Omicron dalgası Avrupa’yı sararken günlük vaka sayıları 1 milyona yaklaştı

Paris’teki AP-HP Bichat hastanesinde, Ecmo (ekstrakorporeal membran oksijenasyonu) altında bilinçsizce yatan bir COVID-19 hastası. 22 Nisan 2021 Perşembe. (AP Photo/Lewis Joly) [AP Photo/Lewis Joly]

İşçi sınıfı, Avrupa’yı etkisi altına alan eşi benzeri görülmemiş bir COVID-19 dalgasını durduracak sağlık politikalarını uygulatmak için acilen harekete geçme ihtiyacıyla karşı karşıya. Kapitalist hükümetler insan hayatını açıkça hiçe sayıyorlar. Omicron varyantı, vaka sayısını rekor seviyelere getirip hastaneleri doldurma tehdidi yaratırken, hükümetler asgari kısıtlamalar yapıyor ve virüse yakalanmış veya temaslı olanların karantina sürelerinin azaltılması için baskı yapıyor.

Çarşamba günü, Fransa 208.099, Britanya 183.037, İspanya 100.760, İtalya 98.030, Yunanistan 28.828, Portekiz 26.867 yeni vaka kaydetti. Dahası, bunların hepsi, sadece son iki ya da üç gün içerisinde ikiye katlanmış olan rekor sayılardır. Günlük vaka sayısında rekor kıran diğer ülkeler ise, 22.023 ile Danimarka, 16.428 ile İrlanda ve Çarşamba günü 16.760 ile İsviçre oldu. Almanya’da Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, yeni vakaların oldukça eksik rapor edildiğini ve gerçek sayının Çarşamba günü bildirilen 40.042’den iki ila üç kat daha yüksek olduğunu söyledi. Bu sayı bile Salı gününe göre yüzde 45’lik bir artıştır.

Çarşamba günü Avrupa’da kaydedilen 830.000’den fazla yeni vaka ile ilgili resmi istatistikler büyük ölçüde eksiktir: birçok ülkede test yapma kapasitesine ulaşıldığı için artık bulaşma takip edilemiyor. Test pozitiflik oranı, Almanya, Norveç, İspanya ve Hollanda’da yüzde 10’un üzerinde, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Türkiye ve Danimarka’da ise yüzde 5’in üzerindedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, yüzde 5’in üzerinde bir test pozitiflik oranı, virüsün teşhis edilenden çok daha fazla kişiye bulaştığı anlamına geliyor.

Aynı gün, İngiltere ve Kuzey İrlanda’da randevusuz PCR testleri yapılamadı, Birleşik Krallık genelinde eczaneler yanal akış testlerinde eksiklik olduğunu bildirdi. İrlanda Cumhuriyeti’nde pozitiflik oranı yüzde 45,22 idi. Hindistan’daki ölümcül Delta dalgası sırasında hastaneler dolup taşarken bu oran yüzde 22,3 ile zirve yapmıştı.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus şu uyarıda bulundu: “Daha bulaşıcı olan [ve] Delta ile aynı anda yayılan Omicron’un bir vaka tsunamisine yol açmasından endişeliyim.” Ghebreyesus, bunun “tükenmiş sağlık çalışanları ve çöküşün eşiğindeki sağlık sistemleri üzerinde muazzam bir baskı oluşturacağını” da sözlerine ekledi.

İnsan hayatını açıkça hiçe sayan Avrupa hükümetleri, virüsün yayılmasını sınırlamaya çalışma numarası yapmayı bile bırakıyorlar. Şu anda salgında gelişen büyük dalgayı ve sonucunda ortaya çıkan ölüm artışını ancak hayati olmayan üretime ve yüz yüze eğitime ara verilmesi durdurabilir. Yine de hükümetler, çok sayıda işçi hastalansa bile yeterli sayıda işçiyi işte tutmak için bu tür önlemleri toptan reddediyor ve karantina kısıtlamalarını gevşetiyor.

Çarşamba günü, Fransa Sağlık Bakanı Olivier Véran, Ulusal Meclis’e Fransa’nın bir Omicron “gelgit dalgası” ile karşı karşıya olduğunu söyledi. Şu anda Fransız halkının yüzde 2’si COVID-19’a yakalanmış durumda ve Véran’a göre yüzde 10’u yakın zamanda temaslı oldu. Véran, hastaneye yatışların sadece bir hafta içinde yüzde 49 arttığını kabul etse de, bunun artık “virüsün dolaşımdaki artışıyla herhangi bir ilişkisi” olmadığını iddia etti ve COVID-19 enfeksiyonları artsa bile Fransa’nın vaka ve ölümlerde ciddi bir artıştan kaçınabileceğini ima etti.

İspanya Başbakanı Pedro Sánchez, Çarşamba günü yaptığı konuşmada, virüse karşı harekete geçmeme kararının insan yaşamını şirket kârlarına tabi kılmayı yansıttığını neredeyse kabul ederek, bu kararın “halk sağlığı, ruh sağlığı ve ekonomik büyümeyi dengeleme” ihtiyacını yansıttığını söyledi.

Noel kutlamalarının normal şekilde yapılmasına izin verildikten sonra, yeni yıl kutlamaları için başka bir süper yayıcı etkinlikler turu teşvik ediliyor. Birleşik Krallık’ta Başbakan Boris Johnson, yeni yıldan önce kısıtlamaların olmayacağını söyledi. İspanya veya Fransa’da da benzer şekilde 31 Aralık’taki kutlamalar için ek federal kısıtlamalar uygulanmadı. İtalya’da ise halka açık etkinlikler iptal edildi ancak sınırsız sayıda insanın özel olarak buluşmasına izin verildi.

