Perspektif

Otomotiv işçileri COVID-19 pandemisine karşı yeni bir mücadele dalgası başlatıyor

COVID-19 vakalarında yaşanan artış ve virüsü kontrol altına almak yönündeki resmi önlemlerin bırakılması, yeni bir işçi mücadeleleri dalgasını tetiklemiş durumda. Detroit’teki otomotiv işçileri, hayatlarını korumak üzere önlemler alınması talebiyle son günlerde iş bırakmaya başladılar.

Pandemi kontrolden çıkmış durumda. ABD, Cuma ve Cumartesi günlerinde en yüksek birinci ve ikinci yeni vaka sayılarını kaydetti. 48 saat içinde 90 binden fazla pozitif vaka bildirildi. ABD’deki ölümler şu anda 125 bini geride bıraktı ve mevcut hızla devam etmesi halinde ölü sayısı Temmuz sonuna kadar 200 bini geçecek. Hafta sonu dünya genelinde toplam vaka sayısı 10 milyonu geride bıraktı ve ölü sayısı 500 bini geçti. Ufukta hastalığın hız kazanmasının sona ermesi görünmüyor.

Geçtiğimiz ay Trump yönetimi ve Demokrat eyalet valileri tarafından erkenden ve öldürücü bir şekilde işe geri dönmenin dayatılmasının ardından, koronavirüs, fabrikalarda, depolarda ve diğer işyerlerinde sessizce ve hızla yayıldı. Şirket yönetimleri ve sendika yöneticileri yeni vakalar hakkındaki gelişmeleri işçilerden kasten gizlerken, bu durum patlayıcı bir öfkeyi ve muhalefeti körüklüyor.

Warren Truck’taki otomotiv işçileri. Kaynak: WSWS

Perşembe günü, Detroit’te bulunan Fiat Chrysler (FCA) Jefferson North Montaj Fabrikası’ndaki işçiler, yeni COVID-19 vakaları olduğunu duymalarının ardından üretimi durdurdular. İşçiler üretim bandında kalmayı sürdürdü ancak çalışmayı reddetti. İşçilerin Facebook ve Twitter’da destek çağrısı yapmasının ardından iş bırakma eylemi sonraki gün her üç vardiyaya da yayıldı.

Cumartesi gecesi, Detroit’in kuzeyinde bulunan FCA Sterling Heights Montaj Fabrikası’ndaki işçiler, malzeme yönetimi bölümündeki bir çalışma arkadaşlarının koronavirüs testinin pozitif çıktığını öğrenmelerinin ardından işi durdurdular. Fabrikadaki işçiler, Jefferson North’taki iş bırakma eylemlerine ilişkin haberleri yakından takip etmişlerdi.

Hem Jefferson North hem de Sterling Heights fabrikasındaki işçiler, şirket yönetiminin ve Birleşik Otomotiv İşçileri (UAW) sendikasının temel iş güvenliği önlemlerini almayı ya da yeni vakalar hakkında bilgi vermeyi ısrarla reddetmesi karşısında, kendi çıkarlarını öne sürmek amacıyla bağımsız iş güvenliği-taban komitelerini devreye soktular.

Jefferson North İş Güvenliği-Taban Komitesi, Cuma gecesi yayımladığı açıklamada, “Şirket kârları için sağlığımız tehlikeye atılmamalı” diyor ve “bütün otomotiv işçilerine ve diğer işçilere” şu çağrıyı yapıyordu: “Gerekiyorsa üretimi durdurun. Güvenli bir ortamda bulunma ve bu hastalığı eve, sevdiklerimize götürmeme hakkına sahibiz. Buna hakkımız var.”

Otomotiv işçilerinin son günlerdeki bağımsız eylemleri, ABD’deki ve diğer ülkelerdeki işçilerin sınıf mücadelesinin yükselişinde bir öncü birlik niteliğindedir.

Riverside, Kaliforniya’daki hemşireler geçtiğimiz hafta yeterli koruyucu donanım ve personel talebiyle hastane zinciri HCA’ya karşı grev başlatırken, Joliet, Illinois’deki hemşireler 4 Temmuz’u grev tarihi olarak belirlediler. Maine’deki Bath Iron Works’te çalışan yaklaşık 4.300 tersane işçisinin grevi bugün ikinci haftasına giriyor. Geçtiğimiz hafta işçilerin çeşitli kesimlerinin protestoları gerçekleşti. Uber ve Lyft sürücüleri, Disneyland işçileri, Kaliforniya Üniversitesi sosyal hizmet çalışanları ve Nevada eyaleti çalışanları bunlar arasındaydı.

