Cumartesi günü, Ortabatı genelinden 100’ü aşkın otomotiv işçisi ve destekleyicileri, General Motors’un (GM) ABD’de ve Kanada’da fabrikaları kapatma ve işten çıkarma planlarına karşı çıkmak için Detroit’te yürüdü. Gösteri, WSWS Otomotiv İşçileri Bülteni ve Taban Komiteleri Güç Birliği Yürütme Komitesi tarafından örgütlendi.

GM, geçtiğimiz yılın sonunda, Detroit-Hamtramck’ta, Ohio, Lordstown’da ve Ontario, Oshawa’da bulunan büyük montaj tesisleri dahil beş fabrikayı kapatma ve 14.000 işçiyi işten çıkarma planını duyurmuştu. GM’nin 4.250 beyaz yakalı işçiyi çıkarmasıyla birlikte, ilk işten çıkarma dalgası geçtiğimiz hafta başladı.

Fabrikaların kapatılmasına ve işten çıkarmalara yönelik ilk ve tek örgütlü muhalefet olan Cumartesi günkü gösterinin çağrısı, işçi sınıfını, fabrikalarda taban komitelerini kurma yoluyla sendikalardan bağımsız bir şekilde uluslararası ölçekte birleştirme uğruna mücadele temelinde yapılmıştı. Şirket yanlısı sendikalar (ABD’deki UAW, Kanada’daki Unifor), fabrikaların kapatılmasını engellemek için hiçbir şey yapmıyor; bunun yerine, Meksika’daki işçileri suçlayarak milliyetçilik zehri saçıyorlar.

Yürüyüş ve ardından Detroit İkinci Baptist Kilisesi’nde düzenlenen toplantı, sosyal medyada, dünyanın dört bir yanından işçiler tarafından takip edildi. Protestoya, Hindistan’da komplo kurulmuş olan Maruti Suzuki işçilerinin temsilcilerinden, Sri Lanka’daki çay plantasyonu işçilerinden ve Meksika, Matamoros’taki grevi otomotiv işçilerinden güçlü destek açıklamaları geldi. Türkiye’deki, Almanya’daki, Britanya’daki ve Avustralya’daki işçiler de selamlarını ilettiler.

Michigan’dan, Illinois’ten, Iowa’dan ve New York’tan işçiler ve gençler, Detroit şehir merkezindeki nehir kenarında bulunan Renaissance Center’daki GM dünya merkezinin önünde bir saat yürüyüş yaptılar. Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler’in (IYSSE) Detroit’teki Wayne Eyalet Üniversitesi ile Ann Arnor’daki Michigan Üniversitesi’ndeki şubeleri öğrenci heyetleri göndermişti.

Göstericilerin sloganları arasında, “Aynı mücadele, aynı kavga! Dünya işçileri, birleşin!”; “Detroit, Oshawa, Lordstown, kapatmanıza izin vermeyeceğiz!” ve “Ücret kesintileri ve işten çıkarmalar! Sendika patronlarla birlikte çalışıyor!” vardı.

Göstericiler, “İşten çıkarmalara son! Tavize son! GM’nin fabrikaları kapatmasıyla mücadele edin!” yazılı, nefret edilen iki kademeli ücret ve yan ödeme sisteminin kaldırılması ve her fabrikada taban komiteleri kurma çağrısı yapan dövizler taşıdılar. Diğer dövizler arasında şunlar vardı: “Tavizler artık yeter! Daha fazla ödün yok,” Şirketlerin denetimindeki UAW’ye karşı mücadele edin,” “Fabrikalarda işçi denetimi için mücadele edin” ve “Sosyalizm uğruna mücadele edin! Özel kar değil, toplumsal ihtiyaç!”

Gösteride, eski bir Chrysler işçisi ve Sosyalist Eşitlik Partisi’nin ulusal sekreter yardımcısı Lawrence Porter ile WSWS Otomotiv İşçileri Bülteni’nin editörü Jerry White Renaissance Center’ın merdivenlerinden konuşma yaptı.

