Perspektif

Sızdırılan belgeler ABD’nin Ukrayna savaşına büyük ölçüde müdahil olduğunu gösteriyor

Geçtiğimiz hafta Pentagon’dan ve ABD istihbarat kurumlarından ABD’nin Ukrayna savaşına müdahil olduğuna ilişkin onlarca gizli belge sosyal medya platformlarında dolaşmaya başladı. Hafta sonu ABD’li yetkililer büyük medya kuruluşlarına yaptıkları açıklamalarda belgelerin doğruluğunu teyit ettiler.

Sızdırılan belgeler, ABD ve NATO’nun savaşın ana itici güçleri olduğunu ve Ukrayna ordusunun paralı bir vekil güç olarak hizmet verdiğini açıkça ortaya koymaktadır. Belgeler NATO’nun Ukrayna’ya 150’den fazla askeri personel gönderdiğini göstermekte ve NATO’nun Ukrayna ordusunu ne ölçüde finanse ettiğini, silahlandırdığını, eğittiğini ve ona doğrudan komuta ettiğini ortaya koymaktadır.

19 Kasım 2021’de çekilen bu fotoğrafta, ABD’nin Ukrayna Büyükelçiliği Kara Kuvvetleri Ataşesi Albay Brandon Presley, Ukrayna’nın savaş halindeki Donetsk bölgesindeki Müşterek Kuvvetler operasyon bölgesine yapılan bir ziyaret sırasında haritaya bakıyor. (AP aracılığıyla Ukrayna Müşterek Kuvvetler Basın Servisi) [AP Photo/Ukrainian Joint Forces Operation Press Service]

Belgeler, savaşın, Ukrayna’nın siyasi sistemini ele geçirmek ve halkını yüz binlerce Rus ve Ukraynalının ölümüne yol açan yıkıcı bir savaşın top yemi haline getirmek için milyarlarca dolar harcayan NATO’nun eseri olduğu gerçeğini kanıtlıyorlar.

Başka bir ifadeyle, belgeler Biden’ın Beyaz Sarayı tarafından desteklenen savaş anlatısının tamamının bir yalan olduğunu ortaya koyuyor.

Mayıs 2022’de Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki’ye Ukrayna’daki savaşın bir “NATO vekâlet savaşı” olup olmadığı sorulunca Psaki şu yanıtı vermişti: “Rusya’nın bu konudaki söyleminin bu olduğunu biliyorum ama bu bir vekâlet savaşı değil... Bu Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş. NATO bu işin içinde değil.”

Belgeler bu ifadenin tamamen yalan olduğunu ortaya koymuştur. Aynı zamanda Biden yönetiminin NATO’nun savaşa dahil olmadığı yalanını sistematik olarak destekleyen ABD medyasının ABD emperyalizminin propaganda kolundan başka bir şey olmadığını gösteriyorlar.

Belgeler, Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin daha önce yazdıklarını somut ayrıntılarla doğrulamaktadır.

Belgelerdeki başlıca ifşaatlar şunlardır:

  • 97 NATO Özel Harekât askeri şu anda Ukrayna içinde konuşlanmış durumdadır.
  • Ukrayna içinde 71’i askeri personel olmak üzere toplam 100 ABD personeli görev yapmaktadır.
  • ABD ordusu Ukrayna ordusunun eğitimini, Avrupa’daki NATO konuşlanmalarını ve Ukrayna içindeki ABD askeri konuşlanmalarını birbiriyle uyumlu görmekte ve hepsini tek bir sayfada raporlamaktadır.
  • ABD, Kırım’ı Rus işgali altındaki Ukrayna topraklarından koparmayı amaçlayan planlı bir saldırı operasyonu için ayrıntılı haritalar hazırladı ve saldırı için “uygun” koşullar Mayıs ortasında başlayacak.
  • ABD ve NATO müttefikleri bu taarruzun bir parçası olarak çatışmaya girecek güçlerin dörtte üçünü eğitiyor, finanse ediyor ve silahlandırıyor. Belgelerden birinde “Bahar Karşı Saldırısı için 12 güvenilir muharebe [tugayı] oluşturulabilir: Üç uluslararası [tugay] Ukrayna tarafından, 9’u ise ABD, Müttefik ve Ortakları tarafından eğitilmiş ve donatılmıştır,” deniliyor.

Belgeler, ABD’nin Rus kayıplarının düzeyine ilişkin kamuoyuna ve içeriye yönelik sunumları arasında büyük bir fark olduğuna işaret ediyor. New York Times 2 Şubat’ta ABD’li yetkililere dayandırdığı haberinde “Ukrayna’da ölen ve yaralanan Rus askerlerinin sayısı 200.000’e yaklaşıyor,” demişti. Buna karşın, iç belgeler çatışmalarda ölen Rus askerlerinin sayısının 35.000 ile 43.000 arasında olduğuna işaret ediyor.

New York Times, belgelerin “ABD’nin Rusya’nın güvenlik ve istihbarat servislerine ne kadar derinlemesine sızdığını gösterdiğini, Washington’ın Ukrayna’yı planlanan saldırılar konusunda uyarmasına ve Moskova’nın savaş makinesinin gücü hakkında bilgi edinmesine olanak tanıdığını” vurguladı. Ancak bu sadece ABD’nin, Ukrayna’yı NATO ittifakına dahil etme çabalarının Rusya’dan Ukrayna halkı adına feci sonuçlar doğuracak bir askeri yanıt alacağını çok iyi bildiği gerçeğini ortaya koymaktadır.

