Sri Lanka'da İşçilerin ve Kırsal Kitlelerin Demokratik ve Sosyalist Kongresi için mücadele

Bu konuşma Sri Lanka Sosyalist Eşitlik Partisi Genel Sekreteri Deepal Jayasekera tarafından 30 Nisan'da düzenlenen 2023 Uluslararası Çevrimiçi 1 Mayıs Toplantısı'nda sunulan rapordur. Tüm konuşmaları görüntülemek için wsws.org/mayday adresini ziyaret edin.

Sevgili yoldaşlar,

Güney Asya bölgesi, ABD-NATO'nun Ukrayna'da Rusya'ya karşı savaşı ile şiddetlenen dünya savaşı tehlikesinden giderek daha fazla etkilenmektedir. ABD, Rusya'ya karşı savaşı tırmandırmanın yanı sıra Çin'e karşı savaş hazırlıklarını da yoğunlaştırıyor. Başbakan Narendra Modi'nin yönetimi altında Hindistan, ABD'nin Çin'e karşı yürüttüğü savaşın cephe ülkesine dönüştürülmüştür.

ABD ve Hindistan, Sri Lanka da dahil olmak üzere Güney Asya'daki ülkeleri Çin'e karşı askeri-stratejik saldırılarına katmak için agresif bir şekilde çalışmaktadır. Dolayısıyla tüm Güney Asya bölgesi, nükleer bir üçüncü dünya savaşına yol açabilecek jeopolitik gerilimlerin girdabına giderek daha fazla sürükleniyor. Bu gelişmeler, Güney Asya'daki işçilerin ve gençlerin, DEUK tarafından yürütülen sosyalist politikalara dayalı uluslararası bir savaş karşıtı hareket inşa etme kampanyasına dünyanın dört bir yanındaki kardeşleriyle birlikte katılmalarını çok daha acil hale getirmektedir.

Rusya'ya karşı ABD-NATO savaşıyla yoğunlaşan kapitalizmin küresel krizi bağlamında, Sri Lanka'daki siyasi durum belirleyici bir dönüm noktasına ulaşmıştır. Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe hükümetinin işçilerin, gençlerin ve kırsal yoksulların temel sosyal ve demokratik haklarına yönelik saldırısı, Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) alınan 2,9 milyar ABD doları tutarındaki kurtarma kredisinin onaylanmasıyla yeni bir aşamaya yükselmiştir.

Geçen yıl işçi sınıfının merkezi bir rol oynadığı halk ayaklanması Rajapakse hükümetini devirdi. Halefi Wickremesinghe, Rajapakse'nin halk muhalefeti nedeniyle yapamadığını, yani IMF'nin dayattığı sert kemer sıkma önlemlerini hayata geçiriyor. İşçi sınıfı Wickremesinghe hükümetinin sosyal haklarına yönelik bu saldırısına karşı da mücadeleye girişiyor.

Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe, 4 Şubat 2023 tarihinde Kolombo'da düzenlenen 75. Bağımsızlık Günü töreninde silahlı kuvvetlerin komutanlarıyla birlikte. [Photo: Sri Lanka president’s media division]

Wickremesinghe hükümeti, işçi sınıfının gelişmekte olan bu mücadelelerini bastırmak amacıyla devlet baskısını yoğunlaştırıyor. Birçok kamu sektörü kurumunda işçilerin grevlerini ve diğer sınıf eylemlerini yasaklayan zorunlu hizmet kararnamelerini uygulamaya koydu.

Wickremesinghe hükümeti, petrol işçilerinin özelleştirmeye karşı başlattıkları son grevi kırmak için orduyu görevlendirdi ve ayrıca çoğu sendika lideri olan 20 grevciyi zorunlu izne çıkardı. Bu önlemler, IMF kemer sıkma politikalarına karşı bu tür bir greve verilecek yanıtın ne olacağı konusunda tüm işçi sınıfına yönelik ciddi bir uyarıdır.

Wickremesinghe hükümeti, mevcut Terörle Mücedele Yasası'nın (PTA) yerine daha acımasız yeni bir Terörü Önleme Yasası (ATB) getirdi. Ardı ardına gelen hükümetler PTA'yı siyasi muhaliflerine, işçilere, gençlere ve kırsal kesimdeki yoksullara karşı mücadeleleri bastırmak için kullanmıştır.

Şimdi burjuva egemenliğinin yeni kriz düzeyi ve sınıf mücadelesindeki gelişmelerle birlikte hükümet PTA'nın yeterli olmadığını ve çok daha acımasız baskıcı yasalarına ihtiyaç olduğunu görüyor. Yani yeni ATB'ye. Bu yeni yasa, IMF kemer sıkma politikaları da dahil olmak üzere hükümetin politikalarına yönelik her türlü muhalefeti acımasızca bastırmak üzere devlet gücünü serbest bırakması için devlet başkanına geniş yetkiler veriyor.

Wickremesinghe hükümeti işçi sınıfına karşı sınıf savaşını yoğunlaştırıyor.