Porter, konuşmasında şunları belirtti: “Bu gösteri, işçi sınıfının bir tavır aldığını göstermiştir. General Motors’un planlarına karşı bir tavır. Düşük ücretlere karşı bir tavır. İşçileri dünyanın her yerindeki kardeşlerinden ayırma girişimlerine karşı bir tavır. Ve şirket yönetimleri ile el birliği eden sendikalara karşı bir tavır. Bu gösteri, sendika tavizleri döneminin sona erdiğini söylüyor. İşçiler, mücadele etmenin yolunu arıyor!”

White, GM’nin fabrikaları kapatma ve onlara dayanan işçi sınıfı mahallelerini yıkıma uğratma kararını açıkça suçladı: “Bugün burada, bu gayrimeşru kararı kabul etmediğimizi söylemek için toplandık. Şirketlerin, kendileri için milyarlarca dolarlık kar yaratan işçileri sokağa atma yönünde suç oluşturan yeni bir saldırısına kayıtsız kalmayacağız!”

White, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birleşik Otomotiv İşçileri (UAW) sendikası, 1979’da Chrysler’in ilk kez kurtarılmasından beri, yıllardır, otomotiv işçilerine, işlerini kurtarmak için ücret ve yan ödeme kesintilerini kabul etmek zorunda olduklarını söylüyor. Peki, bunun sonucunda ne oldu? Altı yüz bin işçi işini kaybetti, daha yaşlı işçiler kovuldu ve UAW’ye aidat vermeye devam etmekle beraber yoksulluk ücretleriyle, hiçbir hakları olmadan yarı zamanlı çalışan yeni bir işçi kuşağı geliyor. Şirketten rüşvet alan ve General Motors’ta 100 milyonluk hissesi olan bir örgüt, otomotiv işçilerini savunmak için hiçbir şey yapmayacaktır.”

White, Taban Komiteleri Güç Birliği Yürütme Komitesi’nin, 9 Aralık’ta düzenlenen bir toplantıda, mücadeleyi şirketlerin denetimindeki sendikaların elinden almak ve işçi sınıfını kapitalist sisteme karşı harekete geçirmek için, otomotiv işçileri, Amazon işçileri ve öğretmenler tarafından kurulduğunu anlattı.

Protestocular, konuşmaları dinledikten sonra, ABD İç Savaşı’ndan önce firar etmiş köleler için Yeraltı Demiryolu’nda bir mola yeri işlevi görmüş olan İkinci Baptist Kilisesi’ne yürüdüler. Toplantıda, White, WSWS Uluslararası Yayın Kurulu Başkanı ve SEP Ulusal Başkanı David North, SEP Ulusal Sekreteri Joseph Kishore ve WSWS yazarı Eric London konuşma yaptı.

North, konuşmasına, kilisenin tarihi ile gösterinin tarihsel titreşimine dikkat çekerek başladı. “1850’lerde bu kiliseye gelenlerin gördüğü koşulları hayal edemezsiniz. 1855’te, on yıl içinde köleliğin artık var olmayacağını kim hayal edebilirdi?”

North, “Burası, muhalefetin örgütlendiği yerdir,” dedi ve gösteri “bir sınıfın özlemlerine bilinçli ifade verdi,” diye açıkladı. Bu, “toplumsal bilinci ve içinde yaşadığı dünyaya ilişkin kavrayışı gelişen bir sınıftır.” North, gösterinin, olacaklara ilişkin bir öngörü olduğunu belirtti.

North, şunları ekledi: “Bugün dile getirdiğimiz sloganlar, önümüzdeki dönemde milyonlar ve on milyonlar tarafından benimsenecek sloganlardır. Bizler, işçi sınıfını aktif siyasi yaşama sokmak, kitlelere siyasi bir yönelim sağlamak için mücadele ediyoruz.”

North’un ardından konuşan White, şunları belirtti: “Bizler, kurtuluş için, modern köleliğe, ücretli köleliğe ve firavunları utandıracak düzeylerde toplumsal eşitsizlik yaratmış olan kapitalizme son vermek için mücadele ediyoruz.” White, ayrıca, Hindistan’daki Maruti Suzuki İşçi Sendikası’nın geçici komitesi üyesi Jitender Dhankar’ın toplantıyı selamlayan mesajını iletti.

