Julian Assange’ın özgürlüğünü talep etmek için toplanın!

3 Mart’ta Sidney! 10 Mart’ta Melbourne!

Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Avustralya şubesi olan Sosyalist Eşitlik Partisi (SEP), işçileri, öğrencileri ve ifade ve basın özgürlüğü demokratik haklarını savunan herkesi, 3 Mart’ta Sidney’de ve 10 Mart’ta Melbourne’de düzenlenecek olan gösterilerimizi desteklemeye, duyurmaya ve onlara katılmaya çağırır. Bu mitinglerde, Avusturalya hükümetinden, WikiLeaks’in kurucusu ve Avustralya yurttaşı olan Julian Assange’ın özgürlüğünü sağlamak için derhal harekete geçmesi talep edilecek.

Avustralya doğumlu bu cesur gazeteci, yayıncı ve ifşaatçı insanın, Londra’nın göbeğinde, insan hakları ihlal ediliyor. Sekiz yılı aşkın süredir, Assange’ı bir hapishane hücresine atmak ya da daha kötüsünü yapmak için, Washington’da organize edilen bir komplo hayata geçiriliyor.

Assange, WikiLeaks’in ABD öncülüğündeki savaş suçlarını, diplomatik entrikaları, toplu gözetlemeyi ve şirket ve hükümet yolsuzluklarını çok geniş ölçekte ifşa etmesinde oynadığı rol nedeniyle zulüm görüyor. Ona karşı kan davasının amacı, her zaman, bağımsız ve eleştirel gazetecilerin ve muhtemel ifşaatçıların gözünü korkutup susturmak olmuştur.

Assange, 19 Haziran 2012’den beri, siyasi sığınma istemek zorunda kaldığı Ekvador’un Londra’daki küçük büyükelçilik binasına kendi isteği dışında kapatılmış durumda. O, binadan dışarı adımını atması halinde Britanya tarafından tutuklanma tehlikesi nedeniyle, hareket özgürlüğünden, doğrudan güneş ışığından ve yeterli tıbbi bakımdan yoksun bırakılıyor.

Assange, bir yıla yakın süredir, maksimum güvenlikli hapishanelerdeki hükümlülere uygulananlardan daha ağır koşullara katlanıyor. Ekvador hükümeti, Washington’dan gelen basınç altında, Assange’ın aleyhine dönmüş; onun iletişiminin ve internet erişiminin büyük kısmını kesip ziyaretçi hakkını ciddi bir şekilde sınırlamış durumda. Aynı zamanda, Ekvador, ondan hiçbir siyasi açıklama yapmamasını istiyor.

Assange, Britanyalı yetkililerin onu derhal gözaltına alıp “casusluk” ya da “komplo” suçlamalarıyla göstermelik bir şekilde yargılanacağı ABD’ye iade etmekte işbirliği yapmayacaklarına ilişkin hiçbir güvence olmaksızın, büyükelçilikten dışarı çıkmaya zorlanıyor.

Bu durumun başlıca sorumluluğu, Avustralya’nın art arda gelen İşçi Partisi ve Liberal-Ulusal Koalisyon hükümetlerine aittir. Onlar, Assange’a yönelik zulmü meşrulaştırmak için durmadan yinelenen iddiaların apaçık iftiralardan ve yalanlardan oluştuğu gerçeğine karşın, herhangi bir Avustralya yurttaşına sunmakla yükümlü oldukları yardımı ve korumayı ona sağlamayı reddettiler.

SEP gösterileri, Assange’a karşı bu yalanlara yanıt vermek ve Avustralya hükümetinin, yurttaşına karşı inkar edilemez sorumluluklarını yerine getirmesini talep etmek için düzenleniyor.

Basında aralıksız ve asılsız bir şekilde yer alan haberlerin tersine, Assange, “cinsel saldırı” ya da “tecavüz” şöyle dursun, hiçbir bir zaman bir suç ile suçlanmamıştır. 2010’da, İsveçli savcılar, Assange’ın iddia edilen suçlardan “şüphe” altında olduğuna ilişkin kötü niyetli bir dava uydurmuş ve “sorular”a cevap vermesi için iade edilmesini istemişlerdi. İftira niteliğindeki bu iddiaların arkasındaki dürtü, tam da WikiLeaks’in ABD’nin savaş suçları hakkında yankı uyandıran bilgileri yayınladığı sırada Assange’ı susturmak ve ABD’ye yasadışı bir şekilde aktarılması organize edilirken İsveç’te geçici olarak tutuklanmasına olanak sağlamaktı.

