Perspektif

Las Vegas Katliamı’nın sosyal patolojisi

Bir diğer kişisel olmayan vahşi şiddet patlamasında, 20.000’den fazla insanın katıldığı ve hızla bir savaş alanına dönüşen Las Vegas Strip’teki açıkhava müzik festivalinde en az 59 kişi katledildi, 527 kişi yaralandı.

Silahlı saldırgan olduğu iddia edilen Stephen Paddock, Mandalay Bay otel kumarhanesinin 32. katındaki avantajlı konumundan savunmasız kalabalığın üzerine ateş açarken, silah başına sadece 40 dolara bulunabilen ve bir tampon aleti olarak bilinen bir parça dolayımıyla tam otomatik kullanıma çevrilebilen çok sayıda yarı otomatik silah kullanmış ve saldırının ardından kendisini öldürmüş.

Paddock, dakikada yaklaşık 100 atışla, askeri ölçekte bir ateş alanını hedef alabilirdi. O, çok sayıda başka cephanenin yanı sıra, birçoğu yüksek güçlü 20 dolayında yarı otomatik silahla bulmuş. Silah ateşinin ilk dakikaları, polisin, Paddock’un, 3.300 odalı devasa oteli arayarak bulmasından çok daha hızlı bir şekilde yerini tespit etmesine imkan veren bir duman alarmını başlatmış. Tersi durumda, ölü ve yaralı sayısının çok daha fazla olabileceği düşünülüyor.

Silahlı adamı bu eyleme yönlendiren nedenler bilinmiyor ve kimliği, onu bu kanlı yola neyin ittiğine çok az ışık tutuyor. Paddock, 64 yaşındaydı, kadın arkadaşıyla rahat bir evi paylaşıyordu ve bazı haberlere göre, mali olarak varlıklıydı. Erkek kardeşlerinden biri, Paddock’u bir emlak milyoneri olarak tanımladı. O, pilot lisansına ve iki küçük uçağa sahipti. Herhangi bir siyasi ya da dini grupla herhangi bir ilişkisi bilinmiyordu.

Ailede bir akıl hastalığı geçmişi söz konusu. Paddock’un babası Richard Hoskins Paddock, bir banka soyguncusuydu ve ona psikopat tanısı konmuştu. O, yaklaşık on yıl önce, FBI’ın En Çok Aranan 10 Kişi Listesi’ndeydi. Ancak Stephen Paddock’un yedi yaşından sonra babası ile hiçbir bağlantısı olmamış ve onun herhangi bir akıl hastalığı sergilediğine ya da bunun için tedavi gördüğüne ilişkin herhangi bir rapor yok.

Bu tür katliamların neredeyse hepsinde olduğu gibi, silahlı adam yaralıların ve öldürülenlerin hiçbirini tanımıyordu. Onlar, onun için bireyler olarak mevcut değillerdi. Paddock, kendi altında hıncahınç dolu park yerindeki konser izleyicilerini hemcinsi insanlar olarak değil; imha edilecek nesneler olarak görmüştü. Kurbanlar, onların yazgılarına ve hayatta kalan ailelerini ve dostlarını bekleyen ömür boyu acıya kayıtsız silahlı bir adamın kontrolden çıkmış, kişisel olmayan nefretinin rastgele hedefleriydiler.

Bu, kuşkusuz, normal bir insanın eylemi değildi. Daha önce teşhis edilmemiş olsa bile, bir tür akıl hastalığının Paddock’un suçuna etkide bulunmuş olması gerekir. Ancak bu korkunç olayda, kesinlikle toplumsal olarak uyarılmış bir unsur söz konusudur. Bu olayların sıklığı, tamamen bireysel ve kişisel koşullarla açıklanamaz. Las Vegas katliamı, derinlemesine sorunlu bir toplumun sosyal patolojisinden ortaya çıkan, özgün bir Amerikan suçudur.

Son dönemin ülke içindeki toplu katliamlarının toplumsal bağlamı ne? Amerika Birleşik Devletleri aşağı yukarı 27 yıldır aralıksız savaş halindedir. ABD hükümeti, Ortadoğu’daki, Afganistan’daki ve Afrika’daki on milyonlarca insana, bombalar, mermiler ve insansız hava aracı füzeleri dolayımıyla imha edilecek hedef muamelesi yapmıştır. Bu savaşlar, Amerikan kültürüne derinlemesine işlemiş; filmlerde, televizyonda, müzikte ve hatta sporda kutsanmıştır.