İşçilerin kendi bağımsız örgütlerini kurmak için şirketin sendikasına başkaldırmalarının ardından, yeni sendikanın 13 önderine komplo kurulmuş ve işçiler, sendika tarafından tezgahlanan bir kavgada bir müdürün ölmesinden dolayı ömür boyu hapse mahkum edilmişti. Dhankar, mektubunda, “Birliğimizi ve mücadelemizi, tek bir şirkette ya da tek bir ülkede değil ama dünya işçilerini harekete geçirerek geliştirmemiz ve buna dayandırmamız gerekiyor,” diye yazdı. (Mesajların tamamı WSWS’de yayınlanacak.)

Eric London, alkışlar arasında, “eskiden kalma grev hummasına yakalanmış olan” Meksika’daki işçilerin devam eden mücadelelerinin muazzam önemi hakkında konuştu. Grevler, sendikalara muhalefet içinde örgütlenmişti. “Farklı ülkelerdeki işçiler aynı dili konuşamayabilirler, farklı ten renklerine sahip olabilirler ama hepsi aynı işçi sınıfına dahiller… İşçi sınıfının uluslararası birliği uğruna mücadele, boş bir söylem değil, stratejik bir gerekliliktir.”

London, Meksika’daki işçilerin ve ABD’de Trump yönetiminin zulmüne uğrayan göçmen işçilerin destek mesajlarını iletti. Bu işçilerden biri olan, Matamoros’taki Fisher Dynamics’teki taban komitesinin önderi Griselda, “İşten çıkarmalara, kötüye kullanmaya son vermek ve adil ücretler elde etmek için, Kanada’da, ABD’de ve Meksika’da bir genel grev düzenleme çağrısını destekliyorum. Birleşmeliyiz. Bizim kavgamızda sınırlar yok. Biz burada taviz vermiyoruz,” diyordu.

En son konuşmayı yapan Kishore, gösterinin, bir strateji ortaya koyduğunu söyledi: işçi sınıfı sendikalardan bağımsız bir şekilde örgütlenmeli, bütün işçilerin birliğine dayanmalıdır ve şirketlerin ve mali seçkinlerin karlarına tabi kılınamaz.

Kishore, Donald Trump’ın, Birliğin Durumu konuşmasında, “Amerika hiçbir zaman sosyalist bir ülke olmayacak” diye ilan etmesinin önemi hakkında konuştu. Kishore, egemen sınıfın, işçi sınıfı muhalefetinin sadece ABD’de değil, tüm dünyada büyümesinden dehşete kapıldığını belirtti ve Demokratların ve Cumhuriyetçilerin işçi sınıfına karşıtlık noktasında birleştiğini açıkladı.

Kishore, GM’nin adımlarının kapitalizmin doğasını örneklediğini söyledi: “Kapitalizmin ne olduğunu anlamak istiyorsanız, GM’yi beş fabrikayı kapatmasına ve sonra Wall Street yatırımcılarına milyarlarca dolar teslim etmesine bakın.”

Kishore, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu düşünce, sınıf mücadelesi düşüncesi, toplumsal devrim düşüncesi, işçi sınıfının çıkarları temelinde işleyen, yani kara değil eşitliğe dayanan bir toplum düşüncesi, bu düşünce, bir kez kitleleri kavradı mı (ve şu anda kavrıyor), gezegendeki en büyük güç haline gelir.”

Sendika yöneticilerinin cinsel tacizine uğrayan kadın işçileri savunduğu için işten atılan bir otomotiv işçisi olan Nick, WSWS’nin işçilere bilgi ve bir ses sağlamadaki önemini ve rolünü açıklayarak, otomotiv işçilerinin son yıllardaki deneyimlerini değerlendirdi ve şunları söyledi: “Onları korkutuyoruz ve korkmakta haklılar. Harekete geçeceğiz ama bunu bireyler olarak değil Sosyalist Eşitlik Partisi aracılığıyla yapacağız.”

North, toplantının sonunda, egemen sınıfın önderliğinin “tepeden tırnağa çürüdüğünü” belirtti ve ekledi: “En derin tarihsel gelişme süreçlerini temsil eden, sendikalardaki acınası işbirlikçiler grubu şöyle dursun, Donald Trump’lar değil, onların Demokratik Parti’deki müttefikleri değil, bu partidir,” Sosyalist Eşitlik Partisi. North, toplantıdakileri SEP’e katılmaya ve işçi sınıfı içinde sosyalist bir önderlik inşa etmeye çağırdı.