Britanya hükümeti binlerce hükümlüyü tahliye ederken Julian Assange’ı serbest bırakmıyor

Britanya Adalet Bakanlığı, koronavirüs krizi nedeniyle, İngiltere’de ve Galler’de bulunan 4.000 kadar mahpusu –cezaevlerindeki insanların sadece yüzde 5’inden azını– erken tahliye etmeyi planladığını duyurdu. Mahkumiyetlerinin son iki ayı kalan ve seçilmiş “düşük riskli” hükümlüler, aşırı kalabalığı azaltmak için, elektronik kelepçeyle serbest bırakılacaklar.

Ancak bakanlık, Australian Associated Press’e, “hapis cezası çekmediği” ve bu yüzden tasarının şartlarına uymadığı gibi uydurma ve kindar gerekçelerle, WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın serbest bırakılmayacağını doğruladı.

Londra’daki Belmarsh maksimum güvenlikli hapishanesinde tutulan Assange, şu anda tutuklu yargılanıyor; yani Britanya’da herhangi bir şeyden suçlanmıyor ya da hüküm giymiş değil. ABD’ye iade edilip edilmeyeceğine karar verilecek olan bir suçlu iadesi davasında yargılanıyor. ABD’de, Casusluk Yasası kapsamında toplam 175 yıla kadar hapis cezası getirebilecek bir dizi suçlamayla karşı karşıya bulunuyor.

Assange, Belmarsh Cezaevi’nde

Britanya Adalet Bakanlığı, gerçekte, Assange’ın masum olduğu için hapiste kalması ve hayatının tehlikeye atılması gerektiğine hükmetmiştir. Hükümetin, virüsün hapishanelere yayılmasını azaltmak için “güçlü planları” olduğu sözü, ülke genelindeki hapishanelerde vakaların ve şüpheli vakaların hızla arttığı gerçeğiyle yalanlanmaktadır.

Cumartesi günü itibarıyla, 29 hapishanede 88 mahpusun ve ayrıca dokuz hapishanedeki 15 cezaevi görevlisinin COVID-19 testi pozitif çıkmıştı. Bu, İngiltere ve Galler’de bulunan hapishanelerin en az dörtte birinde virüsün şimdiden mevcut olduğunu anlamına gelmektedir. 1.200 başka mahpusun ve 8.000 dolayında cezaevi görevlisinin de karantinada olduğuna inanılıyor. Assange’ın hukuk ekibi, geçtiğimiz Salı günü, Belmarsh’taki 200 görevlinin de onlar arasında olduğunu bildirdi.

Virüsün bulaştığı üç mahpus öldü. Onlardan ikisi, Cambridgeshire’deki Littlehey Cezaevi’nde kalıyordu.

Littlehey’de müvekkilleri bulunan Avukat Simon Creighton, BBC Newsnight’a şunları söyledi: “Yolcu gemileri nasıl bakteri yuvası olarak görülüyorsa, cezaevleri onlardan 1000 kat daha kötüdür. Geçtiğimiz hafta tutuklularla yaptığım görüşmelerin bir kısmı ürkütücüydü.”

Cumartesi günü ayrıca Kuzey Londra’da bulunan Pentonville hapishanesinde çalışan iki görevlinin COVID-19’dan öldüğü bildirildi.

Assange’ın kronik akciğer hastalığı var. Dahası, sağlığı, keyfi tutukluluk ve psikolojik işkenceyle geçen yıllar boyunca sistematik biçimde tahrip edilmiş durumda.

Kefaletle serbest bırakılma başvurusunun 16 Mart’ta reddedilmesinin ardından, Assange İçin Doktorlar adlı kampanya grubu, 200 doktor tarafından imzalanan bir açık mektup yazarak şu uyarıda bulundu: “Bu küresel salgın sırasında keyfi olarak tutulması nedeniyle Julian Assange’ın hayatı ve sağlığı ciddi risk altında bulunuyor. Koronavirüs yayıldıkça bu tehlike daha da artacak.”

Assange İçin Doktorlar’ın sözcüsü Dr. Stephen Frost, WSWS’ye şunları söyledi: “Tüm doktorlar, Britanya hükümetinin bu Kafkaesk ve sadistçe kararına karşı çıkmalılar. Bu, BM İşkence Özel Raportörü, Profesör Nils Melzer’in Mayıs 2019’da saptamış olduğu üzere, Julian Assange’a uzun süredir yapılan psikolojik işkencenin devam etmesi anlamına gelmektedir.”

