Almanya: Sosyalist Eşitlik Partisi, Avrupa seçimleri için adaylarını bildirdi

Sosyalist Eşitlik Partisi (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP), Avrupa seçimlerine katılmak için topladığı son destek imzalarını, Pazartesi günü Wiesbaden’deki federal seçim görevlisine sundu. SGP, 4.560 geçerli imzayla, gerekli olan 4.000 sayısını fazlasıyla geçti ve böylece, 26 Mayıs’ta Almanya genelinde 11 adayıyla oy pusulasında yer almak için tüm önkoşulları yerine getirmiş oldu.

SPG’nin bu seçime katılması, Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) Avrupa’da yükselen milliyetçiliğe karşı saldırısının parçasıdır. SGP, Fransa ile Britanya’daki kardeş partileriyle birlikte, kapitalist krize karşı sosyalist bir yanıt uğruna mücadele ediyor. SGP’nin seçim açıklaması, “Kıtanın faşist barbarlığa ve savaşa geri dönmesini önlemenin tek yolu budur,” diye belirtiyor.

SGP Genel Başkanı Ulrich Rippert, konuyla ilgili şunları söyledi: “İmza toplarken sosyalist perspektifimize aldığımız güçlü karşılık, işçilerin düzenin sağa kayışını kabul etmeye razı olmadığını kanıtlıyor. Tüm Avrupa’da, şiddetli sınıf mücadeleleri patlak veriyor. Şimdi, işçi sınıfını sosyalist bir programla donatmak büyük önem taşıyor.”

Parti, geçtiğimiz haftaki grevler sırasında ve işçilerin toplu işten çıkarmalar ve ücret kesintileri ile karşı karşıya olduğu sayısız fabrikanın dışında önemli sayıda imza topladı; sendikaların milliyetçi ve şirket yanlısı politikalarını eleştirdiği ve bağımsız eylem komitelerini ileri sürdüğü için işçilerden destek gördü.

Örneğin, Köln’deki Ford işçileri, ciddi işten çıkarmalarla karşı karşıyalar ve IG Metall sendikası bu saldırının tüm sorumluluğunu taşıyor. Geçtiğimiz yıl hissedarlarına 2,3 milyar dolar ödeyen şirketin genel merkezi, önümüzdeki aylarda, büyük kısmı Avrupa’da olmak üzere 25.000 işçiyi işten çıkarmayı planlıyor. Ford’un Avrupa’daki İş Konseyi başkanı, IG Metall yetkilisi Martin Hennig, “Ford’u karlı yapma” yönündeki bu şirket planlarını destekliyor.

SGP adayları, ayrıca, havaalanı güvenlik çalışanlarıyla, işçiler direnirken sendikaların onları nasıl sattığını konuştular. 23 bin güvenlik çalışanı, Verdi sendikasının pazarlık ettiği ve işçilerin taleplerinin çok gerisinde kalan toplu sözleşmeyi reddetmişti.

SGP adayı Marianne Arens, Frankfurt Havalimanı’ndaki güvenlik çalışanları grevinde

Son haftalarda, Almanya genelinde Länder’in (federal eyaletler) kamu sektöründe grevler ve kitlesel gösteriler meydana geliyor. Sadece Berlin’de, bu protestolara, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarına; bakımsız okullarda ve aşırı kalabalık kreşlerde durmadan kötüleşen çalışma koşullarına karşı mücadele etmek için on binlerce öğretmen ve eğitmen katıldı.

SGP adayları, işçilerin siyasi görevlerle karşı karşıya olduklarını açıklayarak, kamu sektöründeki kemer sıkma ile büyüyen militarizm arasındaki bağı anlattılar. Bir SGP açıklaması, şunu belirtiyordu: “Tüm kamu sektörü çalışanlarının ortak bir grev düzenlemesini önleme yönündeki hummalı girişimler, sendikaların siyasi gündeminin parçasıdır: onlar, Hristiyan Demokratlar ile Sosyal Demokratların büyük koalisyon hükümetinin politikasını destekliyor ve federal hükümetle karşı karşıya gelişi engellemek istiyorlar.”

