Pandemi hız kazanırken dünyada koronavirüs vakaları 9 milyonu geçti

Pandemi dünyanın her bir köşesinde hız kazanırken, doğrulanmış koronavirüs vakalarının sayısı dün fırlayarak 9 milyonu geride bıraktı. Son yedi günde bir milyonluk vaka artışı meydana geldi. Bugün bilinen ölüm sayısı 469 binden fazla. Her iki veri de, 10 milyon vaka ve 500 bin ölüm biçimindeki korkunç dönüm noktasını bu haftadan sonra geçme yönünde ilerliyor.

Yeni vakalarda en keskin artış Doğu Avrupa, Güney Asya, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’da görülmeye devam ediyor. Brezilya, tüm ülkeler arasında en çok yeni vaka sayısıyla Amerika Birleşik Devletleri’ni yakından takip ediyor ve zaman zaman da geçiyor. Hindistan yeni vakalarda düşük sayılara sahip olmakla birlikte, sayılar keskin bir şekilde yükseliyor. Gelişmemiş bir sağlık altyapısına ve 1,3 milyarlık nüfusa sahip bir ülke olarak Hindistan’daki resmi sayılar şüphesiz olduğundan küçük gösteriliyor.

Yine bu ülkeler ve bunlarla birlikte Şili, Peru, Rusya, Pakistan, Birleşik Krallık ve İran yeni ölüm sayısında dünyada başı çekiyor. Nisan başından beri küresel günlük ölümlerin yedi günlük hareketli ortalaması 4.000’in altına hiç düşmedi ve yine yukarıya doğru eğilim gösteriyor. 27 Mart’tan beri günlük vakaların hareketli ortalaması 100 bin altına düşmedi ve çok yakında 150.000’i aşacak.

Lima, Peru’da aileler ücretsiz yemek kuyruğunda beklerken, 17 Haziran 2020 (AP Foto/Rodrigo Adb)

NBC’nin “Basınla Buluşma” programının dünkü yayınında, Minnesota Üniversitesi’ne bağlı Bulaşıcı Hastalık Araştırma ve Politika Merkezi direktörü Dr. Michael Osterholm, pandeminin tehlikelerini kesin bir şekilde ifade etti. Koronavirüsün yayılımını gribin nasıl yayıldığına dayanarak modelleme girişiminde bulunduğu eski çalışmasındaki görüşünü geliştiren Osterholm, “Ben bunun yavaşlayacağını düşünmüyorum. Grip analojisinin artık geçerli olduğundan emin değilim,” dedi ve şunları ekledi: “Bir, iki ve üç dalga halinde göreceğimizi düşünmüyorum. Vakalarda sadece bir kez kontrol etmesi çok çok zor bir yangın göreceğimizi düşünüyorum.”

İlaç ve Gıda Kurumu’nun önceki yetkililerinden biri olan Dr. Scott Gottlieb, CBS’in Face the Nation programında şunları belirtti: “Pozitiflik oranlarının arttığını görüyoruz. Bu hastalığın şu anda halk arasında yayıldığına dair açık bir göstergedir ve bu sadece daha fazla test yapmanın sonucu değil.”

Yeni vaka ve ölüm sayılarının artması yalnızca bulaşma şiddetinin bir işlevi değil, aynı zamanda her yerde hükümetler tarafından dayatılan, eyalet valileri ve özellikle de Başkan Trump tarafından öncülük edilen yeniden açılmaların bir sonucudur. Bunun örneği, Trump’ın, halk sağlığı yetkililerinin uyarılarını hiçe sayarak, Cumartesi günü Tulsa, Oklahoma’da düzenlediği seçim kampanyası mitinginde görüldü. Orada Trump, hastalığa “Çinli virüs” ve “kung gribi” [kung fu’dan türettiği kung flu] diyerek, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki vaka ve ölümler için yine Çin’i suçladı.

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 2,3 milyon toplam vaka ve 120 bine dayanan ölü sayısında görülen artışlara ve hastalığın yayıldığı sıcak noktalar olan Arizona, Kaliforniya, Florida ve Teksas’a çok az değinen Trump, bunun yerine ülkede yapılan test miktarını düşürerek yeni vaka sayısının yapay olarak düşürülmesini istedi. ABD’de 25 milyon test yapılmış olmasıyla böbürlendikten sonra şunları söyledi: “Bu derece test yaptığınızda, daha fazla vaka bulursunuz. Bu yüzden ben de adamlarıma ‘Lütfen, test yapmayı yavaşlatın,’ dedim.”

