Kâr yerine hayat! Kapitalist barbarlık yerine sosyalizm! SGP’nin seçim kampanyasını destekleyin!

Koronavirüs pandemisi kapitalizmin iflasını tüm dünyada gözler önüne serdi. Pandeminin ilk yılında iki milyondan fazla insan öldü ve yüz milyonlarca kişi enfekte oldu. Onlar, işçilerin sağlığını ve yaşamını mali oligarşinin kârlarına feda eden bir politikanın kurbanıdırlar. Hükümetler, işletmeleri ve okulları kapatmak ve bunun toplumsal sonuçlarını maddi olarak karşılamak yerine, bankalara ve şirketlere büyük miktarda para akıttılar. Krematoryumlarda tabutlar yığılır, yüz binlerce işçi işini ve gelirini kaybederken, borsalar rekor kârlarla kutlama yapıyor.

Bu krizin nedeni pandemi değildir. Pandemi, içinde bulunduğumuz krizi sadece şiddetlendirmiştir. Maaşlar, emeklilik, sosyal yardımlar, sağlık ve eğitim hizmetleri uzun zamandır kesilirken, küçük bir azınlık sınırsız bir şekilde zenginleşiyor; silahlanmaya ve savaşa büyük meblağlar harcanıyor. Kapitalist topluma, egemenliği artık demokrasiyle bağdaştırılamayan bir mali oligarşi hakimdir. Bu yüzden her yerde faşist güçler teşvik ediliyor.

Ancak bu duruma karşı direniş de artıyor. Egemen sınıfın ölümcül pandemi politikalarına karşı, öğretmenler, öğrenciler, hemşireler ve diğer işçiler tarafından düzenlenen grev ve protestolar dünya çapında gelişiyor. ABD’de otomotiv işçileri güvenli çalışma koşulları için greve gittiler. Hindistan’da milyonlarca çiftçi hükümeti protesto ediyor ve her yerde polis şiddetine karşı protestolar düzenleniyor. Almanya’da aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif’e (AfD) ve Hristiyan Demokrat (CDU)-Sosyal Demokrat (SPD) büyük koalisyon hükümetinin sağcı politikalarına karşı çok sayıda gösteri düzenlendi.

Sosyalist Eşitlik Partisi (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP), bu muhalefete ses vermek ve perspektif kazandırmak amacıyla 2021 federal seçimlerine katılıyor. Biz, hasta bir sistemin semptomlarını hafifletmeye çalışmıyoruz; kapitalizmin yıkılmasını ve sosyalist bir toplumun inşasını savunuyoruz. Dördüncü Enternasyonal’deki kardeş partilerimizle birlikte, toplumsal eşitsizliğe, faşizme ve savaşa karşı mücadelede işçileri birleştiriyoruz.

Küresel kapitalist sistemin iki dünya savaşına yol açan temel çelişkileri tekrar patlak veriyor. 1930’larda olduğu gibi, işçi sınıfı yeniden şu alternatif ile karşı karşıyadır: ya uluslararası sosyalizm ya kapitalist barbarlık. Bankaları ve şirketleri kamulaştırmadan ve işçi sınıfının demokratik denetimi altına almadan hiçbir toplumsal sorun çözülemez. Onların kârlarına ve servetlerine el konulmalı ve geçtiğimiz yıl onlara aktarılan trilyonlar geri alınmalıdır. Dünya ekonomisi bilimsel ve akılcı bir plan temelinde yeniden düzenlenmelidir.

Bu programın hayata geçirilmesi için, işçi sınıfının kendi partisine ihtiyacı var. İmzanızla seçime katılımımızı destekleyin ve SGP’ye üye olun!

Bir gösterideki SGP dövizleri

Kâr yerine hayat!

İster federal ister eyalet düzeyinde olsun –CDU/CSU’dan Sol Parti’ye kadar– tüm iktidar partilerinin koronavirüs politikası, mali oligarşinin çıkarlarına göre belirlenmektedir. Kâr akışını sağlamak için işletmeleri ve okulları açık tutuyorlar ve bu şekilde COVID-19 inkârcılarının ve aşırı sağcı AfD’nin programını uyguluyorlar. Bu ölümcül politikanın sonucu, İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana yaşanan en büyük kitlesel ölümlerdir.

