9 Aralık Pazar günü öğlen saatlerinde, Detroit’te, Dünya Sosyalist Web Sitesi (WSWS) Otomotiv İşçileri Bülteni tarafından çağırısı yapılarak düzenlenen toplantıda, General Motors’un (GM) ABD’deki ve Kanada’daki beş fabrikasını kapatma ve 15.000 işçiyi işten çıkarma planına karşı bir direniş örgütleme kararı alındı.

Bu, GM’nin fabrikaları kapatmasına karşı koymak için çağrısı yapılan bu türdeki tek toplantıydı. Birleşik Otomotiv İşçileri (UAW) sendikası ve onun Kanadalı benzeri Unifor sendikası, buna karşı çıkmak için hiçbir şey yapmayacaklarını açıkça ortaya koymuş durumdalar. 2008 küresel mali çöküşünden ve GM’nin ve Chrysler’in Obama yönetimi tarafından gerçekleştirilen zorunlu iflasından on yıl sonra, bu toplantı, ABD’de ve dünya genelinde, işçilerin artan mücadele kararlılığını dile getiriyordu.

Toplantıya, kapatılması planlanan GM Detroit-Hamtramck fabrikasının yanı sıra, Michigan genelindeki Ford, Fiat Chrysler ve GM fabrikalarından otomotiv işçileri katıldı. Indiana’dan bir otomotiv işçileri heyeti gelmişti. Diğer sektörlerden işçilerin yanı sıra, üniversite öğrencileri de toplantıda hazır bulundu. Teksas eyaletinin Haslet kentinden Amazon işçisi Shannon Allen kürsüdeydi ve bir konuşma yaptı.

Toplantının sonunda, katılımcılar, “fabrikaların kapatılmasına karşı muhalefeti örgütlemek için, etkilenen tüm işyerlerinde ve mahallelerde, UAW’den, Unifor’dan ve diğer sendikalardan bağımsız taban komiteleri” kurma çağrısı yapan bir karar taslağını oybirliği ile kabul ettiler.

Toplantıya, Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (ABD) ulusal sekreter yardımcısı Lawrence Porter başkanlık etti. Karar taslağını ortaya koyan açılış raporu, WSWS’nin İşçi Sınıfı Editörü Jerry White tarafından sunuldu. White, konuşmasında, şunları söyledi: “Bugün tartıştığımız şey, ileriye giden yolun ne olduğu. İşçilerin bağımsız inisiyatifini nasıl ileriye taşırız? Sendikalar mücadele etmeyecek, bu nedenle, işçiler, işe, sağlık hizmetine, ücretsiz eğitime ve bir emekliliğe sahip olma hakkını savunmak için tüm işçileri harekete geçirmek üzere … yeni mücadele biçimleri, bağımsız komiteler örgütlemek zorundalar.”

White, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Savaş hazırlıkları yapılıyor. Tüm siyaset kurumu, otomotiv işçilerine karşı bir araya geliyor… Şirketlerin kontrolündeki partilerin hiçbirine güvenmemeliyiz. Hepsi, bize, sorunun Çinliler, Meksikalılar, göçmenler olduğunu anlatıyor.” White, şu sözlerle ve alkışlar eşliğinde konuşmasını noktaladı: “Hayır. Sorun, kapitalizmdir. Bu, tüm emekçilerin haklarını ve gereksinimlerini zenginlerin karlarına tabi kılan bir sistemdir.”

Bu raporu, direnme kararlılıklarını ve şirket yanlısı UAW sendikasına yönelik yaygın düşmanlıklarını dile getiren otomotiv işçilerinin yaptığı güçlü katkılarla birlikte, canlı bir tartışma izledi.

Dearborn’dan bir kadın Ford işçisi, 2015’teki tavizler sözleşmesine ilişkin deneyimini anlattı. UAW, bu sözleşmeyi, geniş çaplı hileli oylama iddialarıyla birlikte, yalanlar ve gözdağı yoluyla dayatmıştı. Ford işçisi, şunları söyledi: “İşler tehdit altındaydı ve insanlar ağlıyordu. Oradaki her sendika temsilcisi başta toplu sözleşmenin kötü olduğunu söylüyordu. Sonra Jimmy Settles [UAW Başkan Yardımcısı] ortaya çıktı ve birdenbire, tek bir gecede, dünyadaki şimdiye kadarki en kötü şey, en iyi şeye dönüşüverdi… Bu olay, hepimize, sendikamızın bizim yararımız için var olmadığını anlatıyordu. Onlar, bizim çıkarlarımız için çalışmıyorlardı.”

