Washington Suriye’ye ve Rusya’ya karşı Türkiye’yi desteklerken çatışma tırmanıyor

Perşembe günü Suriye’nin kuzeyinde Türkiye, Suriye ve Rusya birlikleri arasında kanlı çatışmalar patlak verirken Ortadoğu’da ve dünya genelinde topyekun savaş tehlikesi yükselmeye devam etti.

Suriye’nin kuzeyindeki İdlib’de bulunan Türk topçu birlikleri, Qminas ve Neyreb yakınlarındaki Suriye hükümeti askerlerini hedef alan İslamcı milislerin eşgüdümlü başlattığı saldırıya destek sağladı. Milisler başlangıçta ağır kayıplara yol açarak hükümet birliklerinin hatlarını yardılar. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı, Twitter’dan yaptığı açıklamada, 50’den fazla “Rejim unsuru” ile “5 tank, 2 zırhlı personel taşıyıcı, 2 silahlı pikap, 1 obüsün imha edildiği” belirtildi.

Türkiye destekli asi savaşçılar, İdlib’e bağlı Neyreb köyü yakınlarındaki Suriye hükümeti güçlerine doğru bir hava topu ateşliyor, 20 Şubat 2020 [Kaynak: AP Photo/Ghaith Alsayed]

Buna karşılık Suriye hükümeti birlikleri Rusya’dan hava saldırısı talep ettiler ve Suriye ordusunun karşı hücumu ile beraber Rus bombardıman uçakları saldırıyı geri püskürttü. Rusya’nın Suriye’deki Tarafları Uzlaştırma Merkezi, bu karşı hücumun “bir tank, altı piyade saldırı aracı ve uzun menzilli silahlar taşıyan beş kamyonet”i imha ettiğini iddia etti. Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı, hava saldırılarında iki askerin öldüğünü, beş askerin de yaralandığını açıkladı.

Türkiye, Suriye ve nükleer silahlı Rusya arasında İdlib’de ve Suriye’nin başka yerlerinde olası bir savaş, nükleer silahlı devletler arasında küresel bir çatışmaya dönüşme tehlikesi yaratmaktadır. Türkiye, ABD’yi ve büyük Avrupa güçlerini kapsayan NATO ittifakının bir üyesi ve Rusya’ya karşı Washington’dan ve Avrupa başkentlerinden destek sözleri aldığı için Suriye’de çatışmayı tırmandırıyor.

Türk hükümeti ve Washington başta olmak üzere çatışmaya müdahil olan tüm güçler sarsıcı bir pervasızlıkla hareket ediyor ve askeri müdahaleye hazırlandıklarını gösteren savaşçı açıklamalar yapıyorlar.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, bölgedeki Türk askeri gözlem noktalarında çatışmanın meydana geldiği 3 Şubat’tan beri belki de en sert uyarıda bulundu. Erdoğan daha önce Suriye hükümetine İslamcı milislere yönelik saldırılarını durdurması için Şubat ayı sonuna kadar süre vermiş, aksi durumda NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye’nin askeri harekatıyla karşılaşacağı tehdidinde bulunmuştu.

Erdoğan, Çarşamba günü, Türkiye’nin Suriye harekatının eli kulağında olduğunu ve bunun Suriye ordusunun İdlib’deki operasyonlarını sona erdireceğini söyledi: “İdlib’de, rejimin saldırganlığını sona erdirip Soçi Muhtırası sınırlarına çekilmesi için son günlere giriyoruz. Artık son ikazlarımızı yapıyoruz. … Türkiye, İdlib konusunda kendi harekât planlarını uygulamak üzere her türlü hazırlığını yapmıştır. Her operasyonda olduğu gibi, bu konuda da ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ diyoruz. Daha açık bir ifadeyle, İdlib harekatı artık bir an meselesidir.”

Suriyeli “muhalif” milis yetkilileri de Türkiye’nin büyük çaplı bir savaşa hazırlandığını vurguluyor. Reuters’a konuşan bir milis yetkilisi şunları belirtti: “Türkiye’nin takviyelerini hayal edemezsiniz; şu anda Reyhanlı’nın yarısı Suriye’ye girmeye hazır Türk komandoları ile dolu. … Harekatın başlama saatine hazırlanıyorlar. Operasyonların her an başlaması bekleniyor.”

Erdoğan’ın Çarşamba günü savurduğu tehditler, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki Türk harekatını onaylayan, Erdoğan’a teşekkür eden ve Washington ile Ankara’nın “birlikte çalıştığını” vurgulayan bir açıklama yapmasından bir gün sonra geldi. Trump, “Erdoğan İdlib’de savaşıyor. … Şu anda savaşan bir sürü taraf var, ama ben Cumhurbaşkanı Erdoğan ile muhatap oluyorum,” diyordu.

Pentagon Sözcüsü Jonathan Hoffman, ABD ordusunun Türkiye ile Rusya arasındaki savaş tehlikesinin ciddi olduğuna inandığını söyleyerek şunları belirtti: “Ruslar ile Türklerin bölgede daha geniş kapsamlı bir çatışmaya girmeye çok yakın olduğunu görüyoruz. Bundan kaçınmak için bir çözüm bulmalarını umuyoruz.” Bununla birlikte Hoffman, Washington’ın İdlib çatışmanın farklı taraflarıyla temas halinde olup olmadığı konusuna yanıt vermedi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Moskova’nın Suriye’ye karşı bir Türkiye harekatına nasıl tepki vereceğine yanıt vermekten kaçındı. “En kötü senaryonun gerçek olmasını beklemeyelim” diyen Peskov, “bu eğer Suriye’nin meşru yetkili makamlarına ve silahlı kuvvetlerine karşı bir operasyon olacaksa, bu kesinlikle en kötü senaryo olacaktır,” diye ekledi. Moskova ile Ankara’nın 2018’de Soçi’de bir anlaşmaya varmasından memnuniyet duyduklarını söyleyen Peskov, “İdlib'deki militanlar ve terör örgütleri Suriye ordusuna ve Rus askeri tesislerine yönelik saldırılara başladıktan sonra memnuniyetimiz son buldu,” diye ekledi.