Assange, Londra’daki Ekvador büyükelçiliğine, ancak Britanya mahkemelerinin onun İsveç’e iade edilmesine ilişkin önyargılı kararlarına karşı uzun süreli hukuki mücadeleyi kaybetmesinden sonra girdi. Ekvador’dan yardım istedi çünkü o sırada Julia Gillard’ın başkanlık ettiği Avustralya’daki İşçi Partisi hükümeti ona diplomatik, siyasi ve hatta yasal destek vermemişti.

İsveç makamları, Assange’ın ve hukuk ekibinin ona sorulan her “soru”ya cevap vermesinden uzun süre sonra, Mayıs 2017’de, en sonunda, ellerinde bir davanın olmadığını itiraf ettiler ve hem düzmece soruşturmalarından hem de Assange’ın iade edilmesi kararından vazgeçtiler.

Bütün bunlara rağmen, Britanya makamları, Scott Morrison’ın Avustralya’daki Liberal-Ulusal Koalisyon hükümetinin desteğiyle, hala, Assange’ı büyükelçilikten ayrılması durumunda tutuklamakla tehdit ediyor. Gelgelelim WikiLeaks’in yayıncısına yönelik tek suçlama, kendisini zulümden ve adaletsizlikten korumak için zorunlu adımı atıp sığınma istediğinde kefalet şartlarını ihlal etmiş olduğudur.

“Tecavüz” iddialarının gözden düşmesiyle birlikte, siyaset ve medya kurumunun antidemokratik tepkisi şiddetlendi. Donald Trump’ın ABD’deki 2016 başkanlık seçimlerini kazanmasına -Rus hükümeti ve istihbarat kurumları ile gizli anlaşma içinde- yardım eden bir komplonun parçası oldukları iddia edilerek, Assange’a ve WikiLeaks’e karşı yeni saldırılar uyduruldu.

Gerçekte ise, ifşaatçılar WikiLeaks’e bir e-posta hazinesi sağlamışlardı. Demokratik Parti Ulusal Komitesi’nin (DNC) partinin ön seçimlerine savaş kışkırtıcısı ve büyük şirketlerin gözdesi Hillary Clinton yararına hile karıştırmaya çalıştığını açığa vuran bu e-postaların gerçeklikleri hiçbir zaman sorgulanmamıştır. DNC, açıkça, kendinden menkul “demokratik sosyalist” Bernie Sanders’a özellikle gençler arasındaki yaygın desteği zayıflatma peşinde koşmuştu.

WikiLeaks, bu e-postaları, Temmuz 2016’da, Amerikan seçmenleri ve Demokratik Parti destekleyicileri yararına yayınladı. WikiLeaks, Ekim 2016’da da, Clinton’ın şirket yetkililerinden oluşan dinleyicilere yaptığı gizli konuşmalarını içeren e-postaları yayınladı. Clinton, bu konuşmalarda, onların çıkarlarını destekleme sözü veriyor ve kendisinin Libya’ya yönelik 2011 saldırısı gibi ABD savaşlarının örgütlenmesindeki rolüyle övünüyordu.

Demokratik Parti, buna, Sanders’ın onayıyla, ne olursa olsun Clinton’ı adayı olarak göstererek karşılık verdi. O, Assange ve WikiLeaks yüzünden kaybetmedi; ABD’deki başkanı seçen Seçiciler Kurulu sisteminin antidemokratik özelliklerinin etkisiyle birlikte, Trump’a ya da Clinton’a oy vermeyi kabul etmeyen milyonlarca işçi ve genç Clinton’ın sağcı sicilini ve politikalarını reddettiği için kaybetti.

2016 ABD seçimlerinden bu yana, “Rus müdahalesi” üzerine üretilen histeri, her şeyden önce, internet sansürü yönündeki geniş çaplı medya kampanyasını meşrulaştırmayı hedefliyor. Google ve Facebook, artık halkın solcu, ilerici, kapitalizm ve savaş karşıtı web sitelerine ve sosyal medya paylaşımlarına erişimini açıkça engelliyor.

Trump yönetimi, WikiLeaks’e ya da Assange’a hiçbir zaman herhangi bir destek vermemiş; başından itibaren, ABD’nin onlara karşı kan davasının bu milyarder oligarkın seçilmesiyle durmayacağını bildirmiştir. Nisan 2017’de, CIA Müdürü Mike Pompeo (şimdi Trump’ın dışişleri bakanı), WikiLeaks’in, CIA’in hekleme operasyonlarını ifşa eden sızıntıları yayınladığı için “devlet dışı bir düşman istihbarat servisi” olarak muamele göreceğini açıkladı.