“Bir araya gelmek ve kararlar alıp çözümler bulmak amacıyla, sendika toplantıları dışında, iş dışında toplanmaya çalışıyorduk. Eğer sözleşmedeki bir şeyi anlamazsam, bu kişi anlayabilir, böylece bir araya gelir ve onu ayrıntılandırırız, bu yolla daha iyi bilgiye sahip olabilir ve işleri kendi başımıza yapabiliriz, diye düşünüyorduk. Sendika kaybedilmiş durumda; sendika artık dedemin söylediği ile aynı şey değil.”

Bir Chrysler işçisi, UAW’yi, işçilere karşı “denetimli muhalefet” olarak adlandırdı. UAW’nin verdiği “her taviz, [işçilerin] mücadelesini yıpratmanın bir boyutundan başka bir şey değil. Eğer işçiler dünya çapında birleşmezse -ki biz çoğunluğuz, bu savaşı kaybedeceğiz.”

Aynı işçi, “bu taban komitelerini kuran işçilere, WSWS’yi bir iletişim aracı, bir ses ve biricik eğitici olarak kullanma izni verilecek mi? Sosyalist Eşitlik Partisi, ilerleyebilmemiz ve stratejik bir düzeyde hareket edebilmemiz için önderlik edecek mi? Çünkü halihazırda bunu eylemsel düzeyde yapabiliyoruz.” diye konuştu.

Daha önce General Motors’ta çalışmış ve Flint’te büyümüş bir Chrysler işçisi, şunları söyledi: “GM, buna şimdi başlamadı. Bunu yıllardır yapıyorlar. GM benim DNA’ma işlemiş. Flint’te olan buydu. Geldiler ve kentin ruhunu çaldılar. Şimdi oraya gittiğimde kalbime dokunuyor, çünkü evime geri taşınamadım. Çocuklarımı büyütemiyorum. Bu toplulukların kalbini söken bu büyük şirketler konusunda bir şey yapılması gerekiyor.”

Başka bir Fiat Chrysler işçisi, “UAW’nin grev fonlarını bizim denetimimizden çıkarmaya başlaması çok olmadı. Hepimiz, bunu yapmalarının tuhaf olduğunu düşünmüştük,” diye belirtti ve “grev fonlarımızı geri almak için yapabileceğimiz bir şey var mı?” diye sordu. Fiat Chrysler işçisi, “bu karar taslağına tam destek veriyorum. Bizim fabrikada yüzlerce ikinci kademe işçisine sahibiz. Onlar [UAW] bizi bölmüş durumda, bu yüzden gidecek bir yerimiz yok,” diye ekledi ve tüm kademelerden işçiler arasında birleşik bir mücadele çağrısı yaptı.

Tartışma bölümünde, Amazon işçisi Shannon Allen, toplantıdakilere, videosu gösterilerek tanıtıldı. Shannon, videosunda, Demokratik Partili Bernie Sanders’ın onun videolarını kendi siyasi manevraları için kullanma çabalarına karşı çıkıyor ve Amazon işçileri ile dünya çapındaki diğer işçiler arasında birleşik bir mücadele çağrısı yapıyordu.

Shannon, “Amazon’da ölen çalışanlar var ve bizi o kadar çok ayırdılar ki, kimse onların öldüklerini bile bilmiyor. Konuşmamızı istemiyorlar. Bir araya gelip hikayelerimizi karşılaştırmamızı istemiyorlar,” dedi.

Amazon ve otomotiv işçilerinin nesnel olarak birleşmesine dikkat çeken Shannon, şunları belirtti: “Birçok araba parçasını Amazon üzerinden gönderiyoruz. Depolarda kaç tane fren ve silindir toplayıp saydığımı hatırlamıyorum bile. İşçi sınıfının, bizlerin birleşmesi gerekiyor.” Shannon, otomotiv işçilerinin alkışları arasında, “Siz olmadan biz yokuz, biz olmadan siz yoksunuz,” dedi.