Hemşireler kaynaksız bırakılan hastanelerde ölümüne çalışır ve okullarda basit hava filtrelerine bile para ayrılmazken, Avrupa Merkez Bankası ve Alman hükümeti tahvil alımları ve teşvik paketleri yoluyla büyük bankalara ve şirketlere yüz milyarlar aktardı. Sonuç olarak, Almanya’nın ana borsası Dax on ayda yüzde 60 yükseldi ve tarihin en yüksek oranına ulaştı. Pandemi sırasında en zengin on Alman servetlerini yüzde 35 arttırarak 242 milyar dolara yükseltti. Nüfusun en zengin yüzde 1’i, en yoksul yüzde 75’in toplam servetiyle aynı miktarda servete sahip.

Pandemiyi kontrol altına alma mücadelesi, toplumdaki iki büyük sınıfın –kapitalist sınıfın ve işçi sınıfının– uzlaşmaz şekilde karşıt taleplere sahip olduğunu giderek daha net gösteren bir sınıf mücadelesine dönüşmektedir. Resmi pandemi politikası kârı insan hayatının önüne koyuyor. Taleplerimiz:

Pandemi kontrol altına alınana kadar hayati olmayan tüm işletmeler derhal kapatılsın! Bundan etkilenen tüm işçilere tam ücret ödenmesinin yanı sıra serbest meslek sahiplerine gerçek yardım ve yoksullara tam kapsamlı destek! Aşı milliyetçiliği ve vurgunculukyerine küresel ölçekte koordine edilen bir aşı kampanyası!

Tüm işleri savunun!

Büyük şirketler, yüz binlerce işçiyi işten çıkarmak amacıyla uzun zamandır yaptıkları planları uygulamak için koronavirüs pandemisinin korkunç sonuçlarından yararlanıyorlar. Yalnız otomotiv sanayisinde 500 bin iş tehdit altında.

Her işin savunulması için mücadele ediyor, eğitim, sağlık ve çevrenin korunması gibi sosyal açıdan kritik alanlarda bir kamu istihdamı programı çağrısında bulunuyoruz!

Militarizmi durdurun!

Koronavirüs pandemisinin ortasında, tüm büyük güçler ekonomik çıkarlarını ilerletmek için yeni savaşlara hazırlanıyorlar. Alman hükümeti, 2021 yılı eğitim ve sağlık bütçesini azalttı ve askeri bütçeyi yaklaşık 50 milyar avroluk yeni bir rekor seviyeye çıkardı.

Hükümet tarafından yapılan açıklamada Şansölye Angela Merkel, koronavirüs krizi sırasında sadece ekonomik alanda değil, aynı zamanda “küresel sistem rekabetinde” de Almanya’nın gücünü korumak için her şeyin yapılması gerektiği çağrısında bulundu. Askeri güç kullanarak Alman mali seçkinlerinin emperyalist çıkarlarının peşinde koşulması için, milyonlarca insanın ölmesi gerekiyor.

Taleplerimiz: Tüm savaş operasyonlarına derhal son verilsin! NATO ve Almanya Federal Cumhuriyetinin silahlı kuvvetleri dağıtılsın! Milyarlar, silahlanmaya ve savaşadeğil; eğitime ve istihdama!

Faşizme bir daha asla!

Kitlesel ölümler, toplumsal eşitsizlik ve savaş demokrasiyle bağdaşmıyor. Bu yüzden, dünyanın dört bir yanında egemen sınıf, otoriter yönetim biçimlerine yöneliyor. Donald Trump’ın 6 Ocak’taki faşist darbe girişimi, en eski Batı demokrasisinin bile çökmekte olduğunu göstermiştir. Trump ile aynı Wall Street çıkarlarını temsil eden ve Trump’ın yandaşları ile “birlik” ve “uzlaşma” vaaz eden Başkan Biden yönetiminde bu durum değişmeyecek. Avrupa’da da geçmişin uzun zamandır üstesinden gelindiği sanılan pisliği yeniden gündeme geliyor: etnik milliyetçilik, ırkçılık ve militarizm.

