David North
Savunduğumuz Miras

İngilizce birinci basıma önsöz

Bu kitabın kökeni, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi (DEUK) tarafından, Britanya’daki İşçilerin Devrimci Partisi’nin (WRP) Troçkizmi inkar etmesine karşı verilen mücadelededir. WRP’nin uzun süreli önderleri olan Cliff Slaughter ile Michael Banda, partide Ekim 1985’te yaşanan bölünmenin ardından, Uluslararası Komite’nin saygınlığını zedelemek amacıyla histerik bir kampanya başlatmıştı. Banda ve Slaughter, Uluslararası Komite’nin siyasi otoritesine karşı çıkışlarını gerekçelendirme arayışı içinde, DEUK’un Lev Troçki’nin sosyalist devrimin dünya partisini inşa etme mücadelesinin tarihsel sürekliliğini temsil ettiği savının herhangi bir temeli olmadığını kanıtlamaya koyulmuşlardı.

Bu kampanya, Uluslararası Komite’nin WRP içindeki yandaşlarının partinin XIII. Kongresine katılmasının Banda-Slaughter hizbi tarafından çağrılan Londra polisinin yardımıyla engellendiği 8 Şubat 1986’da doruk noktasına ulaştı.

Bu olağandışı eylem, doğrudan doğruya Banda’nın “Neden Uluslararası Komite’nin Bir An Önce Gömülmesi ve Dördüncü Enternasyonal’in İnşası Gerekiyor:27 Gerekçe” başlıklı yazısından esinlenmişti. Bu yazı ilk kez, İşçilerin Devrimci Partisi’nin haftalık gazetesi Workers Press’in 7 Şubat 1986 tarihli sayısında, dört sayfalık özel bir ek olarak yayımlanmıştı.

Bu acınası makalenin yayımlanmasından yaklaşık iki yıl sonra, Banda’nın küçük düşürücü eleştirisinin dünyanın dört bir yanındaki sözde Troçkistlerin neredeyse tamamı tarafından, Dördüncü Enternasyonal’in tarihinin yeniden incelenmesi yönünde uzun süredir beklenen muazzam bir katkı olarak selamlanması inanılmaz gibi görünüyor. Onlar, Banda’nın kullandığı kimi ifadeler konusunda ne tür yüzeysel çekincelere sahip olurlarsa olsunlar, bizzat Slaughter’ın iddia etmiş olduğu gibi, Banda’nın makalesinin Uluslararası Komite’nin tarihsel saygınlığını zedelediğinden hiçbir kuşku duymuyorlardı.

Banda’nın dokümanını bir okuyuşta, onun Marksizm ile bütün bağlarını koparmış; dünya emperyalizminin ve onun Stalinist uşaklarının açık ajanı olma sürecindeki birinin eseri olduğunu ilan etmeye, yalnızca Uluslararası Komite hazırlıklıydı. Bu değerlendirme kısa süre içinde doğrulandı. Banda, birkaç ay içinde İşçilerin Devrimci Partisi’nden ayrıldı, Troçkizmi suçladı ve Stalin’in bir hayranı ve Sovyet bürokrasisinin destekleyicisi olduğunu açıkladı.

Banda’nın saldırılarına yanıt verme görevini ilk üstlendiğimde, bunun elinizdeki kitap boyutuna varacak bir çalışmaya yol açacağını ummamıştım. Bununla birlikte, kısa süre içinde, Banda’nın yalanlar ve çarpıtmalar manzumesini çürütme sürecinin, bir ölçüde, Dördüncü Enternasyonal’in Troçki’nin 1940’ta öldürülmesinden sonraki tarihinin tam bir sunumunu gerektirdiği ortaya çıktı. Bu, Uluslararası Komite’nin, Troçkizmin Michel Pablo’nun adıyla bağlantılı küçük burjuva revizyonuna karşı uzun ve çetin mücadelesinin tarihsel önemini yeniden değerlendirme yönünde bir fırsat sunuyordu. Devrimci işçi hareketinin gelişimi açısından bakıldığında, Uluslararası Komite’nin tarihinin bu şekilde yeniden incelenmesinin önemi, Banda’nın dokümanının böylesi kapsamlı şekilde ele alınmasını fazlasıyla haklı çıkarmıştır.

Dahası, Banda zehirinin çoğunu Sosyalist İşçi Partisi’nin (SWP) kurucusu James P. Cannon’a yönelttiği için, yazar, Troçkizmin bu öncüsünün Dördüncü Enternasyonal’in gelişmesinde oynadığı önemli rolü bir kez daha tasdik etme fırsatını da memnuniyetle karşılamıştır. Yazar, Cannon’ın sonradan (1950’lerin sonları ile 1960’ların başlarında) sergilediği yozlaşmaya; yani onun ve SWP’nin Pabloculuğa teslimiyetine karşı mücadeleden doğan ABD’deki bir siyasi eğilime, İşçiler Birliği’ne üye olmakla birlikte, Cannon’ın Troçkizme olan son derece değerli katkıları, hiç kuşku, Uluslararası Komite tarafından savunulan mirasın ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır.