Shannon, devamında, “Sadece benim, sadece GM işçilerinin, sadece Ford ya da Chrysler işçilerinin değil ama öğretmenlerin, Walmart işçilerinin, McDonald's işçilerinin, Dollar General işçilerinin, işçi sınıfının [bir araya geldiği] bir web sitesi olmalı,” diye ekledi.

O, yine alkışlar arasında, sözlerini şöyle noktaladı: “Dünyayı döndüren biziz; Jeff Bezos’lar değil. Biz! Bunun için harcanan bizim sırtlarımız. Bizim bacaklarımız, bizim ayaklarımız, bizim bileklerimiz, akıl sağlımız. Ayağa kalkmalıyız. İş arkadaşlarınızla konuşmalı ve ne düşündüğünüzü açıkça söylemelisiniz; çünkü işlerin halledileceği tek yol bu. Bu yüzden, ben, uzun bir süre önce, sesimi yükseltmeye karar verdim.”

Tartışma bölümü sırasında, Dördüncü Enternasyonal’in 1938’de kurulmasının 80. yıldönümünü kutlayan konferanslar vermek üzere düzenlediği uluslararası tur kapsamında Yeni Zelanda’dan internet üzerinden konuşan WSWS Uluslararası Yayın Kurulu Başkanı David North, toplantıya selamlarını gönderdi. Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (ABD) ulusal sekreteri Joseph Kishore da toplantıda konuşma yaptı. Fransa’daki Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (Parti de l’égalité socialiste) ulusal sekreteri Alex Lantier, internet üzerinden, bir aydır ülkeyi sarsan “sarı yelekliler” gösterileri hakkında konuşma yaptı.

Kishore, “İşçi sınıfı, gezegendeki en kuvvetli toplumsal güçtür ama örgüte ve siyasi perspektife ihtiyacı var,” dedi. O, egemen sınıfın partilerinin işçileri bölmeye çalışırkenki rollerini açıkladı: Demokratlar ırk ve toplumsal cinsiyet politikasını teşvik ederken, Trump yönetimi tüm toplumsal sorunların sorumluluğunu göçmenlere ve sığınmacılara yükleme çalışıyordu.

North, konuşmasında, “Bu toplantının gerçekten arkasında yatan şey, kapitalist sistemin küresel çöküşüdür,” diye belirtti. Dördüncü Enternasyonal’in kuruluşunun 80. yıldönümünün önemine dikkat çeken North, o dönem ile işçi sınıfının bugün karşı karşıya olduğu durum arasındaki benzerlikleri ifade etti: “O dönem, işçi sınıfının sisteme karşı mücadelede direnmeye çalıştığı bir dönemdi. Ama işçi sınıfının 1930’larda karşı karşıya olduğu büyük sorun, devrimci önderlik sorunuydu… Eski örgütlerin ihaneti, faşizmin egemen olduğu ve nihayetinde, yıkıcı sonuçlarıyla birlikte, savaşın patladığı bir duruma yol açtı.”

North, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şu anda karşı karşıya olduğumuz görev, yeni bir önderliğin oluşturulmasıdır. Bugün UAW’nin ve sendikaların ihanetleri hakkında çok şey söylendi. Hepimiz durumun bu olduğunu biliyoruz. Ama diğer örgütlerin ihanetine dikkat çekmek yetmez. Dört elle sarılmamız gereken iş, yeni bir önderliğin inşasıdır. Bu, bizim sorumluluğumuz. Eski örgütlerin hiçbir şekilde işçi sınıfını temsil etmediğini anladığımız ölçüde, hepimiz, başarısızlığa uğramış örgütlerin yerini alma ve işçi sınıfına ileriye giden yeni bir yol sunma biçimindeki büyük sorumluluğu taşıyoruz.” North, toplantıdaki işçileri, tartışmanın sonuçlarını çıkarmaya ve Sosyalist Eşitlik Partisi’ne katılmaya çağırdı.

Toplantının ardından, birçok işçi, tartışmayı sürdürmek ve Mehring Books’un eserlerinden almak üzere kaldı.