Bu tür adımlarla Trump’ın virüsün bir noktada öylece “çekip gideceğine” dair savlarını “kanıtlayıcı” yönde belki geçici rakamlar üretilebilir ancak virüs bu tür gülünç siyasi hesaplarla engellenemez. Aslına baktığımızda, geçtiğimiz hafta boyunca en az 12 eyalet, vaka sayısında en az bir kez yeni rekor kırdı ve 21 eyalet de yedi gün ortalamasında tavan yaptı. Bunlar arasında, dün 4.515 yeni vaka görülen Kaliforniya gibi zaten ağır etkilenmiş eyaletler ile Oklahoma ve Missouri gibi pazar günü sırasıyla 478 ve 397 yeni vaka bildiren, önceden o kadar yüksek bulaşma görülmemiş olan eyaletler de var.

Florida ve Teksas yeni vakalarda en yüksek oranlar arasında olmaya devam ediyor. Florida’da bu sayı Mayıs ayı boyunca düşmüş sonra da yatay seyretmiş olmasına rağmen Haziran başından beri keskin bir artış oldu. Günlük vaka sayısında her hafta yeni bir rekora ulaşıldı ve toplam vaka sayısı katlanarak artmaya başladı.

Trump’ın, 27 Ağustos’ta partisinin başkan adayını seçme toplantısında yapacağı konuşma için Jacksonville, Florida’da bulunan 15.000 kişilik bir alanı ayarlamış olması da belirtmeye değer. Philadelphia Çocuk Hastanesi’nde bulunan PolicyLab’ın, Florida eyaleti “bir sonraki büyük merkez üssü için gereken tüm özellikleri içinde barındırıyor” diyerek yapmış olduğu uyarılar dikkate alınmıyor.

Teksas da benzer bir krizle karşı karşıya bulunuyor ve artık her gün düzenli olarak en az 3.000 yeni vaka görülüyor. Ülkenin dördüncü büyük şehri Houston da geçtiğimiz üç gün boyunca 1.000’den fazla yeni vaka bildirdi. Houston’a bağlı Harris County’nin seçilmiş üst düzey yetkililerinden Lina Hidalgo, ilçede koronavirüsün “ciddi, kontrolsüz yayılımı” hakkında uyarı bulundu ve hastaneye yatış sayısında “çok rahatsız edici eğilimler” olduğundan bahsetti. Eyalet çapında hastanelerde 3.200’den fazla COVID-19 hasta yatışı var.

Çok sayıda eyaletten yetkililerin bildirdiğine göre, yeni vakalardaki artış, asemptomatik olduğu fark edilen gençlere yapılan testlerin artmasından kaynaklanıyor. Florida Valisi Ron DeSantis, Cuma günü düzenlediği basın toplantısı sırasında bu durumu kabul ederek, eyalette salgının ilk aşamalarında “çok sayıda test yapılmamıştı,” diye belirtti. O dönem sadece 65 yaş üzerindekilere ve semptom gösterenlere test yapılıyordu. Böylece daha genç nüfus arasındaki vakalar ve hastalığa yakalanmış gençlerin bulaştırıcılığı hedef alınmadı.

Amerika Birleşik Devletleri genelinde kolejler ve üniversiteler güz döneminde öğrencilerini kampüslerine geri getirmeyi planlıyor. Asemptomatik yayılımın büyük kısmının 20’li ve 30’lu yaşlardakilerde olduğu dikkate alınması gereken bir husus. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 20 milyon kolej öğrencisi bulunuyor. Her ne kadar mevcut epidemolojik kanıtlar gençlerin daha ileri yaştakilere kıyasla daha az sayıda hasta olacağı izlenimi uyandırıyor olsa da, üniversitelerin ülke ve dünya genelinden çok sayıda insanı bir araya getiriyor olması, buraların çok hızlı bir şekilde hastalık merkezleri haline gelebileceğine dair büyük bir riskin var olduğu anlamına gelmektedir.

22 Haziran 2020

Loading