SGP adayı ve Berlinli otobüs şoförü Andy Niklaus, grevdeki öğretmenlerle

SGP adayı ve Berlinli otobüs şoförü Andy Niklaus, meslektaşlarına, “Bağımsız eylem komiteleri inşa edin!” bildirisiyle seslendi. Şubat ayında, öğretmenlerin mitinglerinin dışında, tren, tramvay ve otobüs şoförleri gösteri düzenledi ve Berlin kentini yarım gün durma noktasına getirdi. Niklaus, yayınlanan bir çağrıda, şunları ifade ediyordu: “Kapitalizmin 1930’lardan bu yana yaşanan en derin krizinde, işçiler, sendikalardan kopup mücadeleyi kendi ellerine almadan haklarını savunamaz ve hiçbir iyileştirme elde edemezler.”

Birçok işçi, SGP’nin imza kampanyasına, aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif’in (AfD) yükselişine ve faşizmin ve savaşın geri dönüşüne ciddi biçimde karşı koyan tek parti SGP olduğu için destek verdi. SGP’nin baş adayı Christoph Vandreier, Karl Liebknecht ile Rosa Luxemburg’un öldürülmesinin 100. yıldönümünü anan bir açıklamada, Almanya’da faşizmin yükselişinin kitlesel bir tabana sahip olmadığını belirtiyor ve şöyle açıklıyordu: “[faşizm], yüz yıl önce olduğu gibi, her türlü muhalefete karşı kullanılabilmesi için, en üst düzey makamlar eliyle destekleniyor. Bu koşullar altında, Luxemburg ile Liebknecht’in uğruna mücadele ettiği ilkeler, bugün yeniden büyük önem kazanıyor.”

SGP Genel Başkan Yardımcısı Christoph Vandreier, Berlin’de grevci işçilerle konuşuyor

SGP, gençlik örgütü Toplumsal Eşitlik İçin Uluslararası Gençlik ve Öğrenciler’in (IYSSE) savaşa yönelik ideolojik hazırlıklara ve aşırı sağcı görüşlere yeniden saygınlık kazandırılmasına karşı yıllardır mücadele ettiği Berlin Humboldt Üniversitesi’nde çok sayıda imza topladı. IYSSE, Ocak ayında düzenlenen öğrenci meclisi seçimlerinde oyların yüzde 5’ini aldı. Birçok öğrenci SGP’yi biliyordu ve seçim dilekçesini, SGP’yi sağa dönüşün tutarlı karşıtı olarak gördüğü için imzaladı.

SGP ekipleri, birkaç hafta önce Münih’te Münih Güvenlik Konferansı’na karşı ve Akdeniz’de sığınmacıların boğulmasına (AB politikasının ve Almanya’nın İçişleri Bakanı Horst Seehofer yönetimindeki sığınmacı politikasının doğrudan sonucu) karşı düzenlenen mitingler gibi büyük protestolarda ve gösterilerde de imza topladılar.

SGP’nin perspektiflerine gösterilen büyük ilgi, Avrupa seçimleri kampanyasının ne kadar önemli olacağını gösteriyor. Seçim açıklaması şunları belirtiyor: “Avrupa genelinde grevler ve işyeri eylemleri yeniden canlanıyor... SGP, bu muhalefete bir ses ve perspektif veriyor. Biz, hastalıklı bir sistemin belirtilerini hafifletmeye çalışmıyor; kapitalizmin yıkılmasını savunuyoruz. Faşizmin ve savaşın geri dönüşü, kapitalist sistemin derin krizinin sonucudur. ... Felaket, yalnızca, işçi sınıfının tüm Avrupa’da birleşmesi ve Avrupa Birleşik Sosyalist Devletleri uğruna mücadele etmesi ile önlenebilir.”

Bütün WSWS okurlarını, bugün kayıt olmaya ve SGP’nin kampanyasını desteklemeye çağırıyoruz.

Loading