Bu patlayıcı durum, Washington’ın ve Avrupalı emperyalist güçlerin 2011’den beri Suriye’de yürüttüğü vekil savaşlarının ürünüdür. Önce Basra Körfezi’nin petrol şeyhlikleri tarafından finanse edilen El Kaide bağlantılı İslamcı milisleri, daha sonra da Kürt milisleri seferber eden NATO güçleri, Suriye’de yüz binlerce cana mal olan ve 10 milyondan fazla insanı evlerini terk etmeye zorlayan bir savaşı durmak bilmeden teşvik etti. Rusya, İran ve Çin NATO’ya karşı Suriye yönetimini desteklemek için müdahale edince, savaş küresel bir vekil savaşına dönüştü.

Geçtiğimiz yıl Trump, Kürtlerin çoğunlukta olduğu Türkiye’nin güneydoğusuna komşu kuzey Suriye’de bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasından korkan Türk hükümetinin sınır ötesi harekatına yeşil ışık yakarak, ABD’nin kuzey Suriye’deki Kürt milislere yönelik korumasını geri çekmişti. Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimi tüm Suriye toprakları üzerinde denetimi yeniden sağlamaya çalışırken, bu adım Türkiye ve Suriye güçleri arasında şiddetli bir çatışmaya zemin hazırladı.

Yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli sığınmacının yaşadığı Türkiye’de hükümet sınırlarını kapattı. Bir milyon dolayında Suriyeli sığınmacı İdlib ili çevresindeki kamplarda korkunç koşullarda kapana kısılmış durumda.

Alarm zillerinin çalınması gerekiyor. Peskov dünya halklarının en iyisini umut etmesini tavsiye etse de, insanlık nükleer silahlı büyük güçler arasında patlayacak yıkıcı bir savaştan sadece birkaç adım uzaklıkta. İşçi sınıfını savaş karşıtı uluslararası bir hareket içinde siyasi olarak seferber etmek kritik önem taşıyor.

Rusya’nın Türkiye’ye karşı saldırıya geçmesi ve Türkiye, Suriye ve Rusya askerleri arasında büyük çaplı çatışmaların çıkması halinde Türkiye NATO ittifakı sözleşmesinin 5. maddesine başvurarak ABD’yi ve Avrupalı güçleri Rusya’ya savaş ilan etmeye zorlamaya çalışabilir. Bu kolektif savunma şartı, herhangi bir NATO üyesinin bir dış gücün askeri saldırısının hedefi olması durumunda NATO üyesi tüm devletlerin savaş girmesini gerektiriyor.

NATO ittifakı üyesi devletlerin başkanları, Ankara’dan Rusya’yla savaşa girme yönünde bir talep gelirse bu talebi yerine getirip getirmeyecekleri konusunda sessizler. Rusya’nın TASS haber ajansı, ismi açıklanmayan bir NATO diplomatının şunları söylediğini aktardı: “NATO ülkeleri, Şubat başında İdlib’de ölen Türk askerleri için 5. maddeye başvurulmasına destek vermeyecektir.”

Middle East Monitor’e göre bunun nedeni, Türk askeri zayiatının “yabancı topraklarda tek taraflı yapılan bir askeri harekat sırasında” meydana gelmesi. Bu “NATO’nun kuruluş sözleşmesindeki 5. maddeyi aşıyor.” Yani bu durumda Türkiye —ve onun arkasındaki Washington ve Avrupalı büyük emperyalist güçler— askeri saldırganlığın hedefi değil, failidir.

Bununla birlikte Erdoğan Suriyeli ve Rus askerlere karşı askeri harekata doğru ilerlerken, Ankara’nın Rusya’ya karşı aktif NATO yardımına bel bağladığı son derece açık hale geliyor.

Independent Türkçe’ye göre Ankara, “NATO’ya İdlib’e yönelik bir harekat gerçekleştireceğini bildirerek NATO’dan şehir üzerinde önleme uçuşu yapmasını talep etti.” Rus savaş uçakları bölgedeki Suriye askerlerine yakın hava desteği sağladığı göz önünde bulundurulduğunda, bu talep NATO’dan Türk askerlerini tehdit etmemelerini sağlamak için Rus uçaklarını vurmalarını istemek anlamına gelmektedir.

Ayrıca Bloomberg News’te yayımlanan bir habere göre Türkiye, Washington’dan Rus savaş uçaklarını vurmak üzere Patriot füze bataryaları talep ediyor.

Yazar ayrıca şunları öneriyor:

Suriye’de savaş tehlikesi artarken Washington Türkiye’ye arka çıkıyor

(19 Şubat 2020)

Türkiye-Suriye çatışması büyük bir savaş tehlikesi yaratıyor

(4 Şubat 2020)

Suriye ordusu ve İran Türkiye’nin harekatına karşı saldırı yapma tehdidinde bulunuyor

(14 Ekim 2019)

Uluslararası Sosyalist Örgüt ve Suriye’ye yönelik emperyalist saldırı

(11 Mayıs 2013)

Loading