Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Salı akşamı meydana gelen büyük bir patlamada, onlarca kişi öldü ve binlerce kişi yaralandı. Şehrin liman bölgesini yerle bir eden patlama, yaklaşık 10 kilometre uzaktaki binalara bile zarar verdi.

Sosyal medyada paylaşılan ve haber kanalları tarafından yayımlanan çok sayıda videoda, korkunç bir patlamanın ardından Beyrut’ta gökyüzüne doğru yükselen beyaz bir bulutla birlikte bir liman deposunda yangın olduğu ve dev bir mantar bulutuyla birlikte etrafa bir şok dalgasının yayıldığı görülüyor.

Associated Press’teki bir haber, Almanya’daki yerbilimleri merkezi GFZ’ye göre patlamanın 3.5 büyüklüğünde bir deprem şiddetinde olduğunu ve “Akdeniz açıklarında 200 kilometreden fazla bir uzaklıkta bulunan Kıbrıs’tan bile duyulup hissedildiğini” aktarıyordu.

Basında yer alan haberler, hastanelerin acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan çok sayıda yaralıyla dolup taştığını ve yetkililerin kan bağışı çağrısında bulunduğunu bildirdi. Guardian, ABD Doğu Saati ile 19:30’da, Beyrut’ta iki patlama olduğunu yazıyor ve Lübnan Sağlık Bakanı Hamad Hassan’ın açıklamasına göre, en az 78 kişinin öldüğünü ve 4 bin kişinin yaralandığını aktarıyordu.

Guardian’ın haberi şunları belirtmişti: “Şimdiye kadar Beyrut’u sarsan bu en büyük patlamanın neden olduğu nihai ölü sayısının, patlamadan hemen sonra verilen sayılardan önemli ölçüde yüksek olması bekleniyor. Lübnan Kızılhaç yetkilisi Georges Kettaneh, kurtarma ekiplerinin hasar gören binaları taramasıyla daha fazla ölünün bulunmasının beklendiğini söyledi.”

Patlamanın nedeni henüz resmi olarak tespit edilmemiş olmakla beraber, Lübnan Emniyet Müdürü Abbas İbrahim, basına yaptığı açıklamada, patlamaya, bir gemiden el konulduktan sonra Beyrut limanında depolanan son derece patlayıcı materyallerin yol açmış olabileceğini söyledi.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı adlı Twitter hesabı, Başbakan Hasan Diab’ın şunları söylediğini aktardı: “Yurttaşların güvenliğini tehlikeye düşüren tahminen 2.750 ton amonyum nitratın, önleyici tedbirler almaksızın altı yıl boyunca bir depoda tutulmuş olması kabul edilebilir değildir.”

Suni gübre yapımında kullanılan bir kimyasal madde olan amonyum nitrat, güçlü bir patlayıcıdır. Bir kıyaslama yapmak açısından; 1995’te, Oklahoma şehri bombacıları, Alfred P. Murrah Federal Binası’ndaki 168 kişinin ölümüne yol açan patlama için 2 ton amonyum nitrat kullanmışlardı.

BBC’nin Beyrut’taki patlamayla ilgili haberinde şunlar ifade ediliyordu: “Başbakan Hasan Diab, patlamayı bir felaket olarak niteledi ve sorumluların hesap vereceğini söyledi. Diab, 2014’ten beri orada olan ‘tehlikeli bir depo’dan söz etti ancak soruşturmayla ilgili ayrıntı vermedi.”

AP’ye göre, yerel televizyon kanalları, bir havai fişek deposunun alev aldığını ve “ateşin yakındaki bir binaya sıçrayarak daha büyük bir patlamayı tetiklemiş gibi göründüğünü” bildirdiler.

AP’nin haberi şöyle devam ediyordu: “İsrail’in önde gelen bomba uzmanlarından Boaz Hayoun, havai fişeklerin daha büyük patlamayı tetikleyen bir faktör olabileceğini söyledi. Patlayıcılarla ilgili güvenlik ve sertifika işleri konusunda İsrail hükümetiyle yakın işbirliği içinde çalışan Tamar Group’un sahibi olan Hayoun, ‘Büyük patlamadan önce … ateşin merkezinde, kıvılcımları görebiliyor, patlamış mısır gibi sesler ve ıslık sesi duyabiliyorsunuz,’ diye konuştu.”

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Trump yönetiminin durumu yakından izlediğini söyledi. Pompeo, yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti: “Beyrut’taki ekibimiz, bana, büyük değer verdiğim bir şehrin ve bir halkın büyük bir zarar gördüğünü bildirdi. Bu, zaten derin bir kriz zamanında ek bir zorluk.”

Pompeo’nun krize yaptığı atıf, mezhep çatışmasının yoğunlaşmasına eşlik eden ve ülkeyi ele geçiren –para biriminin çökmesini, enflasyonun tırmanmasını ve yoksulluğun artmasını içeren– derin ekonomik ve mali krize ilişkindir. Tüm bu krizler, koronavirüs pandemisi eliyle daha da ağırlaşmış durumda.

ABD Başkanı Donald Trump, Salı günü Beyaz Saray’daki basın toplantısında Lübnan’daki gelişmelere değinerek, patlama için “korkunç bir saldırı gibi görünüyor,” dedi ve şunları ekledi: “Büyük generallerimizin bir kısmıyla görüştüm. Bunun bir tür üretim patlaması olmadığını düşünüyor gibiler. Bu, onlara göre, elbette benden daha iyi bilirler, bir saldırı gibi görünüyor. Bu bir tür bombaydı.”

Trump, Lübnanlı yetkililerle çelişen bu açıklamasına dair herhangi bir kanıt sunmadı.