Geçtiğimiz Cuma günü, Eleştirel Psikiyatri Ağı’nın kurucularından olan psikiyatrist Dr. Duncan B. Double, Critical Psychiatry isimli yayın adına sert bir açıklama kaleme aldı ve açıklamayı şöyle bitirdi: “Julian Assange’a yönelik psikolojik işkenceye son verilmelidir. Zihinsel durumu, onu fiziksel olarak ölüm riski altına sokuyor.”

Ertesi gün, psikolog Dr. Lissa Johnson, 21 psikiyatrist ve psikolog tarafından imzalanan bir sağlık raporunda, psikolojik kötü muamelenin Assange’a verdiği fiziksel zararı yineliyordu:

“Bağışıklık sistemini baskılayan ve kardiyovasküler mekanizmalar yoluyla, sürekli ve kronik olarak harekete geçirilen stres fizyolojisi, potansiyel olarak yıkıcı bir dizi rahatsızlığa ve hastalığa yatkınlığa neden olur… Örneğin, kronik ve ağır stres yüzünden ve kronik olarak yükseltilmiş stres hormonu kortizol düzeyi nedeniyle, hem bağışıklık hem de beyin hücreleri fiziksel olarak kendi kendilerini yok edebilir; bu, apoptozis olarak bilinen bir süreçtir… Kortizolün bağışıklık sistemini baskılayıcı olduğu bilinen başka etkileri de olur ve vücudun hastalıkla savaşma yeteneğini zayıflatır…”

Bu gelişmelerden çıkarılabilecek tek bir sonuç bulunmaktadır. Britanya hükümeti, Assange’ın öldüğünü görmeye kararlıdır. Onun serbest bırakılmasına, herhangi bir gerçek adalet standardı bakımından karşı çıkılamaz.

WikiLeaks’in kurucusu, şu anda Belmarsh hapishanesinde tutuklu bulunan iki kişiden biridir ve açıkça şiddet içermeyen “suçlar”dan –doğrusu, savaş suçlarını ifşa etmekten– iade edilme davasının tamamlanmasını beklemektedir.

Pazar günü, WikiLeaks’in, İkincil Cinayet videosunu yayımlamasının onuncu yıldönümüydü. Video, Bağdat’ta ABD’nin iki Apache helikopterinden açılan ateşle, aralarında iki gazetecinin de bulunduğu silahsız sivillerin ayrım gözetmeden katledildiğini gösteriyordu.

Eylül 2019’da, Bölge Yargıcı Vanessa Baraitse’nin, dünyadaki en ünlü siyasi tutuklu olan Assange’ın “kaçma ihtimali” gerekçesiyle tutukluluğuna karar vermesi, kabul edilemez bir karardı. İki hafta önce de, ülke genelinde karantina koşulları varken, yine aynı gerekçelerle kefaletle serbest bırakılma talebini reddetmesi de korkunç bir saçmalıktı. Hâlbuki Assange’ın sağlık durumu, onu koronavirüs karşısında açıkça yüksek riskli kategoriye yerleştirmektedir.

18 Mayıs’ta kaldığı yerden en az üç hafta devam etmesi planlanan iade davası duruşmaları büyük olasılıkla ertelenecek. Her geçen gün, Assange’ın hayati tehlike oluşturan bir hastalığa yakalanması riski artıyor.

Assange’ın vahim durumu, salgının ve ülkedeki tecridin dayattığı tüm zorluklara rağmen, acil bir müdahaleyi gerektiriyor. Dr. Johnson’ın son raporu şu satırlarla noktalanıyor: “Eğer Julian Assange, koronavirüsten ya da başka bir yıkıcı sağlık sonucundan dolayı hapiste ölürse, biz, herkese ibret olsun diye gazetecilere alenen ve çekinmeden öldürene kadar işkence yapan bir toplum haline geleceğiz.”

21. yüzyılın en önemli gazetecisinin hayatını kurtarma mücadelesinde bütün olanaklar seferber edilmelidir. Assange’ın Belmarsh hapishanesinden derhal serbest bırakılması talebiyle mümkün olan her iletişim yolu ve örgütlenme aracı kullanılmalı; işçiler ile öğrenciler arasında ve mahallelerde Assange’ı savunma komiteleri kurulmalıdır.

Loading