Fransa’da kemer sıkmaya karşı mücadeleleri birleştirmek için taban komiteleri inşa edin!

Bu yazı, Sosyalist Eşitlik Partisi destekleyicilerinin, 9 Ekim’de, Fransa genelindeki kentlerde, işçi ve öğrenci sendikalarının Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron’un politikalarına karşı çağrısını yaptığı eylemlerde dağıttığı açıklamanın Türkçe çevirisidir.

Emmanuel Macron’un Avrupa Birliği’nin (AB) desteğiyle devlet başkanı seçilmesinden bir yıl sonra, onun polis devleti baskısı ve topyekün kemer sıkma politikası, Fransa halkının ezici çoğunluğu tarafından reddediliyor. Hükümete karşı, bugün sendikaların çağrısıyla yürüyenlerin çok ötesinde, devrimci sonuçlara sahip bir toplumsal öfke gelişiyor. Macron’un anketlerdeki çöküşüyle dehşete düşen hükümet bakanları, sürüler halinde görevlerinden ayrılıyor.

Ama Macron, kitlesel öfkeden etkilenmiyor. O, Ulusal Demiryolları’nı (SNCF) özelleştirmesinin ve demiryolu işçilerinin ücret seviyelerini bu ilkbaharda düşürmesinin ardından, emeklilik maaşlarında, sağlık hizmetlerinde, işsizlik maaşlarında ve kamu sektörü ücretlerinde kesinti yapmayı planlıyor. Sendikaların onunla “reformlar”ı pazarlık etme perspektifi, bir tuzak ve bir yanılsamadır. Seçenekler, Macron’un karşıdevrimi ile onun hükümetini devirmek için mücadele arasındadır; işçilerin karşı karşıya olduğu soru, devrimci bir mücadelenin nasıl yürütüleceğidir.

En önemli sorun, Macron’a karşı farklı mücadeleleri birleştirmek ve onları, tüm dünyada işçi sınıfı içinde yükselen harekete bağlamaktır.

Dördüncü Enternasyonal’in kurucusu Lev Troçki, 1935’te, işçi mücadeleleri 1936’daki Fransa genel grevi öncesinde yükselirken, eylem komiteleri oluşturma çağrısı yapmıştı. O, sendika bürokrasilerinden bağımsız bir şekilde inşa edilen bu taban örgütlerinin, mücadele eden kitlelerin devrimci temsilcisi olabileceğini açıklamıştı. Bu, sendikaların, işçilere yönelik, 20. yüzyılda Avrupa’da işçilerin mücadeleyle kazandığı tüm sosyal ve demokratik hakları inkar etmeyi amaçlayan Macron ile “sosyal diyalog” tuzağının alternatifidir.

Bu ilkbaharda SNCF’nin özelleştirilmesine ve Macron’un üniversite reformuna karşı mücadelenin bilançosunu çıkarmanın tam zamanıdır. Sendikalar, SNCF işçilerinin yüzde 95’i Macron’un planlarına karşı olmasına rağmen, yalnızca, sonradan tam da grevler devam ederken Macron’un kesintilerini imzalayarak sattıkları dönüşümlü grevler düzenlediler. Eğer onlar demiryolu işçilerinin kitlesel desteğine rağmen böyle zayıf bir hükümete karşı bir yenilgiyi örgütlediyseler, onların başarıya ulaştırabilecekleri hiçbir mücadele yoktur.

Fransa’da Air France, Carrefour ve hastane işçilerinin, Britanya’da demiryolu işçilerinin ve öğretmenlerin, ABD’de öğretmenlerin, Almanya’da ve Türkiye’de metal işçilerinin grevlerine ve mücadelelerine rağmen, sendikalar, Macron’a karşı demiryolu grevini ve öğrenci hareketini yalıttılar. Öğrencilerin işçi sınıfına yönelmeye çalıştığı sırada, devlet, üniversitelerdeki öğrenci ablukalarını dağıtmak için çevik kuvveti gönderdi.

