamayı reddetmesi, gerçekten devrimci bir hareketin gelişmesinin önündeki engelleri ve özellikle de gençliği işçi sınıfına yöneltmenin önündeki siyasi engelleri göstermektedir.

PES’in önergesi, gençliğin işçi sınıfına kitlesel bir siyasi yönelişini başlatmayı ve Macron’a karşı tüm işçi sınıfının seferberliğini geliştirmeyi amaçlıyordu. Inter-facs üyeleri kişisel olarak Macron’dan hoşlanmıyor ve devlet baskısına hedef olan grevcilere sempati duyuyor olabilirler. Ancak pratikleri, öğrencileri ve gençleri işyerlerine ve fabrikalara giderek işçilerle Macron’u devirmek üzere işçi sınıfının mücadele örgütleri inşa etme ihtiyacını tartışmaya yöneltmiyor.

Böylece gençliğin siyasi enerjisi sendika bürokrasileriyle nafile tartışmalara harcanıyor ki bu bürokrasiler de Macron’la “arabuluculuk” arayışında olduklarını açıkça belirtiyorlar. Grevci işçilerle dayanışma eylemi örgütleme pratik sorunu, on binlerce ya da yüz binlerce öğrenci tarafından yürütülmek yerine, NPA gibi sendika bürokrasilerine sıkı sıkıya bağlı partilerdeki birkaç düzine öğrenciye bırakılıyor.

PES’in gençler arasında işçi sınıfına yöneliş başlatma mücadelesi, Inter-facs’ta aktif olan orta sınıf partilerin politikalarına ters düşmektedir. Poing levé adlı feminist gençlik örgütü Saint Denis’de aktif olan Révolution permanente, yazarı Juan Chingo’nun makaleleri aracılığıyla işçilerin hâlâ “burjuva temsili demokrasisiyle”, yani kapitalist bir rejimle daha fazla deneyime ihtiyacı olduğunu ilan etti. Révolution permanente ayrıca Genel Emek Konfederasyonu sendikasının Stalinist bürokrasisinin bir hizbi haline gelmeyi hedeflediğini de ilan etmektedir.

Üyeleri PES’i Macron’u devirmek gibi sözde “faydasız” bir konuyu gündeme getirdiği için eleştiren Spartakist’in Fransızca web sitesi, Troçkistlere Fransa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndaki Nazi işgalinden sonra 1946’da kabul edilen burjuva anayasasına karşı çıktıkları için saldırıyor.

Gerçekte, mevcut kriz Troçkist hareketin bu tarihi mücadelesini haklı çıkarmaktadır. 1946 anayasası –Charles de Gaulle’ün Cezayir’in bağımsızlığına karşı Fransız savaşı sırasında sömürgecilik yanlısı 1958 darbesinin ortasında cumhurbaşkanlığının yetkilerini genişleten ciddi eklemeleriyle birlikte– Fransız kapitalist devletinin temel dayanağı olmaya devam etmektedir. Bu temelden artık yatırım bankacısı ve “zenginlerin cumhurbaşkanı” Macron tarafından yönetilen ve halka karşı hüküm süren bir polis devleti rejimi ortaya çıkmıştır.

PES, dünya Troçkist hareketi Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Fransa şubesidir. PES, Fransa’daki mücadelelerin, işçilerin ve gençlerin karşıdevrimci ulusal bürokrasilere karşı büyüyen isyanı yoluyla gelişen, büyüyen, uluslararası bir işçi sınıfı hareketinin parçası olduğunu açıklıyor. Partimiz, Macron’u devirmek için yaptığı çağrıyı destekleyen işçileri ve gençleri kendisiyle iletişime geçmeye ve işçi sınıfı içinde bu hareketi geliştirmek için mücadele etmeye davet ediyor.

Loading