Dünya genelinde işçiler, karşı karşıya oldukları ortak sorunlara karşı koymaya çalışıyor: pandemiye karşı güvenlik önlemlerinin olmayışı, yaygın işsizlik ve büyüyen toplumsal eşitsizlik. Hollanda’da Tata Steel işçileri, işten çıkarma planlarına karşı Pazar günü greve çıktılar. Nijerya’da, Nasarawa eyaletindeki sağlık emekçileri, 50 çalışma arkadaşlarının COVID-19 testinin pozitif çıkmasının ardından greve gittiler.

Gerekli olmayan üretimi yeniden başlatma ve sosyal mesafe önlemlerini kaldırma kararı, yapılan kamu sağlığı değerlendirmeleri ya da virüsün geri çekilmesi üzerine bilim insanları ve tıp uzmanları tarafından değil, Wall Street ve finans-şirket aristokrasisi tarafından servetlerini daha da büyütmek için alınmıştır.

Trump yönetimi ve hem Demokrat hem Cumhuriyetçi yetkililer, pandeminin tetiklediği ekonomik krizi büyük şirketlere ve bankalara trilyonlarca dolar aktarmak için kullandıktan sonra, ekonomideki kapanma tedbirlerini sona erdirmek ve kâr akışının yenilenmesini sağlamak üzere harekete geçtiler.

Egemen seçkinler devasa miktarda paralar almalarına rağmen, gelirleri krizden etkilenen otomotiv şirketleri ve diğer şirketler, ayrıca faaliyetlerini sürdürmek için büyük miktarda borç aldılar. Otomotiv sektörü, kabaca sekiz haftalık kapanma döneminde 72 milyar dolar borçlandı. ABD Merkez Bankası (Fed), özellikle çürük tahvil piyasasının çökmesini engellemek için, bu yıl ilk kez şirket tahvilleri satın almaya başladı.

Bu borçların ödenmesini sağlamak için, kaç kişinin hayatını kaybettiğine bakmaksızın üretimin ve işçi sınıfından değer çıkarma sürecinin devam etmesi gerekiyor. Egemen sınıf, ekonomideki kapanma önlemlerine dönülmemesi gerektiğini söylüyor.

Ancak bütün işçilerin sınıfsal çıkarları, kendilerinin ve ailelerinin hayatlarının korunması, bu politikalarla uzlaşmaz bir çatışma içindedir. Eğer pandemi kontrol altına alınacak ve milyonlarca insanın hayatı kurtarılacaksa, bu ancak sınıf mücadelesi yoluyla ve işçiler sayesinde olacak.

Jefferson North ve Sterling Heights fabrikalarındaki otomotiv işçileri, bu yönde ilk adımları attılar. İşçi komiteleri, yaptıkları açıklamalarda, COVID-19’a karşı temel tedbirlerin alınmasını talep ettiler.

  1. Fabrikadaki yeni vakaların derhal duyurulması
  2. Doğrulanan bir vaka olması halinde fabrikanın temizlik için 24 saat kapatılması
  3. Molalarda ve vardiya değişimlerinde gerçek bir sosyal mesafenin sağlanması
  4. İşçilerin nefes alabilmesi için her saat 10 dakika mola verilmesi
  5. Düzenli ve genel koronavirüs testi yapılması
  6. İşçilerin, koşulların güvenli olmadığı kanısına varmaları halinde misilleme olmadan çalışmayı reddetme hakkı.

İşçilerin ve ailelerinin korunmasını sağlamak için alınması gereken bu temel önlemlerin karşısına, Demokratik ve Cumhuriyetçi partiler içindeki siyasi temsilcileri tarafından amansızca savunulan şirketlerin kâr çıkarları çıkmaktadır.

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin “COVID-19’un bulaşmasını engellemek ve hayatları kurtarmak için fabrika ve işyeri komiteleri inşa edin!” başlıklı açıklamasında yazmış olduğu gibi:

SEP, pandemiye karşı mücadelenin, işçilerin egemen sınıfa –şirket ve finans oligarşisine– ve egemen sınıfın ekonomik ve siyasi yaşam üzerindeki diktatörlüğüne karşı mücadelesine ayrılmaz biçimde bağlı olduğunu savunur. Dolayısıyla bu, kapitalizme karşı sosyalizm; yani toplumun özel kâr değil toplumsal ihtiyaçlar temelinde yeniden yapılandırılması mücadelesidir.

İşçilerin hayatlarını koruma mücadelesi, bu yüzden, siyasi bir mücadeledir. Bu, kapitalizme karşı çıkan ve toplumda işçilerin demokratik denetiminin kurulması için mücadele eden sosyalist bir programa dayalı bir işçi sınıfı partisinin geliştirilmesini gerektirmektedir.

Loading