Almanya’da sağcı tehlike özellikle şiddetlidir. Polis, ordu ve istihbarat teşkilatları, devletin en üst kademelerinden destek gören aşırı sağcı terörist ağlarıyla dolu. Halle, Hanau ve diğer yerlerdeki ölümcül terör saldırılarına ve Kassel Valisi Walter Lübcke suikastına rağmen, neo-Nazi yapıların liderleri ve destekçileri hâlâ serbest.

Bunun yerine, devlet ve hükümet, sağcılara karşı çıkanların üzerine gidiyor. Bu yüzden SGP, İçişleri Bakanlığı’nın ifadesiyle “sözde milliyetçiliğe, emperyalizme ve militarizme” karşı ajitasyon yaptığı ve “demokratik, eşitlikçi ve sosyalist bir toplum” uğruna mücadele verdiği için Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından gözetim altına alındı.

Nazilerin suçları üniversitelerde profesörler tarafından örtbas ediliyor. AfD, siyaset kurumu ve medya tarafından sistematik olarak güçlendirildi. Son federal seçimlerden sonra uğradığı büyük oy kayıplarına rağmen Büyük Koalisyon’u sürdürme kararı alan SPD ve CDU/CSU, aşırı sağcı AfD’yi muhalefetin resmi lideri yaptı ve meclis çalışmalarına entegre etti.

Daha sonra da tüm meclis partileri aşırı sağcıların insanlık dışı programını benimseyip uygulamaya koydu: AB’nin dış sınırlarının kapatılması, sığınmacıların toplu biçimde sınır dışı edilmesi ve insanlık dışı kamplar, polis devleti inşası, Nazilerden bu yana en büyük askeri silahlanma ve son olarak da ölümcül bir pandemi politikası.

SGP, aşırı sağın yükselişine karşı çıkıyor. Biz, tüm demokratik hakları savunuyor ve internetin hükümetler ve büyük şirketler tarafından sansürlenmesine karşı mücadele ediyoruz. Burada yaşayan tüm insanlar için eşit haklar, sınır dışı edilmelerinin durdurulması ve tehcir kamplarının kapatılması çağrısında bulunuyoruz. SGP’nin ve diğer sol örgütlerin gizli servis tarafından gözetlenmesison bulmalı ve Federal Anayasa Koruma Teşkilatı feshedilmelidir. Julian Assangea özgürlük!

İşçilerin kendi partilerine ihtiyacı var!

Bu talepler, egemen seçkinlere yönelik çağrılarla değil, sadece uluslararası işçi sınıfının bağımsız seferberliği ile gerçekleştirilebilir. Bu nedenle SGP, işçilerin her türlü ciddi girişimini destekliyor ve şirketlerde, okullarda ve mahallelerde bağımsız taban komiteleri kurulması çağrısında bulunuyor. Bu komiteler, uluslararası alanda birleşecek ve işçi mücadelelerini örgütleyecektir.

İşçilerin haklarını savunabilmeleri için, her şeyden önce kendi partilerine ihtiyaçları var. Tüm meclis partileri, mali oligarşinin çıkarları doğrultusunda sosyal harcama kesintilerini, devletin baskı aygıtının güçlendirilmesini, silahlanmayı ve ölümcül koronavirüs politikasını savunuyorlar. Bu, açıkça sağcı ve aşırı sağcı partiler için olduğu kadar sahte sol partiler için de geçerlidir.

Gerhard Schröder’in şansölyelik döneminde SPD ve Yeşiller, Gündem 2010 ile zenginler lehine en büyük servet aktarımını düzenlediler. Şimdi SPD, şansölye adayı Maliye Bakanı Olaf Scholz ile birlikte Büyük Koalisyon’un işçi karşıtı programının başında yer alıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri ilk kez 1999’da Kosova’ya ve 2001’de Afganistan’a düzenlenen Alman askeri müdahalelerini organize eden Yeşiller, hevesli militaristlerdir ve CDU ile koalisyon hükümeti kurmak istiyorlar.