Bu durumda, hükümetin kemer sıkma önlemlerine karşı temel sosyal haklarını savunmak için mücadeleye giren işçi sınıfı, hükümetle göğüs göğüse bir çarpışmaya doğru gidiyor. Sri Lanka'da gelişmekte olan şey, işçi sınıfı ile burjuva egemen sınıf arasında devrimci bir çatışmadır.

İşçi sınıfı bu çatışmaya siyasi, teorik ve örgütsel olarak hazırlanmalıdır.

Başta Samagi Jana Balawegaya (SJB) ve Janatha Vimukthi Peramuna (JVP) olmak üzere burjuva muhalefet partilerinin Wickremesinghe hükümetine yönelttikleri eleştiriler ne olursa olsun, ekonomi politikası konusunda hükümetle aralarında temel bir fark yoktur. Hükümetle aynı şekilde IMF kemer sıkma programına bağlılar.

Wickremesinghe hükümetinin tamamen itibarını yitirmiş olması nedeniyle, IMF kemer sıkma politikalarını halk muhalefetini bastırarak uygulayamayacağından endişe duyan SJB ve JVP'nin her biri, kendi hükümetini kurmayı ve halk muhalefetini acımasızca bastırarak IMF programını tek başına yürütmeyi planlamaktadır.

SEP, bu keskin siyasi gelişmelere müdahale ederek, burjuva siyasi düzen partilerine ve onların Öncü Sosyalist Parti (FSP) gibi sahte sol temsilcilerine ve sendikalara karşı işçi sınıfı için devrimci bir sosyalist alternatifi savunmaktadır.

SEP tarafından geçen yıl Temmuz ayı ortasında, önceki Rajapakse hükümetine karşı halk ayaklanması sırasında başlatılan, İşçilerin ve Kırsal Kitlelerin Demokratik ve Sosyalist Kongresi'ni (DSC) inşa etme kampanyamızı sürdürüyoruz. Bunu, hükümetin işçilerin ve ezilen kitlelerin sosyal ve demokratik haklarına yönelik acımasız saldırılarına karşı yürüttüğümüz kampanyanın merkezine taşıdık.

Bu yeni stratejik girişimi duyuran 20 Temmuz tarihli parti açıklamasında da belirttiğimiz üzere, Kongre'yi inşa etme kampanyamızın amacı, sosyalist enternasyonalist politikalara dayalı bir işçi ve köylü hükümeti kurmak üzere, kırsal yoksulları etrafında birleştiren bağımsız bir işçi sınıfı siyasi hareketi inşa etmektir.

Protestocular, Sri Lanka’nın başkenti Kolombo’da devlet başkanının resmi konutuna giden bir caddede toplanıyor, 9 Temmuz 2022 Cumartesi. [AP Photo/Amitha Thennakoon]

Geçen yılki halk ayaklanmasından çıkarılması gereken en belirleyici ders, emekçiler için tahammül edilemez hale gelen burjuva egemenliğine meydan okumak için işçi sınıfının bağımsız bir siyasi program ve stratejiye ihtiyaç duyduğudur. Hükümetin ve patronların açık birer temsilcisi gibi hareket ederek büyüyen mücadelelerini bastırmaya çalışan sendikalarla yaşadıkları acı deneyimlerden işçilerin çıkarması gereken ders, sosyal ve demokratik hakları için mücadele etmek üzere sendikalardan bağımsız kendi eylem komitelerini kurmaya duydukları acil ihtiyaçtır.

İnşa etmek için mücadele ettiğimiz Kongre, ada genelindeki bu eylem komitelerinden demokratik olarak seçilmiş temsilcilere dayanacaktır.

Ayrıca, işçi sınıfının bağımsız bir siyasi hareketini inşa etme mücadelemiz, DEUK'un IYSSE'nin katılımıyla emperyalist savaşa karşı uluslararası bir işçi ve gençlik kitle hareketi inşa etmek için başlattığı kampanya ile yakından bağlantılıdır.

İşçi sınıfı Wickremesinghe hükümetinin kemer sıkma önlemlerine karşı grevler ve protestolar da dahil olmak üzere mücadeleye girişirken, sendikalar ve FSP gibi sahte solcular, geçen yılki halk ayaklanması sırasında yaptıkları gibi, işçi sınıfının büyüyen hareketini burjuva meclis çerçevesinde tuzağa düşürmeye çalışarak onu raydan çıkarmaya çalışıyorlar. Onlar, işçi sınıfının temel demokratik ve sosyal hakları için mücadele etmesinin önündeki başlıca engel olarak çalışıyorlar.

Kongre, bir işçi ve köylü hükümeti kurmak için kırsal emekçileri bir araya getirerek işçi sınıfının kitlesel bağımsız bir siyasi hareketini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bir işçi ve köylü hükümeti kurma mücadelesi, Güney Asya'da ve uluslararası alanda sosyalizm için verilen daha geniş kapsamlı mücadelenin bir parçası olacaktır.

İşçilerin ve köylülerin hükümetini kuracak bir Kongre inşa etmek üzere bu kampanyayı ileriye taşımada işçileri, gençleri, aydınları ve kır yoksullarını SEP'e katılmaya çağırıyoruz.

Loading