Yeni Anti-Kapitalist Parti’nin, İşçi Mücadelesi’nin (LO) ve Boyun Eğmeyen Fransa’nın (LFI) bu ilkbaharda sözde sendikaların Macron’a baskı yapmasına yardımcı olmak için kurdukları “yeni Halk Cephesi”ne gelince; o, Macron’a hiçbir şekilde baskı yapmamış; sadece, sendika bürokrasisinin mücadeleyi dağıtmasını ve kendi ayrıcalıklarını savunmasını desteklemiştir. Şimdi, LFI, yaz okulunda askeri stratejiyi tartışmak üzere sağcı milletvekillerini davet ediyor ve LFI önderi Jean-Luc Mélenchon, Macron’a karşı mücadelede sağ ile ortak bir zemin görmesi ile övünüyor.

İleriye giden yol, devlet, işverenler ve onların siyasi müttefikleri tarafından finanse edilen yozlaşmış sendika bürokrasilerinden bağımsız bir şekilde yürütülecek devrimci bir mücadeleden geçmektedir. İşçi sınıfı hoşnutsuzluğunu yalnızca Macron ile toplumsal kemer sıkma görüşmelerinde taktiksel yardım için kullanan Marksizm karşıtı bir strateji izleyen sendikalar, yenilgiden başka bir şeye yol açmayacaktır.

50 yıl önce, Fransa işçi sınıfı, önderliği sendikaların ve Stalinist Fransız Komünist Partisi’nin (PCF) ellerinden almış ve Fransız kapitalizmini çöküşün eşiğine getirecek şekilde, Mayıs 1968 genel grevine girişmişti. Ancak bugün, grevciler için, sınırlı da olsa, o dönemde yapılan Grenelle Anlaşması ve sosyal tavizler gibi bir sonuç söz konusu olmayacaktır. Geçtiğimiz yarım yüzyılda sanayisizleştirilmiş ve finansallaştırılmış olan Fransız kapitalizmi, bunun için kaynağa sahip değildir: o, milyarderler için büyük vergi muafiyetleri ve ordu için yüz milyarlarca avro talep etmektedir.

Kapitalizmin iflasıyla karşı karşıya bulunan yeni bir işçi ve gençlik kuşağı, tüm dünyada, sosyalizm uğruna mücadelenin yolunu tutmaya hazırlanıyor. Amerikan gençlik kitlelerinin sosyalizme ve komünizme verdiği destek ve genç Avrupalıların çoğunluğunun mevcut toplumsal düzene karşı bir kitlesel ayaklanmaya katılma arzusu, yaklaşmakta olan devrimci fırtınanın açık uyarı işaretleridir.

Eylem komitelerini inşa etme mücadelesi artık gündemdedir. 1935’te, Troçki, Fransa Nereye’de, bu komitelerin, “sendikaların ve parti aygıtının devrim karşıtı muhalefetini kırmanın tek aracı” olduğunu açıklamıştı. Bu komiteleri, Rus işçilerinin 1917’de kurduğu ve Ekim Devrimi sırasında Bolşeviklerin önderliği altında onlar üzerinden iktidarı aldığı sovyetler ile karşılaştıran Troçki, şöyle yazmıştı:

“Eylem Komiteleri, şu andaki aşamalarında, Fransa’nın emekçi kitlelerini savunmacı bir mücadelede birleştirme ve böylece, bu kitlelere, yaklaşan saldırı için kendi güçlerinin bilincini aşılama görevine sahipler. Durumun gerçek sovyetlere ulaşıp ulaşmayacağı, Fransa’daki mevcut durumun nihai devrimci sonuçlar geliştirip geliştirmeyeceğine bağlıdır.”

Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Fransa şubesi olan Sosyalist Eşitlik Partisi (Parti de l’égalité socialiste, PES), bu perspektifin işyerlerinde, okullarda ve internette en yaygın şekilde tartışılması çağrısı yapar. Partimiz, bu mücadelede yer almak isteyenleri, PES’e katılıp partiyi inşa etmeye çağırır.

PES, işçilerin eylem komiteleri kurması çağrısı yapar ve buna yardımcı olurken, gelişen hareketin devrimci ve uluslararası karakterine ilişkin bilincin en geniş kitlelere ulaşması için mücadele edecektir. PES, ortaya çıkan grevleri işçilerin savaşa, kemer sıkmaya ve toplumsal eşitsizliğe yönelik tüm muhalefet biçimleri ile birleştirmek; devlet iktidarını işçi sınıfına aktarmak ve ekonomik yaşamı özel kar değil toplumsal gereksinimler temelinde yeniden örgütlemek için sosyalist ve enternasyonalist bir hareketi geliştirmek üzere mücadele edecektir.

Loading