Kasım 2018’de, ABD Adalet Bakanlığı’nın, Assange’a karşı, büyük olasılıkla 2010’a kadar eskiye dayanan gizli bir casusluk ya da komplo iddianamesine sahip olduğunu gösteren bir bakanlık belgesi ortaya çıktı.

Avustralya’nın tüm egemen siyasi çevrelerinin Assange’a yönelik düşmanlığı, ABD-Avustralya askeri ittifakına koşulsuz bağlılıklarından kaynaklanmaktadır. Bu, Avustralya silahlı kuvvetlerinin ve istihbarat kurumlarının ABD’nin Çin ile savaş hazırlıklarıyla olağanüstü bütünleştirilmesini kapsamaktadır.

Liberal-Ulusal Parti Koalisyonu, 2013’ten beri, eski İşçi Partisi hükümetinin gündemini pürüzsüzce sürdürdü. Geçtiğimiz yıl, o sırada başbakan olan Malcolm Turnbull, Assange’ın kamuoyunca iyi tanınan destekleyicilerinin, onun insan haklarını savunması ve özgürlüğünü sağlaması için hükümete yaptığı çağrıları kabul etmeyi reddetti. Bu, SEP’in Sidney’deki Belediye Sarayı Meydanı’nda 17 Haziran 2018’de düzenlediği ve tanınmış ve son derece saygı duyulan gazeteci ve film yapımcısı John Pilger’in konuşma yaptığı mitingde ileri sürülen talepleri kapsıyordu.

James Cogan, 17 Haziran 2018’deki Assange’ı savunma mitinginde konuşuyor

Geçtiğimiz Ağustos’ta Turnbull’a karşı düzenlenen siyasi darbenin ardından göreve atanan mevcut Başbakan Scott Morrison’a gelince; o, Assange’ın demokratik haklarına yalnızca küçümseme göstermiştir. Morison, WikiLeaks’in destekleyicisi Pamela Anderson’ın onu Assange’ı Avustralya’ya geri getirmek için harekete geçmeye çağırmasını, bu ünlü eski aktrisi aşağılamak amacıyla, kaba bir cinsel imayla başından savdı.

Bütün bunlara rağmen, Avustralya hükümetinin Julian Assange’ın özgürlüğünü sağlamak için müdahale etme biçiminde inkar edilemez bir yükümlülüğe ve güce sahip olduğu gerçeği varlığını sürdürmektedir. Bununla beraber, bugüne kadarki deneyimler, hükümetin ancak tabandan gelen çok büyük bir basınçla bunu yapmaya zorlanması durumunda böyle bir adım atacağını göstermiştir.

Assange, sıradan halk kitleleri arasında, haklı olarak, kahramansı bir kişilik olarak görülmektedir. Bu duygular, işçi sınıfının ve gençliğin geniş çaplı bir siyasi hareketine dönüştürülmelidir.

SEP, ülke çapında işyerlerinde, hükümetin Assange’ın Londra büyükelçiliğinden ayrılma hakkını güvenceye almak için tüm diplomatik gücünü ve hukuki takdir yetkisini derhal kullanmasını talep eden toplantılar düzenlenip kararlar alınması çağrısı yapar. Britanya ve Avustralya hükümetleri, Assange’a, ABD’ye iade edilmekten korunacağı ve istemesi durumunda koşulsuzca Avustralya’ya geri dönme hakkını kullanabileceği konusunda herkesin önünde garanti edilen güvenceler vermelidir.

Bu, yalnızca, hükümet ve büyük şirketler için bir sanayi polisi işlevi gören, bütünüyle şirketleşmiş sendikaların malum muhalefetine meydan okuyarak gerçekleşecektir.

SEP’in gençlik hareketi olan Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler (IYSSE), mitinglerde öğrencilerin en geniş katılımını harekete geçirmek için üniversitelerde ve liselerde kampanya yürütecek.

Avustralya’daki ve tüm dünyadaki bütün demokratik hak savunucularını, Assange’ın kötü durumunu mümkün olan her yolla halka duyurmaya; internet sansürü ile mücadele etmeye ve ifade özgürlüğü ve özgür bir basın için tavır almaya çağırıyoruz. Mart’ta Julian Assange’ın özgürlüğü için bir araya gelin!

Sidney

3 Mart Pazar, 14:00
Martin Place Amfitiyatrosu

Melbourne

10 Mart Pazar, 13:00
Victoria Eyalet Kütüphanesi merdivenleri

Brisbane (Sidney mitinginin canlı yayını)

3 Mart Pazar, 13:00 (Queensland saati)
Woolloongabba Senior Citizens Centre

Loading