Perspektif

1 Mayıs 2024: Üçüncü Dünya Savaşı’nı, faşizmi ve diktatörlüğü durdurmak için sosyalist bir işçi ve gençlik hareketi inşa edelim!

Sosyalist Eşitlik Partisi (ABD) Ulusal Başkanı ve Dünya Sosyalist Web Sitesi Uluslararası Yayın Kurulu Başkanı David North, 2024 1 Mayısını kutlamak üzere düzenlenen küresel çevrimiçi toplantıyı duyuran bir video hazırladı. WSWS, bu duyuruyu günün Perspektifi olarak yayımlıyor.

Loading Tweet ...
Tweet not loading? See it directly on Twitter

Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi, 4 Mayıs Cumartesi günü, 1 Mayıs’ı kutlamak için çevrimiçi bir toplantı düzenleyecek. Bu yılki toplantı istisnai bir öneme sahip.

Biden yönetimi, şirketlerin kontrolündeki savaş çığırtkanlarından oluşan iki partili (Demokrat ve Cumhuriyetçi) ittifakın desteğiyle ve tüm büyük emperyalist güçlerle ittifak halinde, durumu bir üçüncü dünya savaşına doğru pervasızca tırmandırıyor.

ABD tarihinde sık sık başkanlık seçimleri savaşa zemin hazırlamıştır. Woodrow Wilson 1916’da barış adayı olarak seçime katıldı ve 1917’de göreve başlamasından sadece bir ay sonra I. Dünya Savaşı’na girdi. ABD, 1940 seçimlerinden bir yıl sonra İkinci Dünya Savaşı’na girdi.

Ocak 1961’de başkan olarak göreve başlayan John F. Kennedy, üç ay sonra Küba’ya yönelik yıkıcı Domuzlar Körfezi çıkarmasını başlattı. 1964’te “barış adayı” olan Lyndon Johnson, Şubat 1965’te Kuzey Vietnam’ı bombalamaya başladı ve Temmuz ayında ilk 100.000 ABD askerini konuşlandırdı.

Richard Nixon, 1968’de adayken “barış için bir planı” olduğunu iddia etti, 1969’da Vietnam Savaşı’nı daha da tırmandırdı ve 1970’te Kamboçya’yı istila etti. 1988’de seçilen birinci Bush, 1989’da Panama’yı istila etti ve Ağustos 1990’da birinci Körfez Savaşı için hazırlıklara başladı.

II. Bush, 2000 yılındaki çalıntı seçimle göreve geldikten sonra, 2001 yılında Afganistan’ın uzun zamandır planlanan istilasını ve 2003 yılında Irak’a karşı ikinci savaşı başlatmak için 11 Eylül’ü bahane olarak kullandı.

2024 seçimlerine sadece altı ay kala, bu tarihi deneyimler güncelliğini korumaktadır.

Bir üçüncü dünya savaşı uzak bir ihtimal değildir. Bu savaşın başlangıç aşamaları hâlihazırda devam etmektedir. Bu hafta iki partinin onayıyla Rusya, Çin ve İran’a karşı küresel askeri operasyonlar için on milyarlarca dolar daha tahsis edilmesinin önemi de burada yatmaktadır.

Dahası, Biden yönetiminin Kiev’e gizlice Rusya içindeki hedefleri vurabilecek uzun menzilli füzeler sağlayarak bir başka “kırmızı çizgi”yi daha aştığı bildiriliyor. ABD’nin Rusya’ya karşı de facto savaşını tırmandırmasının bir sınırı yoktur.

Seçimlerden önce, ABD ve NATO muharip güçlerinin Ukrayna’ya konuşlandırılması yönünde “gizli” bir karar alındığı varsayılabilir. Tek soru, ABD’nin, Amerikan ve NATO birlikleri, uçakları ve savaş gemileriyle savaşa doğrudan müdahalesinin Kasım seçimlerinden önce mi yoksa sonra mı başlayacağıdır.

Bir dünya savaşı hazırlığının açık bir işareti, federal, eyalet ve yerel yönetimlerin, üniversitede “antisemitizm” yalanını kullanarak öğrencilerin soykırım karşıtı protestolarına şiddetle yanıt vermesidir. Bu, ülke içindeki tüm savaş karşıtı muhalefete yönelik büyük devlet baskısının yalnızca ilk aşamasıdır. Dışarıda savaş, içeride savaş demektir.

Kaçınılmaz olarak nükleer silahların kullanılmasına yol açacak yıkıcı bir dünya savaşı tehlikesi, ciddi ve ileri görüşlü bir siyasi strateji gerektirmektedir.

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin adayı Joseph Kishore’un başkanlık kampanyası, ABD içinde ve uluslararası alanda emperyalist savaşa karşı işçi sınıfının güçlü bir siyasi hareketinin inşasına odaklanmaktadır. Dünya savaşına karşı çıkmak, zorunlu olarak, dünya kapitalizmine karşı bir mücadeledir.

Demokrat ve Cumhuriyetçi savaş kışkırtıcıları güruhuna ya da Avrupa’daki emperyalist hükümetlere yapılan çağrılar hiçbir işe yaramayacaktır.

Yaklaşan 4 Mayıs toplantısında, Uluslararası Komite’nin dünyanın dört bir yanından katılan konuşmacıları, savaşa karşı küresel bir hareketin inşası için bir strateji ve program öne sürecekler.

Mutlaka katılın. Hemen kaydolun!

Loading