Guardian’a mektup: Julian Assange hakkındaki asılsız iddianızı geri çekin

Aşağıda, Britanya’daki Sosyalist Eşitlik Partisi’nin (SEP) Ulusal Sekreteri Chris Marsden’in Guardian gazetesine gönderdiği ve Julian Assange hakkında yayınladıkları bir başyazıda yer alan yalanları düzeltmelerini ve bunun için özür dilemelerini talep eden mektubu yayınlıyoruz.

Editörün dikkatine,

Guardian’da 24 Mayıs Cuma günü Julian Assange hakkında “Onu İsveç’e gönderin” başlığıyla yayınlanan başyazı, Trump yönetiminin susturma çabaları karşısında WikiLeaks’in yayıncısı ve gazeteci Assange’ı savunmayı reddetmenizi gerekçelendirme yönünde öngörülebilir bir girişimdi.

ABD hükümetinin, Assange’a, Casusluk Yasası kapsamında, toplam 170 yıl hapis cezası getiren 17 suçlama yöneltmesinin ardından yazılan bu yazıda, kendinizi açıkça formalite gereği bir uyuşmazlık ifade etmek zorunda hissetmişsiniz.

Gazetenizin ve yayın kurulu kadronuzun WikiLeaks ile birlikte belgeleri yayınlama sürecinde doğrudan yer alması potansiyel olarak hepinizi gazetecilere ve yayıncılara suçlu muamelesi yapmayı amaçlayan adımların hedefi haline getirdiği göz önünde bulundurulduğunda, bu, özellikle sizin için gereklidir.

Bununla beraber, WikiLeaks’in açıkça ortaya koyduğu gibi, Assange tarafından sır olarak verilen bir parolayı 2011’de açığa vuran, o dönemki editörüz Alan Rusbridger’ın bacanağı olan Guardian gazetecisi David Leigh idi. Bu, ABD’nin yüz binlerce diplomatik yazışmasının redaksiyondan geçmeden yayınlanmasına ve bunların sonradan uluslararası ölçekte 50’den fazla medya ve insan hakları kuruluşu tarafından çözümlenmesine yol açmıştı.

Başyazınız, Assange’ı savunmadan kendinizi savunma telaşı içinde, onun ABD yerine İsveç’e iade edilmesi çağrısına odaklanmış. Kahraman ifşaatçı Chelsea Manning’in açlık grevinde olduğunu ileri sürerek apaçık olgusal bir hata yaptığınız yazınızda, Assange’ın, “ciddi” bir “tecavüz suçlaması” ile karşı karşıya olduğuna ilişkin, siyasi açıdan daha kötü niyetli bir iddia bulunuyor. Devamında, Assange’ın, “Amerika’ya gönderilmesi halinde asla olmayacak düzgün bir yargılamayı hak ettiğini” yazıyorsunuz.

Okuyucuların şikayetleri sonucunda, bu açıklamaları geri çekmek ve şöyle kısa bir düzeltme yazmak zorunda kaldınız: “Bu yazıda, 27 Mayıs 2019’da, Chelsea Manning’in yaptığı bir açıklamaya yönelik yanlış yorumu çıkarmak ve İsveç’teki tecavüz suçlaması sürecinin devam ettiğini netleştirmek için değişiklik yapıldı.”

Bu, hiç de bir düzeltme değildir.

Şimdi yine başyazınızda kullandığınız “tecavüz suçlaması süreci” ifadesi tam olarak ne anlama geliyor? Bir kez daha söylüyoruz: Assange aleyhine hiçbir zaman bir tecavüz suçlaması olmamıştır.

İsveç’teki savcılar, siyasi nedenli iddialara yönelik bir “hazırlık soruşturması”nın parçası olarak, üçüncü kez, Assange’ın Britanya’da tutuklanmasını ve sorgulama bahanesiyle İsveç’e iade edilmesini istiyorlar. Bu konu hakkında bir delil dağı var ama elbette bunların hiçbiri Guardian tarafından şimdiye kadar incelenmedi.

Eğer Guardian Assange’ın adını lekelemeye bu kadar hevesli olmasaydı, 24 Mayıs’taki ilk hatayı asla yapmazdı. Temel gazetecilik standartlarından yoksunluk, başyazının girişinde hala duran şu satırlarla doğrulanmaktadır:

“WikiLeaks’in kurucusu, ABD’de casusluk ve İsveç’te tecavüz suçlamaları ile karşı karşıya. Tecavüzden yargılanmalı.”

Assange zengin biri ve WikiLeaks de büyük bir şirket olsaydı, hakkınızda dava açılırdı ve doğrusu açılmalı da. Bu durumda, okurlarınıza kasten yalan söylediğiniz için özür dileme ve değiştirilmiş başyazınızda uygun düzeltmeyi yapma konusunda mesleki ve ahlaki bir yükümlülüğünüz bulunuyor.

İyi çalışmalar,

Chris Marsden,
Sosyalist Eşitlik Partisi Ulusal Sekreteri

Loading