Banda’ya verilen bu yanıt, ilk olarak Nisan 1986 ile Şubat 1987 arasında, İşçiler Birliği’nin (Workers League - ABD Sosyalist Eşitlik Partisi’nin önceli olan örgüt) siyasi yayını olan Bulletin’de 35 bölüm halinde yayımlandı. Dizi sonuna yaklaşırken, yazarın ilk makalede Banda’nın sonraki evrimine ilişkin bulunduğu öngörüler bütünüyle gerçekleşmişti. Dolayısıyla dizi, Banda’nın Troçkizmi bütünüyle terk edip Stalinizme geçtiğini ilan ettiği ikinci makalesinin bir çözümlemesiyle tamamlandı.

Yazar, Banda’ya yanıtı kitap halinde yayına hazırlarken, özgün makaleleri, gerekli düzeltmelerin dışında, Bulletin’de yayımlanmış haliyle bırakmanın daha doğru olacağına karar verdi. Savunduğumuz Miras, bir polemik olarak yazılmıştı ve onu Banda’nın sonraki gelişmesi ışığında baştan sona yeniden ele almak, yoğun değişiklikler yapmayı hatta farklı bir kitabın yazılmasını gerektirecekti. Banda’nın evriminin doğru biçimde öngörülmüş olduğu göz önünde bulundurulduğunda, böylesi bir çabaya gerçekten gerek yoktu.

Yine de bu önsözü hazırlarken, yazarın eline, Banda’nın siyasi gelişiminin açıkça patolojik bir hal aldığını kanıtlayan yeni bir doküman geçti. Yaşamının yaklaşık 40 yılını Sovyet bürokrasisinin karşıtı olarak Dördüncü Enternasyonal’in içinde geçirmiş olan bu insan, şimdi, hayranlıkla “Stalin’in yeri doldurulmaz iradesi ve kararlı önderliği” diye yazıyor ve Troçkizmin “tarihin diyalektiği eliyle, dünya emperyalizminin SSCB’ye karşı ideolojik bir silahına dönüştürülmüş” olduğunu ilan ediyor.

Banda’nın Troçkizme yönelttiği bu son küçük düşürücü saldırıya, proletaryanın devrimci rolünün açık bir inkarı ve yarı sömürge ve geri kalmış ülkelerdeki ulusal burjuvaziye karşıdevrimci mücadelenin reddi eşlik ediyor. Dahası Banda, ulusal burjuvazinin savunusuna uygun olarak, Hint ordusunun onun koruması altında binlerce Tamil’i katlettiği Hindistan-Sri Lanka Anlaşması’nı desteklediğini açıklıyor. Banda’nın evrimi, yalnızca Troçkizm karşıtlığı ile dünya emperyalizminin en temel ihtiyaçları arasındaki organik bağı kurmaktadır.

Yazar, bu kitabın hazırlanması ve yazılması sırasında, II. Dünya Savaşı sonrası dönemin en parlak ve uzlaşmaz Troçkistlerinden ve Uluslararası Komite’nin önderlerinden biri olan, Sri Lanka’daki Devrimci Komünist Birlik’in genel sekreteri Keerthi Balasuriya ile yaptığı çok sayıda tartışmadan oldukça yararlandı. Balasuriya yoldaş daha 1971’de, Banda henüz sürekli devrim teorisini savunduğunu iddia ederken, onun siyasi istikrarsızlığını fark etmiş ve Troçkist ilkelerden uzaklaşmasını, sert olduğu kadar geleceği de öngören bir eleştiriye tabi tutmuştu.

Korkusuz bir oportünizm karşıtı olan Balasuriya yoldaş, İşçilerin Devrimci Partisi’nin saldırıları karşısında Uluslararası Komite’yi savunma mücadelesinde belirleyici bir rol oynadı. O, bu mücadeleye, Dördüncü Enternasyonal’in tarihine ilişkin kapsamlı ve etkili bir bilgi ve Pablocu revizyonizme karşı onlarca yıl süren mücadelenin sonuçlarına ilişkin keskin bir kavrayış kazandırdı. Balasuriya yoldaş, İşçilerin Devrimci Partisi ile ayrışmanın ardından, bu partinin önderlerinin Marksizme ihanetlerini sergileyen bir dizi önemli doküman yazdı.

Keerthi yoldaş, 18 Aralık 1987 Cuma günü, Devrimci Komünist Birlik’in Colombo’daki bürosunda, masasının başında çalışırken, koroner atardamarda oluşan ani ve yoğun bir kan pıhtılaşmasına direnemedi ve birkaç dakika içinde öldü. Otuz dokuzuncu doğum gününün üzerinden yalnızca altı hafta geçmişti. Bu kitabı, büyük bir saygıyla, bu büyük devrimci teorisyenin ve proletarya enternasyonalistinin anısına atfediyorum.

David North
Detroit, Michigan, 5 Ocak 1988