ABD’li otomotiv işçileri General Motors’ta şalteri indirdi

46 bin General Motors (GM) işçisi Pazar gece yarısı greve çıktı. Michigan, Ohio, Indiana, Kentucky, Missouri, Tennessee ve New York’ta bulunan 35 imalat tesisinin durması, GM’ye her gün 400 milyon dolarlık bir üretim kaybına mal olacak.

Otomotiv şirketlerinin suçlu ve yozlaşmış ajanları oldukları açığa vurulan Birleşik Otomotiv İşçileri (UAW) sendikasının önderleri, grevi önlemek için hummalı şekilde uğraşmış olmalarına rağmen, kitlesel bir grevi engelleyecek bir durumda olmadıkları sonucuna vardılar.

Grev, UAW Başkan Yardımcısı Terry Dittes tarafından düzenlenen bir basın toplantısında ilan edildi. Morali bozulmuş ve ürkmüş durumdaki Dittes, sanki bir cenazeymiş gibi konuştu.

UAW, sadece bir gün önce, üyelerine, aynı sendikaya üye bakım işçilerinin grevini kırma talimatı vermişti. UAW, otomotiv işçilerinin tam gücünün seferber olmasını elinden geldiğince engellemek amacıyla, Ford’da ve Fiat Chrysler’de çalışan işçileri greve çağırmayı reddetti.

Bu yılın başında Detroit’te otomotiv fabrikalarının kapatılmasına karşı bir işçi gösterisi

General Motors’ta şalterin indirilmesi, ABD’deki ve dünya çapındaki sınıf mücadelesinde büyük bir tırmanmayı ifade etmektedir. Geçtiğimiz yıl öğretmenlerle başlayan güçlü toplumsal hareket, sanayi işçi sınıfına doğru genişliyor. Sınıf mücadelesinin onlarca yıldır bastırılması –ki bu, sendikalar, şirketler ve hükümet arası bir ittifak eliyle kıyasıya dayatılmıştır– artık işlemez hale geliyor.

İşçiler, bu mücadeleye koyulurken, savaş alanının haritasını çıkarmalı ve müttefiklerinin ve düşmanlarının kim olduğuna ilişkin bir kavrayış temelinde bir strateji geliştirmeliler.

İşçiler, piyasa değeri 55 milyar dolar olan, Amerikan kapitalizminin gücünün sembolü General Motors ile karşı karşıya geliyorlar. Bununla birlikte GM, dünyanın her yerinde milyonlarca işçinin emeğini içeren küresel olarak bütünleşmiş bir otomotiv sektörünün parçasıdır.

Her işçi mücadelesinin siyasi bir boyutu vardır ama bu örnekte politika özellikle belirgindir. Otomotiv sektörü, kırk yıldır, Demokratik ve Cumhuriyetçi yönetimlerin işçi sınıfı zararına şirket karlarını arttırma çabalarının hedefi olmuştur.

40 yıl önce, 1979’da, Jimmy Carter’ın Demokrat yönetimi ve Demokratik Parti’nin denetimindeki Kongre, Chrysler’in kurtarılmasının işçilerin büyük tavizlerini ve fabrikaların kapatılmasını gerektirdiğinde ısrar etmişti. Bunu, kısa süre sonra, Cumhuriyetçi Reagan yönetiminin PATCO hava trafik kontrolörlerini işten çıkarması izledi. Bu, tüm işçi sınıfına yönelik topyekün bir saldırıyı başlattı.

2008’de, Obama yönetimi, otomotiv sektörünü yeniden yapılandırmasının parçası olarak, yeni işe alınanların maaşlarının yarıya indirilmesini dayattı. Obama yönetimi döneminde uygulamaya konan toplu işten çıkarmalar, fabrikaların kapatılması ve maaş kesintileri, otomotiv üreticilerine rekor karlar getirdi.

Bu kırk yıllık toplumsal karşıdevrim döneminde GM, Ford ve Chrysler 600.000 otomotiv işçisini işten çıkardı ve geriye 158.000 işçi kaldı. Yeni işe giren bir otomotiv işçisinin maaşı ise yarıya düştü.

İşçilerin yoksullaştırılması yoluyla şirket karlarının büyütülmesi, kapitalist sistemin temel yasasıdır. Kar, gökten zembille inmez: üretim sürecinde işçi sınıfından çıkartılır. İşçinin emek süreci üzerinden yarattığı değer, işçileri sömüren kapitalistlerce paylaşılır.

Bu sistemin adaletsiz ve sömürücü karakteri, otomotiv yöneticilerinin maaşlarıyla ve yatırımcılara kar biçiminde dağıtılan milyarlarca dolarla gösterilmektedir.

GM CEO’su Mary Barra, yıllık 21,87 milyon dolarlık maaşıyla, yeni bir otomotiv işçisinin bir yılda eline geçenin iki katını bir günde kazanmaktadır. GM, geçtiğimiz yıl 11,8 milyar dolar kar açıkladı. 2015’ten beri hisse senedi geri satın alımlarına ise 10 milyar dolardan fazla harcadı.

GM’nin, işçilerin maaşlardaki ve sosyal haklardaki kayıpların telafi edilmesi yönündeki taleplerini karşılayacak parasının olmadığı iddiası, tiksintiyle reddedilmelidir.