Şimdiye kadar, Omicron vakaları genç yetişkinlerde orantısız bir şekilde yoğunlaşmış durumda. Tatil dönemindeki kuşaklar arası kaynaşma, varyantın, aralarında çok daha şiddetli hastalık ve ölüme neden olacağı daha yaşlı kuşaklara geçmesine olanak verecektir.

Avrupa hükümetlerinin işçileri krizin ciddiyeti karşısında uyutmaya çalıştığı, Omicron dalgasının Avrupa’nın diğer yerlerinden daha erken başladığı Britanya’da ortaya çıkıyor; Çarşamba günü hastaneye yatışlar, 1 Mart’tan bu yana rekor kırarak 10.462 olarak kaydedildi. Omicron dalgasının merkez üssü Londra’da bu rakam bir önceki haftaya göre yüzde 63 artışla 3.310’a yükseldi. Omicron kaynaklı hastaneye yatışların yüzde 60’ı, iki veya üç doz aşı olmuş hastalardır.

Birleşik Krallık yetkilileri, hastanelere, Omicron’un “süper dalgasına” karşılık rekor düzeyde hastaneye yatışlar için acil durum hazırlıkları yapmalarını söyledi. Bu acil durum hazırlıklarına hastane kafeteryalarını ve otoparklarını sahra hastanelerine dönüştürmek de dahildir. Şu an hâlihazırda her 10 Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi (NHS) personelinden biri izolasyonda. Geçen hafta, 512 çocuk COVID-19 nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Bu, yüzde 52’lik artış ve pandemi rekoruydu.

Buna rağmen, Avrupa genelinde hükümetler tatillerden sonra hayati olmayan üretime tam kapasite yeniden başlamayı ve 3 Ocak’ta okulların ve üniversitelerin tamamen yeniden açılmasını planlıyorlar. Okulların bulaşma merkezleri olmasıyla, çoğunlukla aşılanmamış olan çocuklar arasında enfeksiyonlar, hastaneye yatışlar, Uzun COVID vakaları ve COVID-19 ölümleri artacaktır.

Avrupa hükümetleri çocukları okulda, işçileri işte ve bankaları kâr eder vaziyette tutabilmek için enfeksiyon oranlarını aslında arttıracak adımlar atıyor. Avrupa genelinde yetkililer, ABD Hastalık Kontrol Merkezleri’nin (CDC) öncülüğünü yaptığı, enfekte kişilerin izolasyon sürelerini 10 günden beş güne indirme kararını takip ediyor.

İspanya’da, Çarşamba günü ulusal hükümet, aşılı kişiler için izolasyon süresini 10 günden yedi güne indirdi. Benzer adımlar Fransa, İtalya ve Yunanistan’da da değerlendirilirken, Birleşik Krallık 22 Aralık’ta iki doz aşılı olanlar için izolasyon süresini 10 günden yedi güne indirdi.

Bu uygulamalar açıkça bilime aykırıdır. Pandemi başladığında, WHO, virüsün yayılmadığından emin olmak için COVID-19 enfeksiyonundan sonra 14 gün izolasyon tavsiye etmişti. CDC, hastalık nedeniyle oluşan personel eksikliği tatil dönemi kârını azaltacağından, havayolu ve diğer şirket yöneticilerinden gelen taleplere yanıt olarak beş günlük izolasyon kuralını benimsedi. Atlantik’in ötesine imrenerek bakan Avrupalı kapitalistler, aynı ölümcül önlemleri Avrupa’daki işçilere de dayatmaya kararlılar.

İşçileri uyarıyoruz: Avrupa’da pandemi nedeniyle yaklaşık 1,5 milyon insanın ölmesinin ardından, egemen sınıfın milyonlarca cana mal olacak pervasız politikalar izlemeye kararlı olduğuna şüphe yok. Gerçekten de, pandeminin en başında, Alman istihbaratı bile virüsün Almanya’da engellenmeden yayılmasının 1 milyondan fazla cana mal olacağı konusunda uyarıda bulunurken, Boris Johnson şöyle demişti: “Belki de dişi sıkmalı, tüm darbeyi tek seferde yemeli ve hastalığın nüfus içinde yayılmasına adeta izin vermeli.”

Bu ancak Mart 2020’nin ilk günlerinde İtalya’da başlayan ve hızla Avrupa ve ABD’ye yayılan bağımsız bir işçi seferberliği ile önlenmişti. Bunun sonucun gelen kapanmalar yayılmayı durdurmuş ama şirketlerin ve milyarderlerin kârlarını etkilemişti. Egemen seçkinler, ölü sayısı ne olursa olsun bir daha asla böyle bir şeye izin vermeyeceklerine ant içtiler.

Bugün virüsle mücadele için gerekli olan bilimsel bir politikayı sadece milyonlarca işçinin bağımsız seferberliği dayatabilir. Bilimsel bir politikanın virüsü ortadan kaldırma yeteneği, kapanmaların, temas takibinin ve enfekte kişilerin izolasyonunun virüsün ülke sınırları içinde bulaşmasını ortadan kaldırdığı Çin’de görülmüştür. 2021’de, 1,4 milyar nüfuslu Çin’de COVID-19’dan sadece iki kişi öldü.

İşçiler ve gençler topluca ölüme terk edilemez. İşyerlerinde, okullarda ve mahallelerde hayati olmayan üretimin durdurulmasını ve virüsü ortadan kaldırmak için bilimsel politikaların uygulanmasını talep etmek için iş güvenliği taban komiteleri oluşturulmalıdır. Bir kapanma sırasında işçiler ve aileleri tam gelir yardımıyla desteklenmeli ve bu, mali aristokrasinin servetine el konularak karşılanmalıdır.

Loading