Sol Parti de Alman emperyalizminin savunucusudur. Sol Parti; savaşı ve Hartz IV’ü destekleyen partilerle beraber eyalet düzeyinde yönettiği her yerde, sosyal bütçeleri kesmekte, insanları sınır dışı etmekte ve Thüringen’de olduğu gibi, AfD ile anlaşmalar yapmaktadır. Doğu’nun Stalinist devlet partisi SED ile Batı’daki SPD ve sendikal bürokrasiden ortaya çıkan bu parti, işçi sınıfına karşı düşmanlığını DNA’sında taşıyor. Sol Parti, devletin ve varlıklı orta sınıfların çıkarlarını temsil etmektedir.

Sendikalar da artık işçilerin çıkarlarını temsil etmiyorlar. İşten çıkarmaları organize ediyor, her türlü direnişi bastırıyor ve kapitalistlerin şirket polisi olarak, en olumsuz koşullara rağmen pandemi sırasında üretimin devamını sağlıyorlar.

İşçilerin haklarını savunabilmeleri için SGP’yi yeni bir sosyalist kitle partisi olarak inşa etmeleri gerekiyor. SGP, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin Almanya şubesi olarak, Marksist sosyalizm programını hem Stalinizme hem de sosyal demokrasiye karşı savunan Troçkist hareketin geleneğinden gelmektedir.

Sol Muhalefet’in ve Dördüncü Enternasyonal’in mücadelesi, Stalinizme sosyalist bir alternatif olduğunun canlı kanıtıdır. Stalin, 1920’lerde Sovyetler Birliği’nde iktidarı ele geçiren ve bunu İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Doğu Avrupa ve Doğu Almanya’ya (DDR) genişleten ayrıcalıklı bir bürokrasinin diktatörlüğünü somutlaştırıyordu. Otuz yıl önce, dünya çapında feci toplumsal ve siyasi sonuçlar doğurarak kapitalizmi tekrar restore edenler, Stalinistlerden başkası değildi.

Avrupa Birleşik Sosyalist Devletleri için!

İşçiler dünyanın her ülkesinde aynı sorunlarla karşı karşıyadır ve sömürüye, militarizme ve faşizme ancak birlikte karşı çıkabilirler. Bu yüzden seçim kampanyamız sadece Almanya ile sınırlı değil; tüm Avrupa’daki işçilere sesleniyor! Kampanyamızı Avrupalı kardeş partilerimiz, Britanya’daki Sosyalist Eşitlik Partisi, Fransa’daki Sosyalist Eşitlik Partisi ve Türkiye’deki Sosyalist Eşitlik Grubu ile birlikte yürütüyoruz.

Bankaların, şirketlerin ve militarizmin Avrupa Birliği’ne (AB), Avrupa’nın aşağıdan birleştirilmesini savunarak karşı çıkıyoruz! Avrupa Birliği yükselen milliyetçiliğe bir alternatif değildir, aksine onu desteklemektedir. AB, sermayenin çıkarları doğrultusunda pervasız kemer sıkma programlarını dikte ediyor, polis ve istihbarat teşkilatlarını, orduyu dişlerine kadar silahlandırıyor ve böylece en sağcı güçleri kuvvetlendiriyor. Barbarlığa dönüş ancak işçi sınıfı Avrupa’nın her yerinde güçlerini birleştirir ve Avrupa Birleşik Sosyalist Devletleri için mücadele ederse önlenebilir.

Alman ve Avrupa militarizminin dönüşünü, yoksulluğun büyümesini ve aşırı sağın yükselişini kabul etmeye razı olmayan herkes SGP’nin seçim kampanyasını desteklemelidir.

Bu seçim bildirisini arkadaşlarınızla, meslektaşlarınızla ve tanıdıklarınızla paylaşıp tartışın ve seçime katılmamızı desteklemek için imza toplayın.

Bugün aktif bir destekçi olarak kaydolun ve seçim fonumuza bağışta bulunun. Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin günlük internet yayını olan Dünya Sosyalist Web Sitesi’ni okuyun ve inceleyin! SGP’ye üye olun!

4 Şubat 2021

Loading