Belgelerin diğer bölümleri, ABD’nin dünya çapındaki “müttefikleri ve ortakları” üzerindeki casusluğunun boyutunu ortaya koyuyor. Washington Post’un haberine göre, “ABD’nin müttefiklerini de gözetlediğini ortaya koyan bir başka belgede ise Güney Kore Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Mart ayı başında ABD’nin Ukrayna’ya topçu mühimmatı sağlama talebiyle ‘boğuştuğu’ bildiriliyor.” Washington Post’un yazdığına göre belgeler, “CIA’nın dünya liderlerinin kapalı kapılar ardındaki konuşmaları için özel olarak ajanları işe aldığı yerleri ortaya koyuyor gibi görünüyor.” Wall Street Journal ise “Belgeler ayrıca müttefik İsrail, Güney Kore ve Birleşik Krallık da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerdeki iç meselelerle ilgili istihbarat içeriyor gibi görünüyor,” diye yazdı.

Medyada yer alan haberlerde belgelerin en can alıcı kısmı önemsiz gibi gösterildi: ABD ve NATO birliklerinin Ukrayna’da sahada olduğu ve ABD’nin planlanan Ukrayna saldırısını yönetip koordine ettiği gerçeği.

Bunun yerine medya, sızıntının sözde kaynağının izini sürmeye ve Pentagon’un onları bulma çabalarına odaklandı.

Tüm ABD medyası sistematik bir oto sansür uyguladı. Biden yönetiminin yasa dışı ve ilan edilmemiş bir savaş yürütürken büyük yalanlar söylediğini ve suç işlediğini göstermelerine rağmen belgeleri, hatta belgelerden alıntıları yayımlamayı reddettiler.

Bu, geçtiğimiz yıl boyunca savaş propagandası yapan, aynı zamanda ABD ve NATO’nun savaşta oynadığı büyük rolü gizlerken ABD’nin daha fazla müdahil olması çağrısında bulunan ABD yazılı ve görsel medyasının rolüyle tamamen uyumludur.

Başka bir ifadeyle, hükümet ve medya tarafından tamamen uydurma haberlere dayanılarak dünya nükleer savaşın eşiğine getirilmiştir.

Belgelerin yayımlanması ABD ordusu içinde savaşın gidişatından duyulan memnuniyetsizlikten kaynaklanmış olsa da, bundaki daha derin niyetin askeri bir tırmanışa destek oluşturmak olduğu iddia edilebilir.

ABD medyası sızıntıları daha da büyük bir ABD askeri müdahalesi lehine bir argümana dönüştürmek için şimdiden yoğun bir şekilde çalışıyor. New York Times “Sızdırılan Belgeler Güçlendirilmediği Takdirde Ukrayna Hava Savunmasının Tehlikede Olduğunu Gösteriyor” diye yazıyor. “Rusya’nın hava kuvvetlerinin savaşın gidişatını değiştirmesini engellemek için büyük bir mühimmat akışına ihtiyaç var.”

Sızdırılan belgeler ABD’nin çatışmaya daha da derin bir şekilde müdahil olmaya hazırlandığını gösteriyor. Belgelerde belirtilen bahar taarruzu planları gerçekleşsin ya da gerçekleşmesin, ABD ve NATO, Finlandiya’nın ittifaka katılmasının ardından Rusya’ya sınırı olan NATO ülkelerine büyük bir kuvvet konuşlandırmayı planlıyor.

18 Mart tarihli Politico’nun haberine göre, “İttifak [NATO] önümüzdeki aylarda ittifakın doğu sınırı boyunca teçhizat stoklama çabalarını hızlandıracak ve kısa sürede müttefiklerin yardımına koşabilecek on binlerce kişiden oluşan kuvvetler belirleyecek... Sayılar büyük olacak, yetkililer 300.000 NATO kuvveti fikrini ortaya atıyor.”

Hükümetin ve medyanın savaşla ilgili sistematik yalanları, nihayetinde, katliamın içine doğru çekilen “içerideki düşman”ı, yani işçi sınıfını yanıltmayı amaçlamaktadır.

Bu belgeler, ABD’nin Rusya’ya karşı savaşının tamamen kamuoyundan gizli olarak başlatıldığını göstermektedir. Buradan çıkan sonuç, ABD’nin NATO birliklerini doğrudan Ukrayna’ya göndermesi gerektiğine karar vermesi halinde, bunu şimdiye kadar kullandığı yöntemlerle yapacağıdır: Sistematik medya yalanları ve manipülasyon kampanyası yoluyla.

WSWS Uluslararası Yayın Kurulu Başkanı David North, 8 Nisan’da, “2023 1 Mayıs’ı için ileri! Savaşa karşı sosyalizm uğruna kitlesel bir işçi ve gençlik hareketi inşa edin!” başlıklı bir açıklama yayımladı. Açıklamada şöyle deniyordu:

İşçi sınıfının uluslararası birlik gününün bu yılki kutlamalarına iki süreç damgasını vuruyor: küresel bir çatışmaya doğru tırmanan Ukrayna’daki savaş ve sınıf mücadelesinin dünya çapında yeniden canlanması. Bu iki süreç birbiriyle derinden ilişkilidir. Emperyalist egemen seçkinleri savaş yoluna sürükleyen aynı ekonomik, jeopolitik ve toplumsal çelişkiler, işçi sınıfının radikalleşmesi ve devrimci mücadelelerin patlak vermesinin nesnel itici gücünü sağlamaktadır.

Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi, Taban Komitelerinin Uluslararası İşçi İttifakı, Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler ve Dünya Sosyalist Web Sitesi tarafından düzenlenen çevrimiçi toplantı 30 Nisan’da gerçekleştirilecek. Savaşın tırmandırılmasına karşı çıkmak isteyen herkesi bugün kaydolmaya çağırıyoruz.

Loading