Şirketlerle, hükümetle ve bir bütün olarak kapitalist sistemle mücadele eden işçilerin en kararlı düşmanı, onları temsil ettiğini iddia eden rüşvetçi ve yozlaşmış Birleşik Otomotiv İşçileri (UAW) sendikasıdır.

UAW’nin işçilerin çıkarlarına sonsuz ihaneti, şirket yönetiminden milyonlarca dolar rüşvet almış tüm önderliği içine çeken yolsuzluk batağıyla doruğa çıkmıştır.

Fabrikaların kapatılmasından açlık ücretlerine ve çok kademeli ücret ve sosyal hak sistemine kadar işçilerin bugün mücadele ettiği her şey, UAW eliyle dayatılmış tavizlerin ürünüdür. Bunun artık değişeceğine inanmak, en tehlikeli yanılsamalara teslim olmak demektir.

UAW yetkililerinin işçilerin parasından milyonlarca doları golf oyunlarına, purolara, viskiye ve fahişelere harcadıkları meydana çıkarılmışken, UAW, işçilerin grev maaşı olarak haftada sadece 250 dolar alacağını ve bunun da ancak grevin ilk haftasından sonra olacağını duyurmuştur.

GM işçileri çok sayıda düşmanla karşı karşıyalar ama aynı zamanda güçlü müttefikleri var.

Otomotiv işçileri, Amerika’daki emekçi nüfusun çok büyük desteğine ve sempatisine sahipler. Otomotiv işçilerinin karşı koymaya çalıştığı sömürücü koşullar, ülke genelinde milyonlarca işçinin yaşadığı koşullardır. Onların maaşları kesiliyor, sosyal hakları ortadan kaldırılıyor ve çalıştırdıkları makinelerden daha kötü muamele görüyorlar.

GM’deki işçiler, ABD’deki tüm otomotiv sektörünü durdurmak ve otomotiv patronlarına azami ekonomik ve siyasi baskı yapmak için, Ford’da ve Fiat Chrysler’de çalışan kardeşlerini greve katılmaya çağırmalılar.

Yine bir o kadar önemlisi, işçiler, ülke ve dünya genelindeki işçilerden ve gençlerden destek talep etmeliler ki bu, zorlanmadan elde edecekleri bir destektir.

GM grevi, küresel bir grev dalgasındaki en son noktadır. ABD’li otomotiv işçilerinin grevi, uluslararası bir işçi sınıfı hareketi bağlamında gelişiyor. Daha geçtiğimiz hafta Kore’deki 8.000 GM işçisi greve gitti ve Fransa’daki ulaşım işçileri Paris metrolarını durdurdu. Geçtiğimiz yıl, Hindistan’daki ve Meksika’daki otomotiv işçileri güçlü grevler düzenlediler. Fransa’da, Porto Riko’da ve Hong Kong’da işçiler ve gençler sosyal ve demokratik haklarını savunmak için kitlesel gösterilere katıldılar.

Bu mücadele ancak UAW hainlerinin denetiminden çıkartılırsa başarıya ulaşabilir. İşçiler, grevi örgütlemek ve genişletmek için taban komiteleri seçmeliler.

Bu komiteler şunları talep etmelidir:

* Yozlaşmış UAW’nin ve ona rüşvet yediren şirketlerin dayattığı gayrimeşru tavizler yüzünden uğranılan onlarca yıllık ücret kayıplarını telafi etmeye başlamak için yüzde 40’lık bir maaş zammı.

* Kademe sistemini sona erdirin! İşyerlerinde eşitlik! Yarı zamanlı ve sözleşmeli olanlar dahil bütün işçiler derhal en üst maaşa ve sosyal hak seviyesine getirilmelidir.

* İşleri eski haline getirin! Lordstown’u ve kapatılan diğer fabrikaları geri açın ve işten çıkarılan ve mağdur edilen bütün işçileri işe geri alın. Fabrikaların kapatılmasına ve işten çıkarmalara son!

* Emeklileri onurlandırın! Emeklilerin sağlık hizmetlerinde ve maaşlarında yapılan tüm kesintileri iptal edin.

* Fabrikalarda demokrasi! Üretim, üretim hattı hızı ve iş güvenliği üzerinde işçi denetimi.

* Haftada 750 dolar grev maaşı! UAW, AFL-CIO ile birlikte milyarlarca doları kontrol etmektedir ve bunları alemleri finanse etmek ve binlerce yöneticisinin altı haneli maaşlarını ödemek için kullanmaktadır. Aidatlardan ve emekli planlarından yağmalanan bu kaynaklar artık işçiler için harcanmalıdır!

Bu mücadelede, Otomotiv İşçileri Bülteni’ni çıkaran ve Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin yayımlanmasına yardımcı olan Sosyalist Eşitlik Partisi, işçilere tam desteğini güvence eder.

Sosyalist Eşitlik Partisi, işçi sınıfı içinde yeni bir militan sosyalist önderlik inşa etmek için elinden geleni yapacaktır. SEP, işçilere, mücadelelerini örgütlemelerine yardımcı olmak; ülke ve dünya genelinde destek toplamak için gereken bilgiyi sağlayacaktır.

İşçileri, otomotiv işçilerinin bu büyük ve kritik mücadeleyi yürütürken karşı karşıya oldukları stratejik meseleleri tartışmak için önümüzdeki çevrimiçi forumumuza –geçtiğimiz haftaki forum 300’den fazla işçiyi bir araya getirmişti– katılmaya çağırıyoruz.

Loading