Ekonomik eşitsizliğin Amerikan tarihinin daha önceki tüm dönemlerini aşan bir ölçekte büyümesiyle karakterize edilen ABD içindeki toplumsal ilişkiler, bir kayıtsızlık kültürünü ve hatta insan yaşamına yönelik apaçık bir aşağılamayı körüklemektedir.

Çarpıcı bir ayrıntı: medyanın Amerikan tarihindeki bu en kötü kitlesel katliam hakkındaki haberlerle dolduğu gün, borsa, Dow-Jones Sanayi Ortalaması’nın ve diğer endekslerin yeni rekorlar kırmasıyla birlikte, yukarı yönlü aralıksız hareketine devam etti. Wall Street, Trump yönetimin şirketler Amerikası ve süper zenginler için tarihteki en büyük vergi kesintisini geçireceği beklentisini kutluyor.

Amerikan toplumunun aralıksız savaş ve derinleşen toplumsal eşitsizlik eliyle uğradığı hasar, ifadesini, Las Vegas’taki katliam gibi sonu gelmeyen olaylar dizisinde bulmaktadır. Dünya nüfusunun sadece yüzde 5’ine sahip olan ABD, silahlı katliamların yüzde 30’undan sorumludur. Dahası, böylesi dehşetlerin çapı artıyor: ölü/yaralı sayısı açısından en kötü dört katliam ve en kötü yedi katliamdan altısı 2007’den sonra gerçekleşmiştir.

Şirket medyası uzmanları ve hükümet yetkilileri, ABD’de dehşet verici sıklıkla tekrarlanan böylesi vahşetler üzerine formalite icabı şok ve üzüntü ifadelerinden başka bir tepki vermekten acizdir. Pazartesi sabahı yaptığı açıklamalar hem bayağı hem de açıkça samimiyetsiz olan Başkan Trump’tan bu tür alışılmış açıklamalar dile getirmesini istemek bile çok fazla görünüyor. Küfürbaz bir kadın düşmanı ve patolojik bir yalancı, bir cümleye “Kutsal kitap bize diyor ki” sözleriyle başladığında nasıl ciddiye alınabilir ki?

Onun, Las Vegas’taki katliamın “saf kötülük” olduğu biçimindeki aptalca açıklamasına gelince; bu tür bir niteleme hiçbir şey ifade etmez. Bu, iki hafta önce, Birleşmiş Milletler’de, Kuzey Kore’nin 27 milyon sakinini yakıp kül etmek üzere nükleer silahlar kullanma tehdidinde bulunduğu bir konuşma yapan Trump’ın kendisini bile açıklamamaktadır. Yine de, her zaman dalkavuk olan CNN, onun Las Vegas üzerine televizyon açıklamalarını “dört dörtlük” olarak adlandırdı.

Trump, Porto Riko için düzenlenen ve aynı derecede düzmece ve sahte bir merhamet gösterisinden bir gün sonra, Çarşamba günü Las Vegas’ı ziyaret edecek. O, Porto Riko’da, afete yönelik yetersiz federal tepkiyi eleştirmeye cesaret eden yerel yönetim yetkilileri ile Twitter kavgasını sürdürürken, Maria Kasırgası’nın yarattığı yıkımı inceleyecek.

ABD hükümetinin sözde bir “terörle mücadele”ye girdiği 11 Eylül 2001’den sonraki 16 yılda, yılda ortalama bir Amerikalı, yabancı bir terörist tarafından öldürüldü. Aynı dönemde, her yıl en az 10.000 Amerikalı başka Amerikalılar tarafından öldürülmüştür. Virginia Tech, Newtown, Orlando ve şimdi Las Vegas gibi katliamlar, bu dönemdeki tüm terör saldırılarında öldürülenlerden altı kat fazla Amerikalıyı öldürdü.

Las Vegas trajedisinin ayrıntılarına ilişkin daha ileri bir soruşturma son derece önemlidir. Bununla birlikte, şu sonuç kesinlikle çıkarılabilir: Pazar gecesi Mandalay Bay otelinin dışında yaşananlar, Amerikan toplumundaki derin hastalığın bir dışavurumuydu.

Loading